Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) tarafından çözüm sürecini anlatmak amacıyla Van'ın Özalp ilçesinde düzenlenen mitinge Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk katıldı.

 

Hükümetin oluşturduğu 9’ar kişiden oluşan 7 gruptan oluşan Akil İnsanlar Heyeti’nin ziyaretlerinin ardından şimdi de ­çözüm sürecini anlatmak için BDP sahaya indi. Hükümet akil insanlar heyeti oluştururken, İmralı ile Kandil arasında irtibatı sağlayan bu nedenle de çözüm süreci ile ilgili çalışmaları başlatamayan BDP, büyük bir ekiple Van’a çıkarma yaptı. Çözüm turunun ilkini Bahçesaray’da başlatan BDP, büyük şovu Özalp’te yaptı. Bir zamanlar hem genel hem de yerel seçimlerde AK Parti’nin açık üstünlüğünün bulunduğu Özalp’te yoğun bir kalabalık tarafından karşılanan BDP ve DTK üyeleri adeta burada gövde gösterisi yaptı. Son yerel ve genel seçimlerde BDP’nin büyük oy aldığı Özalp’te iki isim Tuğluk ve Türk çözüm sürecine yönelik konuşmalar yaptı. İlk olarak halka hitap eden Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, "Buradan Kürt siyasetçileri olarak şunu açık ve net söylüyoruz, bir tek gerillanın burnu kanarsa bunun hesabını sorarız. Hükümete çağrımız, herhangi bir provokasyona meydan vermeden, tek bir gerillaya zarar gelmeden bunun tedbirlerini alarak çekilme sürecinin sağlıklı bir şekilde tamamlanmasıdır" derken, Türk ise ülkede yeni bir sürecin başladığına ve sorumluluğun siyasetçilerin, halkın omuzlarında olduğuna işaret eden Türk, bundan sonrası için talep edilen haklara sahip çıkarak özgürlüklere kavuşabileceklerini, rehavete kapılıp her şeyi devlete bırakmaları durumunda ise tarihin kendilerini affetmeyeceğini kaydetti.

 

“ÖCALAN ÇOK SAMİMİ ADIMLAR ATTI”

 

Karayoluyla Diyarbakır'dan Van'a gelen DTK Eşbaşkanları Aysel Tuğluk ile Ahmet Türk, konvoy eşliğinde Van'ın Özalp İlçesi'ne gitti. İlçe meydanında toplanan yaklaşık bin kişiye hitap eden Tuğluk, tarihi bir süreçten geçildiğini söyledi. Abdullah Öcalan'ın barış konusunda açıkladığı mesajların ardından, PKK'nın elindeki kamu görevlilerini serbest bırakarak samimi adımlar attığını belirten Tuğluk, bu adımların sıradan olmadığını ifade etti. Tuğluk konuşmasına şöyle başladı, “Kürt sorunu barışçıl ve demokratik çözümü için mücadelemizi daha da büyüteceğimiz günlerden geçiyoruz.  Sayın Öcalan Kürt halk önderi bir kez daha sorunun barışçıl çözümü için bir kez daha gelin demokratik ilkelerle demokratik metotlarla bu sorunu çözelim dedi. Artık acılar yaşanmasın kimse ölmesin dedi. Bu karmaşa savaş haline kan akıtma durumuna son verelim dedi. Bu son derece tarihi bir çağrıyı içeriyordu. Nevruzdaki çağrı sadece Kürt halkı için özgürlük istenmiyordu tüm halklar için tüm kimlikler için Türkiye halkı için Kürt halkı için özgür yaşam deniyordu. Bunun ardından Kürt hareketi tarafından Sayın Öcalan tarafından son derece samimi adımlar atıldı. Esir alınan kamu görevlileri serbest bırakıldı. Bir samimiyet göstergesi olarak adımlar attılar.”

 

“GERİLLANIN BURNU KANARSA, HESABINI SORARIZ!”

