HDP Kars Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la görüşmesiyle ilgili eleştirilerine TBMM'de cevap verdi. Bu eleştirilerin HDP'yi zayıflatmaya yönelik bir saldırı olduğunu bildiren Ayhan Bilgen, bir partinin eş başkanının yurt dışı ziyaretinin polemiğe konu edilmesini anlamadığını belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin'le, Dışişleri Bakanı'nın ise Lavrov'la görüşmek için çaba sarf ettiğini kaydeden Bilgen şunları söyledi: "Ne yazık ki bu yaklaşım bize bir Enver özentisini hatırlatıyor. Sayın Cumhurbaşkanı bu konuyla ilgili eleştirisini yaparken bir Enver özentisini de paylaşmış olmasını da yadırgıyoruz. Kütüphanede poz vermeye benzemez bu işler. 'Edirne'de Enver olacağına Bulgarlar olsun' diyenler kimdi? Bunu Sayın Cumhurbaşkanı danışmanlarına araştırtsın. Enver'in askerlerinin bu ülkede yaşayanlara neler yaşattığını hangi katliamlara imza attığını Cumhurbaşkanı bilmiyor olabilir. Bilmediğin sözler üzerine polemik yapmak sadece Türk dış politikasını Enver'in maceracı heveslerine kurban etmektir. Bunun bedelini Sarıkamış'ta 10 binlerce askerimizi savaşmadan, kurşun sıkmadan toprağa gömmekle ödedik. Aynı tutum, maceracı yaklaşım iktidar partisine de sirayet etmiş. 2002 yılında Hürriyet İtilaf Partisi gibi başlayıp ama bugün İttihat ve Terakki gibi bir noktaya gelmiş bir durumla karşı karşıyayız. Bizi hainlikle suçlayacaklarına aynaya baksınlar."

 

"HÜKÜMET DE RUSYA İLE GÖRÜŞÜYOR"

Partinin Eş Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür ise kendisinin de katıldığı geziye yönelik Başbakan Davutoğlu'nun, "Rezalet ve ihanet" açıklamasına tepki gösterdi, Davutoğlu’nun ifadelerinin kesinlikle kabul edilemez olduğunu söyleyen Gür, "AKP Hükümeti'nin halihazırda Rusya Hükümeti ile temaslarını sürdürmesi "ihanet" olarak algılanmazken, HDP'nin Rusya Hükümeti ile görüşmesinin ihanet olarak görülmesi, en hafif deyimiyle tutarsızlıktır. Rusya savaş uçağının düşürülmesinin hata olduğunu uçağın düşürüldüğü günden bu yana açık bir şekilde ifade ediyor olmamıza rağmen, Moskova'da bu ifadeyi tekrar kullanmamızın Başbakan Davutoğlu tarafından yeni bir durummuş gibi yansıtılması, HDP'nin istikrar ve barış odaklı diplomatik faaliyetlerine olan tahammülsüzlüğün en açık göstergesidir" dedi.

 

Görüşmelerde, "herhangi bir pazarlık ya da Türkiye halklarını zan altında bırakacak bir tutum içinde olamayacaklarını, bunun HDP'yi biraz olsun tanıyan herhangi bir yurttaşın aklının ucundan geçmediğini" söyleyen Gür, "Ancak, ilkel milliyetçi söylemlerle toplumda partimizin iç ve dış politikaları hakkında yaratılmak istenen olumsuz algıya karşı son derece açık bir tutum sergilenmesi zorunluluğu açığa çıkmıştır" dedi.

 

Gür açıklamasında şunları söyledi, "Türkiye ve Rusya devletleri arasındaki gerilimin halklara da sirayet etmesinin yaratabileceği olumsuzlukların farkında olarak, HDP'nin gerilimi düşürecek imkanların oluşturulması yönünde sarf ettiği çabaların boşa çıkarılmaya çalışılmasını üzülerek takip ediyoruz. Kamuoyunun malum çevrelerce HDP'nin Moskova ziyareti hakkında yanlış yönlendirilmesini Türkiye'nin çok boyutlu dış politika kanallarının tıkanmasına sebep olduğunu açıkça ifade etmemiz gerekmektedir. Dış politika kanallarının tamamının AKP Hükümeti'nin tekelinde olması gibi bir siyasi ve idari yapılanmanın yaratabileceği risklerin ne kadar büyük olduğunu yakın geçmişteki tecrübelerden anlaşıldığı kanısındayız. HDP'nin bu oluşan istikrarsızlığa karşı sarf etmekte olduğu yapıcı çabaların engellenmeye çalışılmasına asla onay verilmeyeceğinin bilinmesini isteriz.


Nursima KESKİN/ANKARA/DHA-RADİKAL

Editör: TE Bilisim