Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun danışmanlığından ayrılan Akşam yazarı Etyen Mahçupyan, HDP Eş BaşkanıSelahattin Demirtaş için kullandığı ağır ifadeler ile şaşırttı.

HDP'nin politikalarına dönük sert eleştiriler sıralayan Mahçupyan, AK Parti'siz bir çözüm sürecinin mümkün olmadığını iddia etti. HDP lideri için "Batıdan oy almaya muhtaç kalınması ise Demirtaş’ı neredeyse oynak bir sahne sanatçısı kıvamına getirdi" diyerek dikkat çeken Mahçupyan, HDP'nin çözüm sürecini bitirmek için çalıştığını iddia etti. Mahçupyan, diğer yandan HDP'nin barajı aşması  ve AK Parti'nin Meclis çoğunluğunu elde edememesi durumunda tek seçeneğin "AKP/MHP koalisyonu" olacağını öne sürdü.

İşte Mahçupyan'ın yazısındaki ilgili bölüm:

DEMİRTAŞ İÇİN "OYNAK SANATÇI" İFADESİ

Sürecin diğer ortağı HDP’nin önünde ise iki farklı seçim stratejisi bulunmaktaydı. Çözüm sürecini sahiplenmek, ya da AKP karşıtı koalisyonun parçası olmak… HDPikinciyi tercih etti ve barajı böyle geçeceğini düşündü. Bu tercihin uzantısı olarak bugün Bölgedeki oy ancak silah eşliğinde ve doğrudan tehditlere dayanan baskılarla artırılabiliyor. Batıdan oy almaya muhtaç kalınması ise Demirtaş’ı neredeyse oynak bir sahne sanatçısı kıvamına getirdi.   

BARAJ AŞILIRSA AKP-MHP KOALİSYONU GELİR

Diğer taraftan HDP söyleminin ilginç bir sonucu var. HDP açıkça AKP’ye karşı olduğunu, Erdoğan’ı başkan yapmayacağını söylüyor. Ancak bunun çözüm sürecini nasıl etkileyeceği hakkında hiçbir değerlendirme yapmıyor. Eğer HDP barajı geçer ve örneğin AKP de Meclis çoğunluğunu elde edemez ise acaba karşımıza nasıl bir siyasi gündem çıkar? Üç partinin koalisyonu saçma bir hayalden ibaret. Şu seçim süreci bile hangi koalisyonun gerçekçi ve ‘tabii’ olduğunu ortaya koyuyor. Bu bir AKP/MHP koalisyonu olacaktır… 

HDP AMACINA ULAŞIRSA ÇÖZÜM SÜRECİ BİTER

Kısacası eğer HDP’nin hedefleri tam olarak tutarsa karşımızda çözüm sürecini rafa kaldıran bir siyasi ortam bulacağız. Kürtlerin yerel yönetim ve dile ilişkin talepleri muhtemelen birkaç yıl daha beklemeye alınacak ve herhalde kimse bunun kabahatini AKP’de bulamayacak. Hatta AKP içinde de çözüm sürecine pek sıcak bakmayanların daha etkili olacakları bir dönemin kapısının açılması şaşırtıcı olmaz. Buna karşılık eğer yeniden silaha dönüleceği veya ‘sivil itaatsizlik’ adı altında hükümetin kışkırtılması ile yerel iktidarın güçlendirileceği sanılıyorsa, bu HDP’nin henüz Kürtleri pek tanımadığına işaret eder ve bu tablonun sonucu bir sonraki seçimde AKP’nin belki de yüzde elliyi geçmesi olur. Ama o AKP şimdikine benzer mi, yoksa başka bir şeye mi dönüşür bunu kimse bilemez… 
Ne var ki HDP’nin stratejisi tam da bu… Barajı geçmek, AKP’yi olabildiğince aşağı çekmek ve bu arada da AKP ile işbirliğini reddetmek. Bu çizginin maliyetinin çözüm sürecinden feragat olduğunu da gizleyerek… Bakalım Kürtler bu ‘akıllı’ siyaseti ne kadar ikna edici bulacak…

Editör: TE Bilisim