 

“Öcalan nevruzda gerilla güçlerine sınır dışına çekilme çağrısında bulundu. Bu adımlar basit sıradan adımlar değildir.” Diyen Tuğluk, gerillanın ülkeyi terk etme sürecinde başına gelebileceklerden devleti sorumlu tutacaklarını söyledi. Tuğluk ayrıca, “Gerillanın sınır dışına çekilme kararı ve bu çağrıya uyarak bugünden itibaren sınır dışına çıkma kararı tarihi ve önemli bir karardır. Ama bilinmesini isteriz ki Türkiye kamuoyunda Türk devleti de bilmeli ki gerilla en güçlü olduğu zamanda çekiliyor. Yani ortada bir çaresiz durumu yok. Sadece barışa şans tanımak için buyrun çekiliyoruz. ‘Kürt sorunun demokratik barışçıl çözümü için fırsat sunuyoruz’ demek için çekiliyorlar. Biz gerillanın bu özverili fedakar tutumunu yaklaşımını selamlıyoruz. Bu çekilme sürecinde halkımızın duyarlı olması gerekiyor. Buradan Kürt siyasetçileri olarak şunu açık ve net söylüyoruz bir tek gerillanın burnu kanarsa bunun hesabını sorarız. Hükümete çağrımız herhangi bir provokasyonu meydan vermeden tek bir gerillaya zarar gelmeden bunun tedbirleri alınarak çekilme sürecinin sağlıklı bir şekilde tamamlanması gerekiyor. Gerilla çekilecek Kürt sorunu çözümlenmiş mi oluyor. Kürt sorunun çözülmesi için atılması gerekiyor.” Dedi.

 

“KÜRTLER’İN BİRLİK OLMA ZAMANIDIR”

 

Devletin de Kürt hareketi gibi attığı adımlara samimi kararlı adımlara demokratik açılımlarla reformlarla yanıt vermesi gerektiğini kaydeden Tuğluk; “Yani samimi adımlara ihtiyaç var. Kürt sorunu bir demokrasi sorunudur. 90 yıldır inkâr ettiğiniz yok saydığınız dilini yasakladığınız bir halkın özgürlük sorunudur. Statü sorunudur. Özgür yaşama sorunudur. Anayasal haklarını kazanma sorunudur. Sorunun çözümlenmiş sayılmısı için anayasal adımlara, barajın indirilmesine siyasi partiler kanununun değiştirilmesine, TMK’nın kaldırılmasına ihtiyaç var. İşte demokratik kurtuluş özgür yaşam dediğimiz şey budur.” şeklinde konuştu.

 

“DEVLET BİZE BARIŞI ALTIN TEPSİDE SUNMAYACAK”

 

Tuğluk son olarak, “Haklarımızı kazanıncaya kadar anayasal güvencelere kavuşuncaya kadar demokratik kurtuluş temelinde direnişimiz devam edecektir. Bu nedenle bu günler mücadeleyi yükseltme günleridir. Kürtlerin birlik olma günleridir. Özgür geleceğimizin belirlendiği günlerden geçiyoruz. Hiçbir şekilde rehavete kapılmamalıyız. Bu devlet hiçbir zaman bize çözümü altın tepside sunmayacak. Mücadele ederek kazanacağız. Biz barışın zor olduğunu biliyoruz. Zor ve engebeli yollardan geçeceğimizi biliyoruz. Barış mücadelesi o kadar kolay değildir. Bunun farkındayız. Ama ne olursa olsun Sayın Öcalan’ın başlattığı sürecin arkasında duracak içinde olacağız. Halkımızın direngen mücadelesiyle KCK adı altında haksız ve hukuksuz yere tutuklanan bütün tutsak arkadaşlarımızı PKK’lı tutsakları özgür bırakıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Tabi ki Sayın Öcalan da özgür olacak bu alanlara gelecek. Barış ancak böyle mümkün olur. Başaracağımızı olan inancımızla halkımıza Kürt hareketine güveniyoruz.” Dedi.

 

Tuğluk’un ardından konuşan Ahmet Türk, konuşmasına ilk olarak Kürtçe başladı. Halkı Kürtçe selamladıktan sonra sözlerine başlayan Türk, “Bu gün Kürt halkının yarattığı o muazzam değer, bizleri bu gün yavaş yavaş özgürlüğe taşıyor. Bunun bilincindeyiz. Kürdistan tarihine baktığımızda zulümlerle dolu bir yaşamı getirdiğimizi biliyoruz. 1925’de Şeyh Said zulme karşı direndi. 1937’de Seyid Rıza zülme karşı direndi. Bu gün 30 yıldan beri büyük emeklerle ağır bedellerle kürt hareketi bu gün bu mücadelenin sonunda bir halk yarattı, bir özgürlük hareketini başlattı. Biz halkların kardeşliğini hep savunduk. Birlikte yaşadığımız halklarla eşit edil bir yaşamı esas aldık. Ama red ve inkara karşı zulme karşı kürt halkı her zaman direndi ve direnmeye devam edecek. Özalp halkı biliyor ki 33 kurşunu 33 canı hala unutmadı. Ama şimdi yeni bir sürece giriyoruz. Tüm halkların inançların farklılıkların özgürlüğü için Sayın Öcalan tarihi bir fırsat yaratmıştır.” Sözlerine yer verdi.

 

“BU ŞANSI SAKIN YANLIŞ OKUMAYIN!”

 

Türk konuşmasını şöyle sürdürdü, “Türk halkının Arap halkının düşmanı değiliz, biz sizinle de hiçbir pazarlık yapmıyoruz. Hakkımızı özgürlüğümüzü istiyoruz. Bunun için bu süreci doğru okursanız. Kürt halkının hakkını görürseniz birlikte demokratik bir Türkiye yaratırız. Demokratik bir Ortadoğu yaratırız. Bu gün orta doğu da 4 ayrı Kürdistan’da yaşayan Kürtler özgür olmasa Kürt halkı da Arap halkı da özgür olmaz. Türk halkının orta doğudaki rolünü Türkiye’deki önemini iyi görmemiz lazım. Türk halkı eski halk değil. Bu gün bilinçli inanışlı bir halktır. Sakın yeniden aldatmaya kalkmayın. Bu halk aldanmaz özgürlüğün ne olduğunu biliyor. Ağır bedellerin ne olduğunu çok iyi biliyor. Biz kardeşçe eşit özgür bir yaşam diyoruz. Bunu sağlarsak inanın Kürt halkı da Ortadoğu da özgürleşecek. Ret ve inkârı yürütürseniz zararlı siz çıkarsınız. Bu gün halkların kardeşliği için ortak gelecek için Sayın Öcalan ve Kürt mücadelesi bu şansı tanımışsa bunu sakın yanlış okumayın. Kürtler her dönemden daha örgütlüdür. Kürtler artık acıların yaşandığı bir coğrafya istemiyor. Halkların ortak mücadelesiyle orta doğunun da bu bölgenin demokratikleşeceğini biliyor.”

 

“YÜK ARTIK SİYASETÇİLERİN OMUZUNDA”

 

Son olarak çok önemli ve yeni bir döneme başlanıldığının altını çizen Türk, bu dönemde artık tüm yükün siyasetçilerin omzunda olduğunu kaydederek, “Bu gün artık başında söylediğimiz gibi yeni bir dönem. Bütün sorumluluklar artık siyasetçilerin halkın omzunda. Bu dönemde Kürt halkının talepleri arkasında güçlü durmazsak çok şey kaybedebiliriz. PKK silahla mücadele bu güne kadar görevini yaptı. Bundan sonra mücadele sırası bizdedir. Bundan sonra haklarımıza sahip çıkarsak inanın ki özlediğimiz örgülüğü geleceği yakalarız. Ama rehavete kapılırsak her şeyi devleti bırakırsak inanın ki tarih bizi affetmeyecek. Mücadele yeni başlıyor. Burada halkımızın bu gün ortaya koyduğumuz talepler konusunda güçlü bir çalışma yaparak ulaşabiliriz.” Dedi.

 

BAŞKAN BİLMEZ BDP’YE KATILDI

 

Öte yandan mitingin ardından Van’ın Saray ilçesinin eski Belediye Başkanı Seracettin Bilmez, Barış ve Demokrasi Partisi’ne katıldı. AK Parti olmak üzere değişik partilerden 3 dönem belediye başkanlığı yapan Seracettin Bilmez’e Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk tarafından BDP rozeti takıldı. Bilmez, 2004-2009 dönemi AK Parti’den Saray Belediye Başkanlığı görevi yapmıştı.


Orhan Aşan/Şehrivan 

Editör: TE Bilisim