VAN HABER - Van'da 2011'te deprem felaketinin yaşandığını, bütün Türkiye'nin bir anlamda kalbini Van'a taşıdığını söyleyen Kılıçdaroğlu şu ifadelere yer verdi: "Türkiye'nin her yerinden Van'a yardımlar geldi. Van'a bir arkadaşımızın burnunun kanamasını istemeyiz. Trabzon’da da, Hakkâri’de de istemeyiz. İsteriz ki, bütün Türkiye'nin her yerinde insanlarımız huzur ve barış içinde yaşasın. Deprem süresince Van'a yardım konusunda elimizden geleni yaptık. O dönemde Van'ın afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini defalarca dile getirdik. Konutlar yapıldı. Üzülerek ifade edeyim, 35-40 bin liraya mal olan konutlar vatandaşlara 90 bin liraya satıldı."

 

“HER TÜRLÜ ŞİDDETE KARŞI ÇIKACAĞIZ”

Kılıçdaroğlu, son dönemde olayların yoğunlaştığı bölgelerden Van'a yoğun göçün yaşandığını anımsatarak, "Nasıl ki, Diyarbakır'ın Bağlar kenti çevreden gelen insanların oluşturduğu bölge olduysa, burada da buna benzer bölgeler, kaos çıkabilir. Bu açıdan alınan göçlerin iyi kontrol edilmesi gibi hepimizin ortak bir görevi var. Terör kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin, hangi amaçla gelirse gelsin, insan olarak, parti olarak terörün her türüne şiddetle karşı çıkacağız." Şeklinde konuştu.

 

KILIÇDAROĞLU: EN BÜYÜK ACIYI SİZLER YAŞIYORSUNUZ

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "En büyük acıyı sizler yaşıyorsunuz. Şehit ailesine başsağlığı diledim. Bir başka yere gittim başsağlığı için, Vanlı bir kadın geldi ve 'istirham ediyoruz, ayaklarınızı öpüyoruz ne olur bu terörü bitirin. Askerimiz, polislerimiz, çocuklarımız ölmesin. Evimizde huzurla televizyon izleyelim' dedi. Çukurca'da 8 şehidimiz geldi. Bu gün de bir şehidimiz daha geldi. Hepimizin içi kan ağlıyor. Böyle bir olay nasıl oldu, kimler hangi gerekçelerle Türkiye'nin başına bela ettiler. Bunu herkesin sorgulaması gerekir. 2002'de iktidar oldular. Sıfır terör. 14 yıl geçti yine tek başına iktidarlar. Suçlayacakları bir kelebek bile yok. Tek başına iktidarlar. Nasıl oldu da 14 yıl sonra Türkiye kan gölünün içinde kendisini gördü. Kim bu tabloyu hazırladı. Kim vatandaşların önüne koydu? Herkes bu soruyu sormak zorundadır.”

 

“NE OLDU TÜRKİYE’YE?”

Genel Başkan Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında, “Ne oldu Türkiye'ye? 'Terörü bitireceğiz' dediler, eyvallah dedik. Yol haritası gösterdik, 'yok bu yol haritasıyla çözmeyeceğiz' dediler. Çözdüler mi, hayır, daha büyük belalar açtılar. 2013'te söyledim. Bu sorun sıradan bir sorun değil, bir bakkalın, bir manavın, ilin sorunu değil. Bu sorun tarihsel derinliği olan bir sorun. Beraber çözmek zorundayız. Sorunu çözmek istiyorsan, gel Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne çözelim dedik. Sorunu çözmek için, samimi dürüst olacaksın, ben bu sorunu çözeceğim diyeceksin. Gizli kişisel bir ajandan olmayacak. Millete hebasını veremeyeceğin vaatlerde bulunmayacaksın. Millete muhalefete bilgi vereceksin dedik. Hiç birine uymadılar. Bu gün faturayı kim ödüyor. Beyefendi sarayda oturuyor, bu akşamda düğün dernek yapacak. Türkiye'yi terör bataklığına kimler sürükledi. Kimler gitti terör örgütlerine yardım ve yataklık yaptı. Şehirler silah deposuna dönüşürken kimler 'aman sakın müdahale etmeyin' dedi. Bilinçli olarak bunların tamamı yapıldı. Silahlar dağıtıldı ve Türkiye ateş çemberinin içine sokuldu. Tarihin en zengin kültürü burada. Ama gezin bakın turist mi var. Neden gelmiyor. Patlayan bombalar. Ben bunu sorduğumda Paris'te de Almanya'da bomba patladı ama otellerde yer yok. Nedeni, Türkiye’nin bozulan imajı. Türkiye ortadoğunun bataklığının bahçesi haline geldi. Artık Türkiye'yi bir Avrupa ülkesi olarak görmüyorlar." İfadelerine yer verdi.

