Önce Van’da ardından da Yüksekova’da temaslarda bulunmak üzere Van’a gelen CHP heyeti Van’daki ziyaretleri kapsamında kentteki STK temsilcileri ile bir araya geldi. Van TSO’da düzenlenen kapsamlı bir toplantıda kentin önde gelen STK temsilcileri yapılan istişare toplantısında birçok platformda dillendirilen sorunlar bu kez de CHP’li isimlerle paylaşıldı. Toplantıda Van’ın sorunlarının ciddi manada dillendirilmesi ve çözüm yönünde çaba sarf edilmesi gerekliliği birçok kere dillendirildi.

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Gaziantep Milletvekili Mehmet Gökdağ, Edirne Milletvekili Erdin Bircan, CHP PM üyesi Alper Keten’den oluşan heyet doğu illerinde bir takın temaslarda bulunmak üzere Van’a geldi. İlk durak olarak Van’ı seçen heyet büyükşehir belediyesini, Van TSO’yu, valiliği ve esnafı ziyaret etti. Van TSO’da STK temsilcileri ile bir araya gelen heyet, STK’ların sorun ve sıkıntılarını dinledi. Toplantıya Van’ın sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Toplantıda Van’ın önemli sorunları olan, ekonomi, ticaret, çevre yolu, turizm, hayvancılık vs. gibi konular konuşuldu. Van Ticaret ve Sanayi Odası’nda STK’larla bir araya gelen heyet STK temsilcilerinin sorunlarını bir bir dinledi.

 

TUĞRUL: SİZDEN RİCAMIZ ALANA İNELİM

Toplantıda ilk olarak Van’ın sıkıntılarını dile getiren Van Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Emin Tuğrul, Van ve bölge olarak tamamen bitme noktasında olduklarını belirterek, “Maalesef biz siyasetçilerin tek yüzünü göremiyoruz. Kuliste başka, mecliste başkalar. Doğuda başka batıda başkalar. Biz her ne kadar konuşsak da, derdimizi anlatsak da genel merkeze ulaşamıyor sesimiz. Şu an bölgede yaşanan en büyük sorun bölgedeki savaştan dolayı akın akın göç eden halkın durumu. Sizden ricamız bu insanların mağduriyetinin göz ardı edilmemesi. Eğer bu duruma göz yumulursa yarın öbür gün bizimde başımıza gelecek. Bizim odamızın üyeleri işsizlikten dolayı evine ekmek götüremez duruma geldi. Biz odamız olarak Yüksekova’dan gelen taksicileri kendi duraklarımıza yerleştirdik ki kendi evlerine ekmek götürebilsinler. Bunlar sadece bildiğimiz durumlar. Acil yardım şart. Sizden ricamız alana inelim. Alanda yapılacak olan çalışma daha çok olumlu etki yaratacaktır.” İfadelerini kullandı.  

 

BOZKURT: 35 YILDIR OLAĞANÜSTÜ HAL YAŞIYORUZ

Tuğrul’un ardından söz hakkı alan Van Organize ve Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Şemsettin Bozkurt, heyet olarak bölgede yapılacak olan incelemelerin raporlaştırılması gerektiğine vurgu yaptı. Bozkurt, “İlde on bine yakın insana istihdam sağlıyoruz. Milli gelire doğrudan katkı sağlayan tek kurumuz Van’da. Bizimle fikir istişarelerinde bulunmanızı çok önemsiyoruz. Biz bölgemizde 35 yıla yakındır olağanüstü bir hal yaşıyoruz. Dolayısıyla burada ekonominin ve demokrasinin büyüyüp gelişmesinde pek bir olanak yok. Bizler bu bölgede muhalefetin iktidarı bölgede çalışma yapması için güçlü olmasını isteriz. Özellikle CHP’nin memleketimizde güçlü olmasını isteriz. Barışın yeniden inşa edilmesi için Sayın Öcalan’ın 2013 nevrozunda önermiş olduğu silahların ilelebet Türkiye sınırlarının dışına çıkması için ve demokratik siyasetin başlaması için CHP tarafından tam destek vermenizi isteriz.

