62'inci hükümet programı üzerine görüşmeler Meclis Genel Kurulu'nda başladı. HDP Grubu adına söz olan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, hükümet programına ilişkin HDP'nin eleştirilerini dile getirdi. Sunulan programı "AKP'nin faaliyetlerini içeren ve 2015 seçimlerini hedefleyen bir icraat raporu" olarak nitelendiren Buldan, programda köklü değişikler olmadığını ve mevcut sistemi küçük rotasyonlarla sürdürmeye yönelik olduğunu dile getirdi. 

"Türkiye'de hiçbir kimlik ve inanç yeterince özgür değildir" diyen Buldan, her türlü muhalefetin ve siyasete katılım girişiminin orantısız şiddetle engellendiğini dile getirdi. Seçimlerin demokratik bir yarış içinde geçmediğini dile getiren Buldan, "Parlamento özgür değildir. Tüm yasalar AKP'nin çoğunlukçu dayatmasıyla geçmekte muhalefetin önerileri hiçbir şekilde dikkate alınmamaktadır" diye konuştu. Hükümet programında hak ve özgürlüklerin AKP iktidarının teminatı altında olduğu ifade edildiğini hatırlatan Buldan, "Çağdaş demokrasilerde demokratik hak ve özgürlüklerin teminatı iktidar olabilir mi? Özgürlükler bir iktidarın değil, anayasa ve yasaların güvencesi altında olmak zorundadır" değerlendirmesini yaptı. Hükümetin her şeyi tozpembe göstermesini eleştirerek, programın bu yönüyle umutsuzluğa neden olduğunu söyledi. 

"Demokratik Türkiye'nin inşası öyle iktidarın temsil ettiği çizgiyle değil, radikal bir demokrasi anlayışıyla ve halkların ortak mücadelesiyle gerçekleşebilir" diyen Buldan, şöyle konuştu: "Radikal demokraside; demokratik cumhuriyet vardır. Ortak vatan vardır. Demokratik ulus vardır. Demokratik bir anayasa vardır. Bu ilkeler etrafında birleşmeyen hiç bir hedef Türkiye'yi ileriye taşımaz, demokrasinin önünü açmaz." 

Programda, seçim barajının kaldırılması, özerk yerel yönetimlerin oluşumuna, örgütlenme ve düşünce özgürlüğünün sağlanmasından sivil toplumun gelişimine, yolsuzluklarla-yoksullukla mücadeleden hakikatlerle yüzleşme ve derin devletle hesaplaşmaya varıncaya kadar köklü bir değişim ve dönüşüm esas hedef alınması gerektiğini, ancak bunların yer almadığını belirten Buldan, ötekileştirilen kimliklere yönelik bir vaade bulunulmadığını söyledi. 

Hükümetin, "Alevi toplumunun sorunlarını çözeceğinin" iddia edilmesine rağmen Alevilere yönelik ayrımcılığın sürdüğü belirten Buldan, hükümetin Aleviliği, onların ibadet biçimini Alevi toplumuna bırakmasını ve Cemevleri ibadethane olarak yasal statüye kavuşturulmasını istedi. Hükümetin AB politikasını da eleştiren Buldan, AB sürecinin ilerletilmesini istedi. Hükümetin yeni anayasa söyleminin de inandırıcı olmadığını AKP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu içindeki tutumu üzerinden inandırıcı olmadığını belirten Buldan, hükümetin anayasa çalışmalarında 82 anayasasındaki devletçi yönü koruduğunu söyledi. Anayasa konusunda bir çok özgürlükçü önerinin bizzat AKP tarafından reddedildiğini hatırlatan Buldan, AKP'nin kadın hakları, işçi hakları, örgütlenme özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü, ekoloji, kültürel kimlik hakları, anadilinde eğitim gibi temel hususlarda hiçbir yenilik ortaya koymadığını söyledi. 

Çözüm sürecinin hükümet programında yer almasını da, "siyasi muhatabını bulması, barışın toplumsal tabandaki kabulünün ve vazgeçilmezliğinin" en önemli göstergesi olarak nitelendiren Buldan, çözüm sürecini sadece Kürt halkı ve temsilcileriyle devlet arasında yapılan ve sadece Kürt halkını ilgilendiren bir konu olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Bu mesele Türkiye'nin demokratikleşmesi meselesidir. Bu nedenle de parlamentodaki bütün partiler bu konuya siyaset üstü bir anlayışla yaklaşmalıdır. Sayın Öcalan'la bir buçuk yıldır sürdürülen diyalog sürecinin bundan sonraki aşamada Türkiye'nin büyük barışına uygun olarak taraflar arası bir müzakereye dönüşmesi gerekir. Bununla birlikte müzakere koşullarının oluşturulması, tarafların farklı toplumsal kesimlerle teması, müzakereyi izleyecek ve tıkanma noktalarında tavsiyede bulunabilecek üçüncü bir tarafın oluşması ve görüşmeleri kayıt altına alacak ve taraflara farklı ihtiyaçlarda destek sunabilecek bir sekretaryanın oluşması öncelikli beklentilerimiz arasındadır. Çözüm yasasının çıkması zemini güçlendirmiştir. Şimdi bu zemin üzerinden süreci kalıcı hale getirecek diğer adımların atılması gerekir." 

Buldan, hükümetin yargı, düşünce ve ifade özgürlüğü, kadın sorunu ve cinayetleri konusunda politikalarını eleştiren Buldan, özellikle belediyelerde uygulanmaya başlanan eş başkanlık konusunda gösterilen tahammülsüzlüğüne tepki gösterdi. Buldan, "Tüm bu gerçekler karşısında hükümet programının Türkiye'nin temel sorunlarına kalıcı ve köklü çözümler üretmediği açıkça görülmektedir. Bu program güven vermemektedir. Bu nedenle destek vermeyeceğimizi belirtiyoruz" diye konuştu.

KÜRKÇÜ: İKTİDAR MERKEZİ ERDOĞAN’IN KÖŞKÜDÜR

Siyasi iktidar merkezi hükümet olmadığını belirten HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise, "Yeni iktidar merkezi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın taşınacağı AOÇ'deki yeni binadır" diye konuştu. Kürkçü, "49 diplomatını IŞİD cellarına vermiş hükümet programında bu konuda ne yapılacağına dair tek bir satır yok" eleştirisinde bulundu. 

Hükümet programı üzerindeki görüşmeler MHP ve CHP'nin değerlendirmeleriyle sürüyor.

Editör: TE Bilisim