Türkiye'nin Afrin'e düzenlediği Zeytin Dalı Harekatı'ndan önce Rusya ile pazarlık yapıp yapmadığı sorusuna, cevap veren İbrahim Kalın, 'Gizli bir pazarlık yok.' dedi.

 

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Ne Oluyor?" programında Türkiye'nin Afrin'e düzenlediği Zeytin Dalı Harekatı'nı, Rusya ile ilerleyen süreci, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın görüşmesi ve gündeme dair konuları değerlendirdi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, CNN Türk canlı yayınında soruları yanıtladı.

 

"İDLİB'TE GÖZLEM NOKTASI KURMA KARARIMIZ HAREKATTAN BAĞIMSIZ"

Rusya'nın Zeytin Dalı Harekatı'na nasıl destek verdiği sorusu üzerine, gizli bir pazarlığın bulunmadığını, "Afrin'i alın, İdlib'i verin" şeklinde bir şeyin söz konusu olmadığının altını çizen Kalın, şunları söyledi: "Bizim İdlib'te 12 tane gözlem noktası kurma kararımız, yaklaşık bir buçuk ay önce Astana Toplantıları'nda alınmış bir karardır, Afrin operasyonundan bağımsız olarak. Şu anda bizim silahlı kuvvetlerimiz orada 3 tane gözlem noktasını kurdu zaten."

 

"FIRAT KALKANI İYİ BİR REFERANS"

Kalın, Fırat Kalkanı Harekatını işaret etti, "Bu kendi başına çok iyi bir referans. yani terör unsurlarından bir bölgenin nasıl temizlendiği tekrar oranını haklına verileceğine dair. Afrin'de de benzer bir tablonun yaşanması için elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz." dedi.

 

"ZEYTİN DALI HAREKATIYLA İLGİLİ DEĞİL, OLAĞAN TOPLANTI SERİSİ"

İbrahim Kalın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin geçtiğimiz günlerde "Suriye" başlığıyla toplanmasına da değindi: "Güvenlik Konseyi'nde yapılan toplantı, Türkiye'nin Zeytin Dalı operasyonuyla ilgili bir acil toplantı falan değildi. Olağan toplantı serisi içinde Afrin konusu da ele alındı."

 

"PKK, TÜRKİYE'NİN SORUNUDUR"

İbrahim Kalın, Batılı ülkeleri eleştirerek, "Batılı ülkeler maalesef şöyle düşünüyor, "DEAŞ bana saldırdığı için acil bir sorundur. PKK, Türkiye'nin sorunudur." Böyle bakarsanız bu terörle mücadelede bu çifte standarttır. " diye konuştu.

 

"DEAŞ TEHDİDİ ORTADAN KALKTI, BU İLİŞKİYİ NİYE BİTİRMİYORSUNUZ?"

ABD'nin kendi resmi raporlarında PYD ve YPG'nin PKK'nın Suriye kolu olduğuna dair raporları kaldırdıklarını anımsatan Kalın, "PYD, YPG'nin PKK ile bir ilgisi yok" argümanını geliştirmeye çalıştıklarını ancak bununla kimseyi ikna edemediklerini, kendilerinin de ikna olmadıklarını söyledi.

 

ABD Kongresi'nde "PKK, YPG, PKK mı değil mi, terör olaylarına karıştı mı, karışmadı mı?" şeklindeki konuların konuşulduğuna işaret eden Kalın, "Birileri hala DEAŞ ile mücadele bahanesiyle, 'Bu terör yapılanmasına destek veriyoruz' diyorsa, bizim şu soruyu sormamız gayet meşru hale geliyor; 'DEAŞ tehdidi ortadan kalktı. Bir altı ay öncesine göre DEAŞ yok sahada. Siz bize dediniz ki 'DEAŞ bittiği zaman bizim PYD YPG ile ilişkimiz bitecek'. Şimdi biz gayet meşru bir şekilde diyoruz ki 'DEAŞ tehdidi ortadan kalktı, bu ilişkiyi hala niye bitirmiyorsunuz?" dedi.

 

"GERÇEKLERLE UZAKTAN YAKINDAN İLGİSİ YOK"

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis'in, Zeytin Dalı Operasyonu'nun DEAŞ ile mücadeleyi kötü etkilediğine ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine Kalın, bunun sahadaki gerçekleri yansıtmadığını belirterek, "Bu Amerikan kamuoyunu, batı kamuoyunu ikna etmek üzere inşa edilmiş bir argümandır. Sahadaki gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi yoktur." diye konuştu.

 

"PYD/YPG'YE YATIRIM YAPTILAR KOLAYCA İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMAYACAKLAR"

"Madem siz Suriye sahasında DEAŞ ile mücadelenin arzu edilen noktaya geldiğini söylüyorsunuz. Hala DEAŞ ile mücadeleyi nasıl zora sokuyor bu operasyon?" diye soran Kalın, şöyle devam etti: "Demek ki başka bir şey var. Bu kadar yatırım yaptılar PYD ve YPG'ye. Çok kolay kendilerini bu işin içinden çıkartamayacaklar. Suriye Demokratik Güçleri adı altında bir isim icat ederek, bunu kamufle etmeye çalıştılar, sonra kendileri itiraf ettiler. Biz sahada olup biteni biliyoruz. Bunun böyle olmadığını biliyoruz. Orta, uzun vadede orada PKK/PYD/YPG yapılanmasını daha da derinleştirip, bunu lejyoner güç gibi mi kullanmak istiyorlar, bu soruyu sormak lazım."

Editör: TE Bilisim