 

“TÜRKİYE’NİN EN BORÇLU KENTİYİZ”

Türkiye’nin gündeminde ilelebet şiddetin, silahın, barikatın ve hendeklerin çıkarılması için CHP’nin legal siyasete destek vermesini istediğini dile getiren Bozkurt, “Bu şekilde ortaklaşma olursa ve CHP Kürtleri olduğu gibi kabul ederse bu durumun sizler için artı puan olacağına inanıyoruz. Bölgemizin ekonomisi çözüm sürecinin bitmesi ile birlikte diplere kadar inmiş durumda. Kentimiz Türkiye kentleri arasında şuan en borçlu kent konumundadır. Ticari ilişkiler konusunda da en güvensiz kent konumundayız. Van doğu ve güneydoğunun başkentidir. Bölgenin bütün ticari ve sosyal bağları Van üzerinden yürütülüyor. Bölgede çok nitelikli bir göç yaşandı. Gelen göç fakir halk olunca işsizlik daha da arttı kentimizde. Türkiye’de bölgeler arası haksızlığın kaldırılması için bölgeler arası rekabetin kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü biz Gaziantep ve Kayseri gibi güçlü ekonomilerle yarışacak durumda değiliz. Bölgemize pozitif teşvik yasasının getirilmesini öneriyorum. Vergi konusunda adaletsizlik olduğunu düşünüyorum. Bu konularda destek bekliyoruz. Özelikle CHP’nin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum. CHP halka dönmeli. İl başkanımıza da ayrıca teşekkür ediyorum.” Diye belirtti.

 

ŞAHİN: BİR DOKUN BİN AH İŞİT DURUMUNDAYIZ

Van Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı İbrahim Şahin, bir dokun bin ah işit lisanı ile yaşadıklarını dile getirerek Van’ın sorunlarını sıraladı. Şahin, “Arzu ediyoruz ki ülkemizde biran önce huzurun gelmesini arzu ediyoruz. Önerimizde Dolma Bahçe Mutabakatına geri dönülmesinde fayda var. CHP de bu konuda destekçi olmalı. Bu sorunlar modern ülkelerde nasıl çözülüyorsa bizde o yollarla çözmeliyiz. Halkla birlikte bu sorunlar çözülecektir. Umarım Hakkâri’de yaşanan sorunlar bize sıçramaz acil olarak çözüme kavuşur.” Diye konuştu.

 

ERCİŞ YİNE DERTLİ…

Erciş Esnaf Ve Sanatkârlar Kredi Ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Yusuf Erdinç’de yaptığı konuşmada 2011 yılında yaşanan depreme dikkat çekti. Depremden bu yana bir türlü çözüm bulamayan Erciş’in sıkıntılarını dile getiren Erdinç, “Cumhurbaşkanı Sur, Cizre ve Yüksekova’nın bir yıl içinde TOKİ marifeti ile yeniden kurulacağını söyledi. Sorarım size 4 buçuk yıldır şehri kentsel dönüşüm alanı ilan edilen Erciş halkı mülkünün sahibi değil. Kentsel dönüşümden dolayı mülklerimize tedbir konulmuş. Bu siyaset kurumu Erciş için ne düşünüyor acaba. Takdiri size bırakıyorum.” Diyerek sitem etti.

 

BAYNAL: HİÇ KULİSLERDE KAVGA ETTİNİZ Mİ?

MÜSİAD Başkanı Kerem Baynal ise yaptığı konuşmada siyasetçileri eleştirdi. Baynal, “Siyaseti geleceği dizayn etme sanatı olarak görüyorum. Eğer 57 partinin MKY’ları, genel başkanları ve yönetim kurulu bu bölgede olsaydı bugün bu savaşın olabileceğini sanmıyorum. Toplumu daha yakından tanıyacaklarıdır. Benim size bir önerim var. Milletvekili çıkarmadığınız illerde milletvekili görevlendirilirse ancak bizi o zaman anlarlar. Bir şey daha var çok merak ediyorum. Meclisimizde kameralar önünde hep bir kavga hali var. Soruyorum size acaba hiç kulislerde kavga ettiniz mi? Çünkü hiç şahit olmadık. Niçin o negatif enerjiyi kameralar önünde bütün Türkiye’ye yayıyorsunuz.” Diye belirtti. Buna karşılık cevap veren Muharrem İnce, “Hayır hiç kavga etmiyoruz. Çünkü bu işin raconu böyle.” diyerek esprili bir konuşma yaptı.

