Yerel seçim sürecinde Hüda-Par'ı halka daha iyi tanıtmak ve halkın ve esnafın sorunlarını dinlemek için ziyaretlere son hız devam ettiklerini ifade eden İpekyolu İlçe Başkanı Levent Dalgın, “Halkımızın sıkıntılarını dinledikten sonra da alacağımız sonuçlara, notlara göre makul çözümler ile halkımızın karşısına çıkarız. Parti programımızda ve tanıtım broşürlerimizde de yer aldığı üzere halka hizmet bir lütuf değil haktır. Belediyeler hizmet etme yeridir partizanlık yeri değildir. Ayrıca düşüncesi ne olursa olsun hizmet herkesin hakkıdır. Bizler İnşallah rüşvetsiz, tarafsız, adil, dürüst ve gerçek belediyecilik için buradayız. Çünkü bizler biliyoruz ki belediyelere yetim malı gibi sahip çıkılmalıdır.” Dedi.

 

BİR ZİYARETTE HÜDA-PAR VAN İL TEŞKİLATINDAN 

Hür Dava Partisi Van İl Teşkilatı Doğa Kolejini ziyaret etti. Ziyarette Hüda-Par Van İl Başkanı Av. Rasim Sayğın ve teşkilat üyeleri yer aldı. Heyeti Doğa Koleji Genel Müdürü Ahmet Ersin Tanrıtanır karşıladı.

Doğa Koleji Müdürü Tanrıtanır, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Hüda-Par’ın Van iline Huzur getirmesi ve hayırlı olması temennisinde bulundu. Tanrıtanır “Doğa Koleji olarak Misyonumuz; ezberden öte özümseyerek öğrenen, kendini bilgiyle doldurmak yerine bilgiyi kullanan, yalnızca sınavlarda değil, okullar arası kültür, sanat, spor, bilim gibi her dalla ilgili yarışmalarda başarılı olan, birikimi yüksek, özgür düşünen ve düşündüklerini açıkça ifade edebilen, uluslararası bir vizyona sahip, yerel değerlere bağlı, evrensel değerlere açık, bilimsel çalışmalar yürütebilecek seviyede yabancı dil bilgisi olan, geleceğin aydınlık liderleri olacak bireyler yetiştirmektir.” dedi.

 

SAYĞIN: YENİ BİR SİYASİ HAREKET GEREKLİLİĞİ HİSSETTİK

Ziyarette konuşan Hüda-Par Van İl Başkanı Rasim Sayğın, Neden hüda-par sorusunun cevabı olarak; “Türkiye’deki siyasi parti ve iktidarların; Sorunlarla yüzleşmek ve çözüm üretmek yerine, çözümü sürekli erteledikleri, Hak ve hürriyetlerin tanınıp kullanımını sağlamak yerine bazı şartlara bağladıkları, Sorunları kalıcı bir şekilde çözmek ve çözümü kurumsallaştırmak yerine, geçici tedbirleri yeterli görüp gösterdikleri, Özellikle inancın yaşanması önündeki engellerin kaldırılması ve Kürt sorununun çözümü konusunda ortaya koydukları samimiyetsizlik ve bu sorunların çözümünü siyasi rant elde etme aracı ve argümanı olarak kullandıkları, Her birisi toplumun farklı kesimlerinin ancak bir kısmının temsilcileri olmalarına rağmen, kendilerini toplumun veya belli kesimlerinin tamamının temsilcileri olarak görmeleri, böyle bir temsiliyet makamındaymış gibi hareket etmeleri ve ideolojilerini halka dayatmaya çalışmaları. Bunlarla beraber; Sosyal adaletin sağlanamamış olması, Adalet dağıtmakla görevli mahkemelerin karar ve uygulamalarının toplum vicdanını rahatsız edici boyutlara ulaşması, Siyasi çıkar uğruna toplumun etnik çatışmalara sürüklenmesi, Sistemin, halkın değerleriyle barışmamakta direnmesi, Sistemden müşteki olanların, iktidara geldikten sonra sisteme uyum sağlaması ve onun sahibine dönüşmesi, Siyasi yozlaşmanın büyük boyutlara ulaşması ve en önemlisi halkın değer yargılarının aşındırılması ve toplumun kişiliksizleştirilmesi çabalarının giderek yoğunlaşması, bu çabaların netice vermeye başlamış olması karşısında yeterli tepkinin verilmemesi, yeni bir siyasi hareketin gerekli olduğu düşüncesini bizlerde oluşturmuştur.” İfadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim