Cumhuriyet Halk Partisi Van İl Başkanı Cemal Şen, Esra FM’de İskender Sezek’in hazırlayıp sunduğu ‘Adil Mikrofon’ programına konuk oldu. Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun da telefonla katıldığı programda 17-25 Aralık operasyonları, hukuktaki baskılar ve kentin durumu hakkında bilgiler verdi. Şen dün yaptığı açıklamada ise CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yapılan ayakkabılı saldırıyı kınayarak, her zaman ezilenin ve yoksulun yanında olan, adam gibi bir adama saldırmanın akıl tutulması olduğunu belirtti. Büyükşehir yasasını değerlendiren Şen, “Büyükşehir anlayışı Van’a bir şey katmamıştır. Van’dan bir şeyler almış ancak Van’a bir şey katmamıştır.” Dedi.

Esra FM’de İskender Sezek’in hazırlayıp sunduğu ‘Adil Mikrofon’un bu haftaki konukları CHP İl Başkanı Cemal Şen ve canlı telefon bağlantısıyla programa katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu oldu. Özellik 17-25 Aralık operasyonları ve geçtiğimiz günlerde 4 bakan ile ilgili yapılan oylamaların konuşulduğu programa telefon bağlantısıyla programa katılan Genel Başkan Yardımcısı Tanrıkulu, “TBMM iyi bir sınav vermemiştir ve yolsuzlukların üzerine giden ve bundan ziyade yolsuzlukların üzerini örtmeye çalışan bir yol izlemiştir.” dedi. CHP İl Başkanı Cemal Şen ise, “17 -25 Aralık Operasyonu, Cumhuriyet Savcılarının izni ile yürütülmüş, kolluk kuvvetlerini yürüttüğü çok ciddi bir yolsuzluk ve rüşvetin tüm delilleriyle, tüm gerçekleriyle ortaya konulduğu bir operasyondur.” sözlerine yer verdi. Şen ayrıca dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı toplantıda uğradığı ayakkabı saldırısı ve Fransa’nın başkenti Paris’te yaşanılan saldırı ile ilgisi de gazetemize yaptığı açıklamada, saldırıları kınadıklarını ve bu tür saldırıları tasnif etmediklerini dile getirdi.

TANRIKULU: TBMM İYİ BİR SINAV VERMEDİ

‘Adil Mikrofon’ programına telefon bağlantısı yapan Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, bakanlar için verilen kararda TBMM’nin iyi bir sınav vermediğini belirtti. Tanrıkulu, “Çok kuvvetli şüpheleri olmasına rağmen ve bütün kamuoyuna yansımış, bütün toplumun vicdanına mahkum edilmiş bir mesele konusunda TBMM iyi bir sınav vermemiştir ve yolsuzlukların üzerine giden ve bundan ziyade yolsuzlukların üzerini örtmeye çalışan bir yol izlemiştir. Yolsuzluklar Türkiye’nin vicdanında aklanması mümkün değil. TBMM’de araştırılması devam edecek. Ve 9’a 5 oy ile Yüce Divana gönderilmesi ve aklanması konusunda araştırmalar devam edecek. Yüce Divan bir yargı makamıdır, aynı zamanda bir aklanma makamıdır ve halen Anayasa’ya göre bir yargı yeridir. Dolayısıyla bu yargı yerinden kaçmak demek aklanmaktan kaçmaktır ve yargı süreci başlamadan hiç kimse masumiyet karinesinden faydalanamaz. Aklanma haklarını kullanmadıkları için bu milletvekilleri, eski bakanlar toplum arasında şüpheli olarak dolaşmaya devam edecekler ve hiçbir zaman bu şüpheden kurtulamayacaklar.” Sözlerine yer verdi.