 

TAKVA: ÇOK DERİN SORUNLARIMIZ VAR

STK liderlerinden son olarak konuşan Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, sınır kentlerinin sadece güvenlik amaçlı kurulduğuna dikkat çekerek, Kürt meselesinin demokratik siyasetle çözüleceğini ve CHP’nin bu konuda destek vermesi gerektiğini belirtti. Takva, “Çok derin sorunlarımız var. Bugüne kadar bölge olarak adaletsizliklerle karşı karşıya kaldık. Van’ın 2 büyük ekonomik sıkıntısı söz konusu. Bir deprem öncesi 2 deprem sonrası ekonomik performansı. Biz 35 yıldır olağanüstü hal yaşıyoruz. Yerelde yerel iktidarın ve merkezde de iktidarın muhalefeti konumundayız. Sivil toplumları geliştirecek bir argüman oluşturulmuyor. Savaş söz konusu olduğu zaman ekonomik sıkıntılarımızı dile getirme noktasında büyük sorunlar yaşıyoruz. Bu yüzden CHP’nin burada olması bizim için çok önemlidir. Türkiye’nin siyaset sorunu var, siyasette söylem sorunu var ve bu sorun acil olarak çözüme kavuşmalı. Türkiye’nin en genç illerinden bir tanesiyiz. Ve Van’da yüzde 30’un üzerinde işsizlik var. Yoğun bir göç var Van’a. İflasın eşiğindeyiz. Deprem Van’ı vurdu şimdi ise savaş Van’ı vuruyor. Vanlı iş adamları Yüksekovalılardan alacağı var ama savaştan dolayı alacağını alamıyor. Sıkıntı çok. Yıllardır bir sınır kapısı sorunu var onu çözüme kavuşturamadık. Çevre yolumuz Arapsaçı. TOKİ’yi buradan çıkarın. TOKİ başkanı ile görüşemiyoruz çünkü. Kadınların ekonomideki payı çok az.” Şeklinde konuştu. Çözüm sürecine de dikkat çeken Takva, biran önce ülkeye huzurun gelmesi teminatında bulundu.

 

BUDAK: VAN’I İYİ BİLİRİM

Takva’nın ardından STK’ların sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Van ve doğu illerini iyi bildiğini ifade etti. Budak, “Biraz önce herkes burada konuştu. Ekonomi konuşacak mecalimiz yok. Ben bir ekonomistim. Bu tabloyu ve Doğu ile Batı arasındaki farklı çok iyi anlatabilirim ama bugün ekonomi ile ilgili konuşacak çok bir şey yok. Cumhuriyet Halk Partisi bugün bir kitle partisidir. Sosyal demokrat bir partidir. Geçmişte CHP yoğun olarak bu bölgede seçim almıştır. Bugüne neden böyle oldu? Şimdi bizler bu sorunun üstünde durmuş durumdayız. 1989 yılında bir rapor yayınlanmış. 1999 yılında başka bir rapor ve 2011 yılında Van için yine bir rapor yayınlanmış. Bu arada benim bölge ile tanışmama 1985’ten beridir var. TOBB’da 2 dönem başkan yardımcılığı yaptım. Bu bölgeyi de özellikle istemiştim. Hakkâri, Van ve diğer illeri iyi bilen bir kardeşinizim. Dedi.