 

KILIÇDAROĞLU: ANCAK CHP İLE ÇÖZÜLÜR

Son olaylar nedeniyle 200 bin kişinin yerlerinden edildiğini, mağdur olduklarını aktaran Kılıçdaroğlu, hükümetin onlara el uzatmadığını ancak CHP'nin onlara her gün sıcak yemek götürdüğünü ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, Kürt sorununu ancak CHP'nin çözebileceğini, kendilerinin dışında başka bir partinin sorunu çözemeyeceğini ifade ederek, "Bu ülkenin insanları üçüncü sınıf demokrasiyi hak etmiyor. Biri eline sopayı alacak vatandaşı dizayn etmeye çalışacak. Biz bu ülkeye tüm demokrasi ve tam özgürlükleri getireceğiz. Bu ülkede terör sorununu da ancak biz bitireceğiz. 7 Haziran'dan bu yana 500 üzerinde şehidimiz var. Bilinçli olarak yapıldı bunlar. Ceylanpınar'da 2 polisimiz evlerinde şehit edildi. Failleri bulundu mu? Neden bulunmadı? 7 Haziranın faturası sadece terör değil, ekonomi de var. 2 milyon 333 milyon lira tutarında 63 bin 126 çek hakkında karşılıksız işlemi yapıldı. 2002 yılında İcra Dairelerinde 8 milyon olan dosya sayısı şimdi ise 24 milyona yükseldi. Bu rakamları da mı bilmiyorsunuz? Bu bölgeler 30 yıl önce ortadoğuyu besliyordu şimdi dışa bağımlı durumda."

 

“TÜRKİYE’NİN SINIRLARI YOL GEÇEN HANINA DÖNDÜ”

Türkiye'nin en uzun sınırının yolgeçen hanına dönüştürüldüğünü, her gün Kilis'e rokat ve top atışlarının gerçekleştirildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, kentin kanaat önderlerinin gazeteye "hükümet nerede" diye ilan verdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "İsraille barışmak için, 'Özür dileyecek, Gazze'ye uygulanan ambargo kaldırılacak' dediler. Ne yaptılar kapalı kapılar ardında İsrail'e NATO'nun yolunu açtılar. Bunlar tamamen iki yüzlü politikalar izliyorlar. Ne yaptı İsrail, ablukayı mı kaldırdı, tazminat mı ödedi? Niye bu ödünleri veriyorsun. O allayıp pullayıp kahramanlık edebiyatı yaptığı günlerde İsraili başdüşman ilan etmişti, şimdi İsrail'e muhtacız. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bir başka devlete muhtaç hale geldiyse otur da utan. Ne diyordu, 'ben komutanım ' diyordu. Sen ancak tenekeden komutan olursun.” Dedi.

