HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Twitter hesabından paylaşılan bir mesaj nedeniyle yargılandığı davada, SEGBİS aracılığıyla, Ankara 35. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. 

Demirtaş, duruşmada usule ilişkin söz alarak, "Bizim yaptığımız yargıya kafa tutma değil. Biz tam tersine yargısız infaza karşı, hukuksuzluğa karşı, siyasi olarak da AKP'ye kafa tuttuk" dedi.


HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Demirtaş' kullanıcı adıyla, "Halk karşısında bütün ordular çaresizdir. İşte Tayyip Erdoğan'ın sarayının ordusu ve polisi de yenildiler, yine yenilecekler" şeklinde HDP Genel Merkezinin Twitter adresinden yapılan paylaşım nedeniyle, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağıladığı" iddiasıyla Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başlandı. Edirne Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Demirtaş, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Demirtaş'ın yanında avukatları da hazır bulundu.


HAKİM SAĞLIK DURUMUNU SORDU

Hakim Ayhan Altun, kimlik tespitinin ardından Demirtaş'a sağlık durumunu ve iddianameyi alıp almadığını sordu. İddianameyi edindiğini, avukatlarının beyanda bulunacağını belirten Demirtaş, hakime "Sağolun, iyi olmaya çalışıyoruz" karşılığını verdi.


MAHKEMEDEN DOSYA HAKKINDA 'DURMA' KARARI VERMESİ TALEP EDİLDİ

Daha sonra söz alan sanık avukatlarından Mahsuni Karaman, müvekkilinin, HDP Genel Merkezinin Twitter adresinden yapılan paylaşım nedeniyle yargılanmasının, Anayasa'nın yasama dokunulmazlığını düzenleyen 83. maddesine aykırı olduğunu savundu. Demirtaş'ın milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasının da usule uygun olmadığını söyleyen Karaman, "Bu nedenle mahkemeden öncelikle dosya hakkında 'durma' kararı verilmesini ve Anayasa Mahkemesine Anayasaya aykırılık iddiasında bulunulmasını istiyoruz. Zira müvekkilim, halen milletvekilidir. Bu sıfatı itibarıyla yargılanamaz" dedi.


Anayasa'nın 83. maddesinde değişiklik yapan yasanın müvekkilinin yargılanmasına neden olan fezlekeyle aynı tarihli olduğunu belirten Karaman, "Bu yüzden söz konusu yasal değişikliğin müvekkilim hakkındaki fezlekeyi kapsayıp kapsamadığının da şüpheli" dedi.


KANUNA KARŞI HİLE YAPILDI

Avukat Aydın Erdoğan da kanuna karşı hile yapılarak Anayasa değişikliği görüntüsü altında müvekkilinin yargılanmasına yönelik karar oluşturulduğunu, müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını ve itiraz hakkının da elinden alındığını ileri sürdü.


SAVUNMA HAKKIMI KULLANAMIYORUM

Ardından söz alan Selahattin Demirtaş'a bu aşamada savunmasının alınmayacağı hatırlatıldı. Demirtaş ise usule ilişkin konuşacağını belirtti. Konuşmasında hakkında 20 farklı ilde yaklaşık 102 farklı dava ve soruşturma olduğunu belirtin Demirtaş, "Bu soruşturma ve davalarla ilgili savunmalarımı SEGBİS aracılığıyla yapmak zorunda kalıyorum. Çünkü tutukluyum ve tek başıma 45 gündür hücrede tutuluyorum. Burası bir tutukevi değil burası bir ceza infaz kurumudur. Burada avukatlarımla yaptığım görüşmeler ses kaydı ile kayıt altına alınıyor. Avukatlarımla görüşürken yanımda sürekli bir görevli bulunuyor. Ayrıca tutuklanmadan önce başlayan bir tedavi sürecim yarı kaldığı için sağlık sorunları da yaşıyorum. Ben ve tutuklu bütün milletvekili arkadaşlarım aynı durumdadır. Savunma hakkımı kullanamıyorum. Yüz yüze mahkemenizde ifade vermek istiyorum" dedi.