 

“GAVUR’ DİYEN BİR ZİHNİYET ÜLKE YÖNETİYOR”

1989-1999-2011 yılları arasında CHP’nin hazırlamış olduğu raporlara ilgili konuşan Budak şunları kaydetti: “Türkiye’nin yasal ve anayasal engelleri kaldırılarak yurt düzeyinde kurumsallaştırılması, sanayileşerek hızlı kalkınmanın gerçekleştirilmesi, sosyal adaletsizliğin kaldırılması, kişiler ve bölgeler arasında halkça dağılımın sağlanması. Tüm bunlar 1989 raporunda bunlar var. Bu ülkede daha Kürt denilmezken CHP o dönemde bunları dile getiren bir parti. 65 yıldır bu ülke sağ köken ile yönetilir. Son yıllarda da bu söz konusudur. Adalet ve Kalkınma Partisi tam anlamıyla bir din partisidir. Dini siyasete alet ederek bugünlere gelmiştir. Bu toplumun yüzde 99’u Müslüman, yüzde 99’u bu ülkede inancı ile yaşarlar. Ancak, ‘Benden olanlar Müslüman, benden olmayanlar ise gavur’ diyen bir zihniyet halen ülkeyi yönetiyor. Bu taktir sizin.”

 

BUDAK: NE OLDU DA BÖYLE OLDU?

Türkiye’de demokrasinin rafa kalktığını söyleyen Budak, “Hatta anayasa rafa kalkmıştır. Bugün geldiğimiz nokta budur. 7 Haziran öncesi ülkede can yanmazken 7 Haziran sonrası ne oldu da bugünlere gelindi. Bunlara sizde çok iyi biliyorsunuz. CHP barışı çok yakında ilgilendiren bu konularda önemli çalışmalar yapıyor. Yapılan algı yönetimi ile CHP suçlanıyor. En ufak bir olayda CHP için birçok şey yapılıyor. 7 Haziran sonrası 1 Kasım seçimlerine geldik. 1 Kasım’da iktidar olmuş bir AKP yine karşımıza geldi. Ne değişti de 4 ay içerisinde yüzde 40’lardaki oylar yüzde 49’lara kadar çıktı. 24 Temmuz’da başlayan terör olayları sonrası 450 şehir ve bine yakın insanımızı kaybettik. Açlığı ve ekonomi bir tarafa bırakılmış ve can göz önüne alınmıştır. İnsanlar oy vereyim canım kurtulsun demiştir. Tek parti iyidir ve istikrar vardı denilerek buralara gelinmiştir. İstikrar olup olmadığını burada gördük. 400 milletvekili verin bu iş sulh ile çözülsün denildi ancak bu da olmadı.” İfadelerine yer verdi.

 

EKONOMİ İÇİN FORMÜLÜ VERDİ

STK’ların söyledikleriyle ilgili de konuşan ve cevaplar veren Budak şöyle devam etti: “Van Şoförler Odası Başkanımız gayet ne bir şekilde, ‘Yanımızda Yüksekova’da büyük bir sıkıntı var. Bu sıkıntılardan dolayı Yüksekova’da yaşayana insanlar Van ve çevre illere gidiyor’ dedi. İnsanlar açlık sınırı ile karşı karşıya kalmış durumda. Biz sizleri çok iyi dinledik. Buraya gelen insanlar için yardımlarımızı çok sağlıklı yaparak il başkanımız üzerinden yardımlarımızı yapacağız. OSB Başkanımız konuştular. Bende 10 yıl boyunca Antalya’da OSB başkanlığı yaptım. Ama burada sanayici olmak ile Antalya’da sanayici olmak aynı şey değil. Sınır hemen şurada. Dış politikaya baktığımızda sıfır sorunlu ile iktidara geleceğiz diyen bir anlayış bugün sizin bugün sınır ticareti yapmayacağınız bir anlayışa kadar geldi. Suriye konusunda bizim ne işimiz vardı Suriye, Ülke yöneticileri Mısır’a gidemiyor. Dış politikada değişim olması gerekiyor. Rusya, İran, Irak, Suriye ile durumumuz ortada. Müşavirler Odası şu anda sorunlar yaşıyor. Hukuk devletine çok hızlı bir şekilde dönülmeli ki ekonomi yeniden canlansın.”