ŞEN: BÜYÜKŞEHİR VAN’A BİR ŞEY KATMADI

Daha sonra konuşan ve soruları yanıtlayan stüdyo konuğu İl Başkanı Cemal Şen ise bu yıl yapılacak olan genel seçimler hakkında açıklamalarda bulundu. Şen şu ifadelere yer verdi: “Bizim her zaman için beklentimiz var, umudu yitirmek ve umutsuzluğa düşmek hiçbir CHP’liye yakışmaz tabi ki. Türkiye’nin hem seçimleri noktasında hem de sorunları noktasında her şeye hazır olan bir partiyiz. 2015 Genel Seçimlerinde Van’da çok güzel bir sonuç alacağımıza inanıyoruz. Van’da ne yolunda gidiyor ki onu bana sormalısınız. Van’da ne yolunda gidiyor ki? Van’da hiçbir şey yolunda gitmiyor. Van adeta bir sorunlar yumağı haline gelmiş bir mega kenttir. Büyükşehir statüsüne kavuşmuş ancak büyükşehir yapısı ve kriterleri ile uyumlu bir şehir değildir. CHP’nin Van’ın büyükşehir statüsüne kavuşması için karşı çıkmasının sebepleri vardı. Biz buna zaman zaman vurgu yaptık. Fakat bunu hükümete anlatamadık. Büyükşehir anlayışı Van’a bir şey katmamıştır. Van’dan bir şeyler almış ancak Van’a bir şey katmamıştır. Çünkü Özel İdareye ait makinelerin Büyükşehir’e devredilmesi gerekirdi. Sadece Van’da değil, Türkiye’de büyükşehir statüsüne kavuşturulan kentlerin tümünde işe yarayacak makinaların, arazilerin, alt yapıların veya binaların hiçbiri büyükşehirlere devir edilmedi. Sadece AKP’nin kazandığı belediyelerde Özel İdareye ait olan arazi ve makineler Büyükşehir’e devredildi. Atık durumda olan makinalar ve çalışamaz durumda olan araç-gereçler büyükşehirlere devredildi. Yani Büyükşehir Belediyelerine büyük yük getirildi.”

“17-25 ARALIK ÇOK CİDDİ BİR OPERASYONDUR”

17-25 Aralık operasyonları ile ilgilide açıklamalarda bulunan Başkan Şen, operasyonların çok ciddi bir operasyon olduğunu ve bununla tüm gerçeklerin ortaya konulduğunu söyledi. Şen, “Buna mantıksal bir yaklaşım göstermeliyiz. 17 -25 Aralık Operasyonu, Cumhuriyet Savcılarının izni ile yürütülmüş, kolluk kuvvetlerini yürüttüğü çok ciddi bir yolsuzluk ve rüşvetin tüm delilleriyle, tüm gerçekleriyle ortaya konulduğu bir operasyondur. Bu operasyonda, 3 bakanın oğulları gözaltına alınmış, 4 bakan istifa ettirilmiş, İranlı iş adamı Rıza Zarrab, Fatih Belediye başkanı ve Halk Bankası Genel Müdürü gözaltına alınmıştır. Yani 89 kişiye yakın şahıs gözaltına alınmıştır ve Halk Bankası Genel Müdürünün evinde yapılan aramada 1 buçuk milyon doların üzerinde bir para bulunmuştu. Hem de ayakkabı kutularında. Bakanların oğullarının yatak odalarında 3 buçuk milyon dolar ele geçirilmişti. Peki, bu paraları, eğer gerçekten paralel yapının veya devlete karşı bir başkaldırının mensupları koymuş olsaydı neden bu paralar Rıza Zarrab’a faizi ile iade ediliyor. Ben Cumhurbaşkanına soruyorum, gerçekten bu parayı Paralel Devlet dediğiniz cemaat koymuşsa nereye aktarılması gerekiyordu? Hazineye. Peki, bu paralar neden Rıza Zarrab’a iade edildi? Rıza Zarrab bu paraların faizini Kızılay’a bağışladı. Kızılay’ın bu parayı kabul etmesi de ahlaki bir durum değildi diye düşünüyorum.” Dedi.

ŞEN: YOLSUZLUK DOSYALARI KAPANMAYACAK

Verilen takipsizlik kararı hakkında da konuşan Şen, “Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan 76 milyon yurttaşımızın vicdanında bunlar asla aklanmayacaktır ve bu dosya asla kapanmayacaktır. Sadece AKP’nin kirlenmiş bakanlarının ve onların konusunda oy verenlerin vicdanında dosya kapanacaktır. Ama asla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde 76 Milyon yurttaşın ne vicdanında, ne beyninde ne de bilinçaltında bu dosya kapanmayacaktır. Bu bağlamda biz hukukçu değiliz, ama gördüğüm kadarıyla araştırma komisyonunu aldığı karar neticesinde, 9’a 5 oy ile Yüce Divan önerisi ret edilmiştir. Hem de bakanlarla ilgi dinlemelerle ilgili delillerin yok edilmesi kararı da alınmıştır. 14 gün boyunca AKP milletvekilleri ikna edilerek, kesinlikle 4 bakanın Yüce Divana gönderilmemesi konusunda ikna edildi. Biliyorsunuz Bülent Arınç ve Cemil Çiçek gibi isimler, biz Yüce Divana gitsek bile aklanırız diyorlardı. Hükümet Sözcüsü Arınç açıklama yaptı ve kendilerine kumpas kurulduğunu söyledi. Bu takipsizlik kararını verenlerin çocukları gelecekte verilen bu kararla utanacaklardır. 17 Aralık dosyasına takipsizlik verildi. Bununla birlikte kendileri de hırsızlık yaptıklarına inanıyorlar. Bu ülkede din görevlilerimizin camilerde yaptıkları vaazlarda yolsuzluğu korumaları dine hakarettir. AKP devletin bütün kurumlarını işgal etti.” Dedi.

“ÜLKE SARAYLARDAN YÖNETİLMEZ!”

Yeni yapılan Cumhurbaşkanlığı sarayı ile ilgilide açıklamalarda bulunan Şen, ülkenin saraylarda yönetilemeyeceğini söyledi. Şen, “Ülke saraylarda yönetilmez, beyinlerde ve gönüllerde yönetilir. İslam dininde israf çok günahtır. Bir ülkenin saygınlığı o ülkenin refahına saygınlığına ve verdiği insan hakları mücadelesine bağlıdır, saygınlık orada kazanılır. 2011’deki depremden bu yana hala yaşam savaşı veren yurttaşlarımız vardır. Saygınlık böyle mi kazanılır? O insanlara konut yaparsınız, onlara sosyal devlet anlayışını gösterirseniz böyle saygınlık kazanırsınız. Bugün Altıntepe, Xaçort, Akköprü ve Beyüzümüne giderseniz, hala insanların çadırda konteynerde yaşadığını görürsünüz.” Dedi.
Hükümetin kendilerinden olmayan herkesi paralelci ilan ettiğini belirten Şen, “Kendilerinden olmayan herkesi paralelci ilan ediyorlar. Hatta bizi de paralelin yandaşı olarak ilan ettiler. CHP ile paralel yapı el ele çalışma yapıyor dediler ve bizim bir milletvekilimiz ile örnekler verdiler. Yerel seçimlerde cemaat ile ittifak yaptığımızı söylediler. AKP bizim sıradan bir milletvekilinin konuşmasını ciddiye alırken, kendi bakanının düşüncelerini ciddiye almıyor. Bizim milletvekilimizin söyledikleri de tümüyle yalandır, biz tüm yurttaşlarımızla birlikteyiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan 76 milyon insanla gönül gönülleyiz.” Dedi.

‘SALDIRI AKIL TUTULMASIDIR’

Ankara’da bir otelde emeklilerin sorunları ile ilgili yaptığı toplantıda ayakkabı fırlatılarak, protesto edilen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyı da kınayan Şen, “Genel Başkanımız, büyüğümüz, liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’da bir otelde emeklilerin sorunları ile ilgili yaptığı toplantı sonucunda, basınla konuşurken bir şahıs tarafından ayakkabı atılarak saldırıya uğramıştır. Biz bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu gibi her zaman ezilenin ve yoksulun yanında olan, adam gibi bir adama saldırmak, bana göre bir akıl tutulmasıdır. Bize ne kadar saldırı olursa olsun, biz her zaman ve her zeminde insanca yaşayabilmek için insanların hakkını savunmaya devam edeceğiz. Burada AKP hükümetine de bir çağrıda bulunmak isterim. Bu menfur saldırıyı yapan kişinin ve bunu teşvik edenlerinde bir an önce ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Aksi taktirde hükümet bu sorumluluğun altında kalacaktır.” sözlerine yer verdi.

Şen ayrıca Fransa’nın başkenti Paris’te yapılan saldırı hakkında da şunları kaydetti: “Paris’te yapılan saldırıyı CHP İl örgütü ve Van halkı olarak nefretle kınıyoruz. Bu gibi saldırılar dünya halkına hiçbir katkısı yoktur. Bu saldırıların dünyadaki dinler arasındaki düşmanlıkları körüklemekten başka hiçbir açıklaması yoktur. Biz CHP ailesi olarak Fransa’da hayatını kaybetmiş 12 Fransa yurttaşı için Fransa halkına başsağlığı diliyoruz. Yaralılar acil şifalar diliyoruz.”


ŞEHRİVAN-MERKÜR

Editör: TE Bilisim