AK Parti kurucularından Dengir Mir Mehmet Fırat, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tamamlanmasıyla Türkiye’nin siyaseten sıcak bir döneme girdiğini belirterek, “Abdullah Gül’ün açıklaması ve bunun karşılığındaAK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu’nun cumhurbaşkanlığı süresinin bitiminden bir gün önce büyük kongreyi toplaması, aslında bir restleşme ve bu restin görülmesi şeklinde yorumlanabilir. Bunun ileri günlerde Türk siyasi hayatında bana göre önemli yansımaları olacaktır” dedi. Fırat, 5-6 ay içerisinde AKP’de parçalanmalara yol açabilecek sıcak bir gündemle karşılaşılacağını söyledi.

Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi ile yeni başbakanın ve AK Parti genel başkanının kim olacağına dair tartışmalar hararet kazandı. Dün, Abdullah Gül’ün AK Parti’ye geri dönebileceğine dair mesajlar vermesinin ardından AK Parti sözcüsü Hüseyin Çelik’in 27 Ağustos’ta partisinin kongre yapacağını duyurması, gözleri AK Parti’ye ve Abdullah Gül’e çevirdi. 

"EN KARLI DEMİRTAŞ"

Seçim sonuçlarını ve AK Parti’de yaşananları Rusya’nın Sesi’ne değerlendiren AK Partikurucularından Dengir Mir Mehmet Fırat, “Genel bir değerlendirme yapacak olursak, buradaki yüzdelere bakarak değil, bir önceki seçimde alınan oylara bakarak değerlendirmekte fayda var. Çünkü kazanç ve kayıp ancak o şekilde görülebilir. Çatı adayına baktığımız zaman, MHP ve CHP’nin bundan önceki seçimde almış olduğu oydan 5 milyona yakın bir oy kaybının olduğunu görüyoruz. Recep Tayyip Erdoğan’ın oylarına baktığımız zaman ise 200 bin civarında bir artış olduğunu görüyoruz. Büyük bir kayıp yok ama çok büyük bir artışın da olmadığını, oranların kendini koruduğunu görüyoruz. Bunun yanında en büyük kârlı çıkan HDP adayı, çünkü bir milyon rey arttırabilmiş. Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’dan neredeyse 5 misli fazla bir oy sayısına erişmiş. Ama en önemlisi, daha önce tamamen bölgesel bir siyasi parti iken ve o bölgeden yalnızca Kürtlerin oyunu alırken, şimdi neredeyse bütün Türkiye’nin birçok yerinde oy aldığını görüyoruz” dedi. 

"TÜRKİYE SİYASETEN SICAK BİR DÖNEME GİRDİ”  

HDP adayının oy oranının yüksekliğine dikkat çeken Fırat, “Bölgesel veya etnik siyasi parti yerine demokrasiyi hedef almış olan bir Türkiye partisinin ben çok daha etkin olabileceğini, Türkiye’deki demokrasinin gelişmesi yönünden faydalı görüyorum ve dolayısıyla bu seçimin galibi bana göre HDP’nin adayı gibi gözüküyor. Özelikle adayın söylemlerinin yumuşaklığı ve kucaklayıcılığı aslında bu sonucu doğurmuş gibi gözüküyor. Ama öbür yandan Recep Tayyip Erdoğan’ın yine o sert üslubunun kutuplaşmış olan oylarının artmasına mani olduğunu gösteriyor. Eğer daha yumuşak bir üslup kullanmış olsaydı ben inanıyorum ki bu yüzde 51’den -yani sınırdaki oy oranından- daha fazla oy alabilme kapasitesine sahip idi. Ancak Türkiye’de meydana gelen kutuplaşma tabi ki sıkıntı yaratıyor. Bundan sonraki gelişmelerin daha enteresan olacağı, Türkiye’nin siyaseten sıcak bir döneme girdiği kanısındayım. Abdullah Gül’ün açıklaması ve bunun karşılığında AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu’nun cumhurbaşkanlığı süresinin bitiminden bir gün önce büyük kongreyi toplaması, aslında bir restleşme ve bu restin görülmesi şeklinde yorumlanabilir. Bunun ileri günlerde Türk siyasi hayatında bana göre önemli yansımaları olacaktır” ifadelerini kullandı. 

“AK PARTİ BİR PARÇALANMAYA GİDEBİLİR”  

Cumhurbaşkanı Gül’ün Başbakan olmasıyla yürüyebilir bir siyasi koalisyonun kurulup kurulamayacağına yönelik bir soruya da Fırat şu cevabı verdi:

“Bana göre bu bir şartla olabilir, o da mutabakat sağlamaları. Yani Abdullah Gül’ün dönemindeki cumhurbaşkanlığı sistemine benzer, ‘82 anayasasında verilmiş olan tüm yetkilerin bire bir kullanılmadığı, bir nevi başbakanın bakanlar kurulu başkanı gibi ağırlanmadığı bir durum olur ise anlaşabilirler veya yürüyebilir. Ama bunun aksine bir müdahale olduğu taktirde, bu bir devlet krizini meydana getirir. Ben süreç içinde, siyasi bir kriz meydana geleceği kanısındayım. Çünkü sistemi zorlamak, bir yerinin patlaması sonucunu getirecektir. Dolayısıyla bu bir parçalanma sonucuna doğru gidebilir. Çünkü bir de şunu göz önüne almak lazım; bu üç dönem meselesi nedeniyle, 72 milletvekili -ki bunların birçoğu partinin ileri gelen noktalarında görev yapmış olan veya halen yapmakta olan kişiler- siyaset dışı kalacak. Böylesine hayatı siyasetle geçmiş kişileri siyasetin dışına itmeye çalıştığınız zaman, bazı komplikasyonlar doğacaktır. Bunların gönüllü olarak da dışarıda kalacaklarını zannetmiyorum. Dolayısıyla önümüzdeki 5-6 ay içerisinde sıcak bir gündemle karşılaşacağımız kanısındayım.”

YENİ MUHALEFET YİNE AK PARTİ'DEN ÇIKACAK

Fırat ayrıca şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türk siyasi hayatına bakıldığında, Türkiye’de hep bir muhalefet krizinin olduğunu görüyoruz, tek kutuplu bir iktidardan bahsedebiliyoruz. Dolayısıyla bu anormal durumun düzelmesi lazım. Bu düzelme de bir şekliyle, ancak AK Parti’nin –yani merkez sağda veya merkezde bir siyasi partinin- oluşumuyla mümkün olacaktır. Bunu da doğuracak olan yine AK Parti’dir.”

Editör: TE Bilisim