 

“ŞİDDET CHP’NİN DİLİ DEĞİL”

Ülkede yaşanan şiddet dilinin CHP ve diğer partilerin dili olmadığını söyleyen Budak, “İktidar partisinin dilidir. 2002 yılından bu yana biz şiddet dili ülkede yaşıyoruz. Kadın cinayetleri sürekli yükseliyor. Biz toplum olarak yıllardır ülkede yaşanan sorunları ve şiddet dili yaşıyoruz. Sorduğunuz sorular için verilecek çok fazla cevap var. Bunları arkadaşlarımda cevaplayacaklar. Milli hasılada 3 bin 500 dolara çıkmak büyük başarı bölge için. 80 yıllarda Hakkâri ve Van’da kişi başına düşen gelir 350 dolardı. Batı eğitimi özelleştirelim diyordu ama biz bunun karşısında durduk. Özelleşmesi taktirde Van’da öğrenciler eğitim alamaz diyorduk. Bugünde haklı olduğumuz gördük. Her zaman burada olmaya çalışacağız. Van’da genç nüfus çok fazla bu nüfusun çoğu işsizdir. Bu sadece bura için değil ülke için böyledir. Gayri resmi sonuçlara göre genç nüfusun yüzde 28’i işsizdir. İnsanlar yapacakları işleri olmadığı zaman başka yerlere yönelir. Sigorta şirketleri bu kent için önemlidir. Bir ülkede bir tarafta refah varsa, bir tarafta refah yoksa o ülkede barış yoktur.” Dedi.

 

İNCE: BANA NE ADAMIN ETNİĞİNDEN

Toplantı da konuşan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce Aziz Sancar’a ülkeler olarak sevindiklerini söyledi. İnce şu ifadelere yer verdi: “Her yıl parti içerisinde milletvekilleri bir ile veriliyor. Bana hangi ili istiyorsunuz dediklerinde ben Van’ı istedim. Aylar önce hatırlarsanız Mardinli bir çocuk için 78 milyon sevindik. Aziz Sancak. Kürtler, Lazlar, Türkler, Aleviler, Çerkezler hepimiz Aziz Sancar’a sevindik. Nenden? Çünkü bizim ülkemizin evladı Nobel ödülü aldı. Fakat medya bir anda kimliğini tartışmaya başladı. Türkiye’nin bundan çıkması gerekiyor. Gol atan futbolcunun kim olduğu tartışılmaya başlandı. Bana ne adam Kürt mü? Türk mü? Arap mı? Benim ülkemin vatandaşı Nobel ödülü almış bu bana yeter. Bu ülkede bu mesele çok abartılmaya başladı. Bence bir frene basalım ve fabrika ayarlarımıza biraz dönelim. Sizle uzlaşacağız. Sizle anlaşmamızın tek yolu budur. En çok istediğinizden vazgeçerseniz sizinle uzlaşabilirim. Bende kendi birinci önceliğimden vazgeçeceğim. Anlaşmanın temeli budur. En çok istenen şey nedir? Barış. Silah başta olmak üzere her şeyi bitirip konuşacağız ve her şeyi konuşacağız.”

 

“SİZİN DE YAPMANIZ GEREKENLER VAR”

Vanlılardan milletvekili isteyen İnce, “Ben oğlumun ismini koymak istediğimde nüfusa gittim ve ismini çok rahatlıkla koydum. Ancak 30-40 yıl önce bir Kürt kardeşim gidip kızının ismini Zozan koymak istediğinde; nüfus memuru ‘Ne Zozan’ı ulan bunun ismi Suzan. Yaz bakalım Suzan’ diyordu. Bunları hepsi oldu ve biz bunları yaşadık. Halen sorunlar var mı elbette ki var. Ama bunları çözeceğiz. CHP’ye çok iş düşüyor deniliyor. Kabul. Ama CHP’nin oyu gücü kadar değildir. CHP oyu yüzde 25 ise gücü yüzde 50’dir. Size de bu konuda görev düşmüyor mu? Oyumuz Van’da yüzde 1,5. Size de bu konuda görev düşüyor. Van’da bir vekilimiz olsa partinin söylemi de o zaman değişecek. CHP’de cesaretlenecek ve çok daha rahat konuşacak. Biz cesur olalım ve konuşalım. Ama sizde bizi cesur bir hale getirin ve Van’da bir vekil çıkarın. Söz ben hep geleceğim. Ama bir vekil Van için önemlidir.” Şeklinde konuştu.