ADİL YARGIYA SAYGIMIZ SONSUZ

Bir hususu daha açıklığa kavuşturmak istediğini belirten Demirtaş şunları söyledi: "Denil ki, 'HDP'li milletvekilleri ifade vermeyeceğiz diyerek, yargıya kafa tuttu' Bunun açıklığa kavuşmasını istiyorum. Çünkü bizim yaptığımız yargıya kafa tutma değil. Biz tam tersine az önce avukatlarımın açıkladığı yargısız infaza karşı, hukuksuzluğa karşı, siyasi olarak AKP'ye kafa tuttuk. Dedik ki 'siz yargıyı ve Anayasayı hiçe sayıyorsunuz.' Biz yargının onurunu korumak adına 'Bu hukuksuzluğa alet olmayacağız' dedik. Dolayısıyla biz 'ifade vermeye gitmeyeceğiz' derken yargıyı tanıdığımızdan değil, 'sizin yargıyı tanımamanıza kafa tutuyoruz' dedik. AKP'nin yargıyı nasıl ayaklar altına aldığı, kürsüde duruşma esnasında hakimleri nasıl tutuklattığı, savcıları gece lojmanlarında çocuklarının gözleri önünde tartaklayarak nasıl gözaltına aldıklarını, benim bulunduğum cezaevi dahil birçok cezaevinde tutuklu hakim ve savcılara nasıl kötü muamele yaptıklarını görüyor, tanık oluyoruz. Dolayısıyla, yargıya kafa tutan, yargının onurunu ayaklar altına alan, Anayasayı hiçe sayan biz değiliz. Bizim adil yargıya saygımız sonsuzdur."


SİYASİ YETKİMİZİ KULLANMAK İSTİYORUZ

Yasama görevinin devam ettiğini belirten Demirtaş, "Yargının Cumhurbaşkanı dahi herkesi yargılama yetkesi vardır. Ama yasamanın da milletin verdiği yetkiyle, halkın milletin hakkını korumaya hakkı vardır. Şu anda bizim dokunulmazlığımız geçmişe doğru kalktı, geleceğe doğru kalkmadı. Bizler Türkiye Cumhuriyetinde milli irade dediğimiz parlamentonun üyeleriyiz, milli iradenin temsilcileriyiz. Evet iktidar partisi ve diğer partilerle siyasi düşüncelerimiz aynı değil, olmak zorunda da değil. Ülkemizin geçtiği bu zor süreçte biz sadece siyaset yapma yetkemizi kullanmak istiyoruz" diye konuştu.


ÜLKENİN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDE DEMOKRATİK BİR ÇÖZÜM İÇİN CANIMI BİLE VERİRİM

Hakkında açılan davanın çok uyduruk olduğunu ve aklanacağından şüphelerinin olmadığını söyleyen Demirtaş konuşmasını şöyle tamamladı: "Ben ve arkadaşlarım psikolojik işkence altında 45 gündür tek kişilik hücrelerde tutularak adeta intikam almak için cezalandırılmak isteniyoruz. Biz bunu kabul edemeyiz. Biz halkın, milletin temsilcileriyiz. Türkiye'nin bir parçasıyız. Bizim düşüncelerimizi beğenseniz de beğenmeseniz de eleştirseniz de bunların hepsine saygı duyarız. Sadece bize oy verenlerin değil bütün ülkenin milletvekilleriyiz. Biz ülkemizde savaşı, şiddeti, bombayı, özellikle sivillere yönelik terör dahi her türlü eylemi durdurabilmek, önünü alabilmek için uğraşıyoruz. Biz bunu hakketmedik. Birileri saraylarda otururken, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığına aday olmuş bir kişi 45 gündür tek kişilik bir hücrede tutulmayı, halkım adına onlara bir saldırı olarak görüyorum. Türkiye toplumunun Türkü ile Kürdü ile barış içinde yaşaması için, birlikte yaşaması için, ülkenin bütünlüğü içinde demokratik bir çözüm bulması için, canımı bile veririm. Bunun için 45 gün değil 45 yıl bile hücrede yatarım. Ama bize dayatılan bu hukuksuzluğu asla kabul edemem."


MAHKEME ARA KARAR VERDİ

Demirtaş'ın konuşmasının ardından mahkeme, bilirkişi seçilip rapor alınmasına, bilirkişi heyeti içindeki hukukçudan sanık avukatlarının durma ve Anayasaya aykırılık iddialarına ilişkin ayrıntılı rapor istenmesine hükmetti ve avukatların taleplerinin bu rapor geldikten sonra değerlendirileceğini belirtti. Ara kararın gerekleri yerine getirildikten sonra Demirtaş'ın savunmasının alınması için işlem tesisine karar veren mahkeme, duruşmayı 13 Nisan 2017'ye erteledi.


BAZI AB ÜLKESİ BÜYÜKELÇİLİK TEMSİLCİLERİ DE DURUŞMAYI İZLEDİ

Duruşmayı, HDP milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Meral Danış Beştaş, HDP Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık ile bazı AB üyesi ülkelerin Büyükelçilik temsilcileri izledi. Duruşmanın ardından Beştaş ve beraberindekiler, Adliye önünde basın açıklaması yaptılar.
Editör: TE Bilisim