 

KILIÇDAROĞLU: 14 YIL BOYUNCA NE YAPAMADIN

Çağdaş bir anayasaya ihtiyacın olduğunu Türkiye Cumhuriyetinin 150 yıldan bu yana parlamenter sistemle yönetildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bütün olaylar oluyor kan gövdeyi götürmüş, beyefendi beline kadar kanın ortasına oturmuş, her gün insanlar kan gölünün içinde hayallerini kaybediyorlar. Analar ağlamayacakmış ağlamayacak anne kalmadı, bütün bunları bir tarafa bırakmış, 'illa başkan olacağım' diyor. 14 yıldır memleketi tek başına yönetiyorsun. 14 yılda yapmak isteyip de yapamadığın ne oldu. İstediğin milletvekilini seçtin, istediğin adamı meclis başkanı yaptın. Milletin başına bir numaralı bela olmuş, en büyük bölücü. Odalar birliğinde konuştum. Tutturmuş illa başkan olacağım. Şunları söyledim. Bir kişi konuşacak Türkiye susacak, bir kişi konuşacak hakim ona göre karar verecek. Bir kişi konuşacak ona göre milletvekilleri listeleri hazırlanacak. Böyle bir başkanlık sistemi istiyormuş. Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsin dedim. Evet, aynı şeyi yine söylüyorum. Ülkemizi seviyoruz. Bizimle aynı düşüncede olsun olmasın, bütün insanların özgürce düşüncelerini ifade etmesini istiyoruz. Öğretim üyeleri bildiri imzaladı diye hepsini vatan haini ilan ettiler. Birbirimizi nasıl dinleyeceğiz. Samimi olarak düşüncelerimiz nasıl birbirimize aktaracağız. Kendisini muhatap almıyoruz. Ankara gidince bir kanun teklifi verelim, TRT bir kanal açsın, adını RTE kanalı desin, 24 saat canlı olarak onu versinler. Bizde kurtulalım o da kurtulsun."

 

“ERDOĞAN KANDAN BESLENEN BİRİSİDİR”

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 23 milyon 600 bin oy alan Davutoğlu'nun istifasını isteyerek milletin iradesine saygı göstermediğini belirterek, "Sen milletin değil kendi iradeni milli irade olarak görüyorsun. Senin iraden milli irade olamaz senin bağnaz iradendir. Kan dökmek bizim geleneğimiz de yok, sizin geleneğinizde var. Türkiye'ye kan gölüne ben mi çevirdim? Her gün onlarca kişi can kaybetmiyor mu? Recep Tayyip Erdoğan kandan beslenen birisidir. Milleti ayırıyor, bölüyor. Bunlarda arkadan hançerleme geleneği var. Erbakan'ı, Kaddafi'yi, Esed'i arkadan hançerledi. En son örnek Başbakan Davutoğlu. Çağırdı elinde hançer, arkadan hançerledi. Sen arkadan hançerlemeyi seviyorsun çünkü senin yüreğinde insan sevgisi yok. Türkiye tarihinin en derin krizlerinden birini yaşıyoruz. Koskoca ülkenin geleceği bir kişinin iki dudağı arasında. Buna asla izin vermeyeceğiz. Demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Demokrasinin bedelleri var o bedelleri ödemeye hazırız. Hapse atarlarmış. Atmazlarsa namerttirler." Şeklinde konuştu.

 

KILIÇDAROĞLU: BİZİ YILDIRAMAZSINIZ

Kılıçdaroğlu, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Meclis başkanı 'laiklik anayasadan çıkmalıdır' dedi. Müslümanı Müslümana kırdırıyorsun utanmıyor musun? Şimdi kalkmış 'laikliği kaldıracağım' Ne senin boyun ne de kilon buna yetmez. Kusura bakma. Baskı yapıyorlar bizim korkacağımızı sanıyorlar. Bizi yıldıramazsınız. Fezleke düzenleyeceklermiş. Sevsinler senin savcılarını, senin savcılarından korksaydık siyasete girmezdik. Bizim 81 il başkanını Van'da toplamamızın ayrı bir önemi var. Türkiye'yi bir bütün olarak görmek istiyoruz. Biz biriz ve kimse bizi ayıramaz. Kendi ülkemizde kendi sorunumuzu kendimiz çözerek bir arada yaşayacağız, birilerinin tuzağına asla ve asla düşmeyeceğiz. Kurtuluş savaşında dedelerimiz hangi amaçla mücadele ettiyse bizde çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye, oluşturmak için mücadele edeceğiz.

ŞEHRİVAN HABER: ORHAN AŞAN - ÖNDER ALTINAL

Editör: TE Bilisim