 

İNCE: ANADİLİ EĞİTİMCİLER KONUŞMALI

Anadili siyasetçilerin değil eğitimcilerin konuşması gerektiğine vurgu yapan İnce şöyle devam etti: “Beraber mi yaşayacağız, yan yana mı yaşayacağız, yoksa ayrı ayrı mı yaşayacağız. Beraber tek devlet içinde yaşayacağız. Yan yana yaşayacaksak federasyon gibi yaşamayı da konuşalım. Yoksa ayrı ayrı bölünerek mi yaşayalım? Yapılan anketlerde beraber yaşayalım deniliyor. Yalova ile Van arasında hukuk anlamında, yaşam anlamında ne fark var? Hiçbir fark yok. Anadil konusu. Konuşalım, tartışalım ne olacağı için hiç sorun değil. Ancak bunu ilk önce kim tartışmalı? İlk önce eğitimciler bunu konuşmalıdır. Siyasetçiler değil. Doğru olanı her zaman yapmamız gerekiyor. Çok sayıda çocuk tecavüze uğradı. Etnik kökenleri önemli mi? Bana göre etnik kökenleri önemli değil. Seçim olmayan bir dönemde geldik sizde takdirle karşıladınız. Biz seçim dönemlerinde geldiğimiz zamanda kızmayın. Seçimde siyasetçi gelir. Seçim zamanında siyasiler gelmezse siz onları bir daha nasıl bulacaksınız?”

 

“BARIŞ İÇİN İSTEKLERDEN VAZGEÇİLMELİ”

Barışın sağlanması için isteklerden vazgeçilmesi gerektiği ifade eden İnce, “Mecliste kameralar karşısında tartışmalar ve kavga oluyor ancak kulislerde hiçbir şekilde kavga olmuyor. Meclisten çıktıktan sona herkes kendi işine bakıyor. Ben bugüne kadar yumruk atmadım ve yumruk da yemedim. Ben oraya kolumu değil dilimi ve kafamı geliştirmeye gittim. Dil ve kafa konusunda herkes ile konuşurum ve tartışım ama kavga olmaz. Bizim ortak bir alanda birleşmemiz gerekiyor. Dar pencereden bakmak yerine eşitlikle bakmamız gerekiyor. Hoşgörü ile insanlara karşılık verilmesi. Hoşgörü kötü bir davranıştır. Kardeş kardeşin hakkını yememesi gerekiyor. Kürt aydınlar ile Türk aydınları yer değişmesi gerekiyor. Herkes çok istediklerinden vazgeçtiği takdirde uzlaşı sağlanır. Darbe mi AKP’liler mi? Günahım kadar sevmem AKP’lileri ama AKP’liler kalsın. Biz Türkiye’de darbe falan istemiyoruz. Şu anda yaşanan darbeden farksız bir ortam var ama her şeye rağmen darbe değil. Güzel günlerin olacağına inanıyoruz. Bunu başaracağız.” Dedi.

 

İNCE: 99 VERGİLER TERKİN EDİLMEDİ

Vergi terkini ile ilgili de konuşan İnce son olarak şunları söyledi: “1999 yılında meydana gelen depremde vergiler terkin edilmedi. Ertelendi ama yine alındı. Yalova’da böyle bir durum söz konusu olmadı. Orada da 20 bin kişi hayatını kaybetti. Oraya zannetmeyin ki büyük işler yapıldı. Oranın da buradan pek bir farkı olmadı.”


ŞEHRİVAN GÜNCEL: MERAL YILDIZ

Editör: TE Bilisim