HDP Van İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, Gürpınar’da HDP’ye oy veren mahalle sakinlerinin karakollara çağrılarak ‘HDP’ye tehditle mi oy verdiniz’ şeklindeki iddialar ile ilgi yargıya başvuracaklarını ifade etti. HDP il Başkanlığı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasına; HDP Van İl Eş Başkanları Derya Hayva, Veysi Dilekçi ile HDP Van Milletvekilleri Tuğba Hezer ve Bedia Özgökçe Ertan katıldı.

 

DİLEKÇİ: YENİ POLİTİKALAR DEVREYE KOYULMUŞTUR

Basın açıklamasında konuşan HDP Van İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi ilk olarak şu sözlere yer verdi: “AKP hükümeti 7 Haziran’da iktidarını kaybettikten sonra halkların iradesini tanımayarak halklarımızı 1 Kasım’da zora ki olarak seçime götürdü ve ardından yarattığı kaos ortamından faydalanarak yeniden tek başına iktidar oldu. AKP hükümetinin tüm kaos, baskı ve katliam politikalarına rağmen partimiz 1 Kasım seçimlerinde de yüzde 11’lik oy oranıyla anti-demokratik seçim barajını ikinci defa aşarak mecliste temsil hakkını elde etti. Tüm kirli politikalarına rağmen HDP’yi barajın altında bırakamayan AKP hükümeti 1 Kasım seçimlerinden önce söylediği ‘Tek başına iktidarı verin, bu iş huzur içinde çözülsün’ söylemine rağmen 1 Kasım seçimlerinin ardından da kirli savaş politikalarını hayatın her alanında sürdürmektedir. Siyasi soykırım operasyonları, sivil infazlar ve siyasi suikastlarla halkları yıldırmaya çalışan AKP hükümeti şimdi de HDP’ye oy veren halkımız üzerinde yeni baskı politikalarını devreye koymuştur.”

 

‘Tehditle oy alıyor’ iddiasıyla karalama kampanyası yürütüldüğünü söyleyen Dilekçi, “AKP hükümeti şimdi de Van’ın Gürpınar başta olmak üzere birçok ilçesinde halkı karakollara çağırarak Anayasada belirtilen ‘Seçmenin hür iradesine’ dönük baskı politikalarıyla hukuk tanımazlığını sürdürüyor. Son olarak ta AKP hükümetinin tamamen emrinde çalışan İl Seçim kurulları ve güvenlik bürokrasisi Gürpınar’da HDP’ye oy veren 17 mahallenin sakinlerini karakollara çağırarak ‘HDP’ye oy verirken tehdit edildiniz mi?’ ‘Kendi iradenizle mi oy kullandınız’ şeklinde sorular sormakta ve halka ‘Tehditle HDP’ye oy verdiklerine’ dair boş kâğıda imza attırmaya çalışmaktadır. Bu boş kâğıtlara ne yazılacağı konusunda mahalle sakinleri kaygılarını partimize iletmiştir.” Dedi.

 

“NEYE DAYANARAK YAPIYORSUNUZ?”

Dilekçi, “Şimdi halkımızın özgür iradesine yönelik, bu hukuksuz soruşturmayı yürütenlere soruyoruz. “Söz konusu soruşturmayı neye dayanarak yapıyorsunuz? Seçimin yapıldığı gün zorla oy kullandırıldığına dair bir şikayet ya da buna dair elinizde bir tutanak ya da somut bir delil var mı? Köylülerin tehdit edildiğine dair herhangi bir siyasi partinin bir şikayeti oldu mu? İlçe Seçim Kurulları bu yönlü bir çalışmayı AKP, MHP ve CHP’ye yüksek oranda oy çıkan başka bir bölgede de yapıyor mu? Söz konusu iddiaları İlçe Seçim Kurulları hangi gerekçeyle değerlendirerek böyle bir çalışmanın yürütülmesine karar veriyor? 1 Kasım seçimleri adeta asker ve polis ablukası altında geçti. Neredeyse her sandığın başında polis ve asker ordusu beklerken iddia edildiği gibi halk HDP’ye nasıl tehditle oy verdi? İddia edildiği gibi silahlı ya da sözlü bir tehdit olmuşsa seçim günü sandık başında  bekleyen güvenlik ordusu ve sandık kurulu başkanları neden tutanak tutmamıştır?  Eğer bu tehditler asker ve polis ordusunun ablukası altında olan yerlerde yapılmışsa söz konusu sandık başkanları ve güvenlik güçleri hakkında ‘Görevi ihmal ettiği’ gerekçesiyle bir soruşturma açıldı mı?” sorularını sordu.

 

DİLEKÇİ: SORULARIN CEVAPLANMASI İSTİYORUZ

Dilekçi son olarak şöyle devam etti: “Bu uygulamalarla Anayasada belirtilen ‘Seçmenin vicdan ve hürriyetine’ neden sorguluyorsunuz? Söz konusu soruşturma sadece seçim günü için mi yoksa tüm seçim kampanyasını da içine alacak biçimde mi yürütülüyor. Yapılan bu soruşturma hangi usül ve esaslara dayanılarak yapılmaktadır? Seçmenlerimizin karakollara çağrılarak ifadelerinin alınması ve boş kâğıtlara imza attırılması İlçe Seçim Kurullarının bilgi dâhilinde mi gerçekleşiyor? Söz konusu soruşturma kapsamında köylülere neden suçlu muamelesi yapılmaktadır. Bu tür iddialarla köylülerin karakollara çağrılması tamamen bir hak ihlali değil mi? Söz konusu soruşturma YSK’nin kesin seçim sonuçlarını açıklamasından önce mi, yoksa sonra mı başlatılmıştır?” Dilekçi konuşmasını şöyle tamamladı: “İşte HDP olarak bu soruların cevaplanmasını talep ediyoruz. Halkımızın özgür iradesine yönelik hiçbir baskıyı kabul etmeyeceğimizi ve buna karşı mücadele edeceğimizi buradan bir kez daha deklare ediyoruz.”

Editör: TE Bilisim