Veysel İZGİ/Şehrivan


Ak Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, Van’da son zamanlarda halk arasında bir sermaye, beyin göçü yaşandığı şeklindeki söylemlerin dolaştığını belirterek, bu algıyı hissettirmenin yanlış olduğunu söyledi. Böylesi büyük çaplı bir gücün olmasının Van’a ciddi derecede de zarar vereceğini belirten Bilici, son zamanlarda büyük baskılardan da söz edildiğini belirterek; “Burada, bu ile yön veren insanlar, siyasetçiler, STK’lar ortak paydamız olan ‘Van’da buluşmalı. Burada bu anlayışı yerleştirmemiz lazım. Çözüm sürecinde önemli bir süreçtik. Bu barış ve kardeşliğin tesisi atılmış en önemli adımdır. Sürece zarar vermek tarihi bir hata olur.” dedi.

AK Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, İl Başkanı Zahir Soğanda ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri Gazetemiz Şehrivan’ı ziyaret etti. Yeni teşkilat yönetimiyle birlikte kent genelinde ziyaretlerini sürdüren Bilici ve Soğanda seçim sonrası atılacak adımlar ve çözüm sürecine dair görüşlerini paylaştı. Türkiye’de yeni bir dönemin başladığını ve yeni dönemin en önemli kazanımlarından birinin de bölgede yaşanacağını söyleyen Milletvekili Bilici, bu noktada bölgenin önde gelen isimlerine de, yaşayanlarına da büyük işler düştüğünü belirtti.

“BÖLGEDEKİ YAŞANANLAR KONUSUNDA İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA TALİMAT VERİLDİ”

İlk olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair bir değerlendirmede bulunan Milletvekili Mustafa Bilici, bu seçimin ardından Erdoğan’ın gündemindeki en önemli maddelerden birinin Çözüm süreci olduğunu söyledi. Süreçte gelinen noktanın ileri bir boyuta taşınmasına rağmen bölgede halla baskı ve şiddetin devam ettiğini belirten Bilici, bunun sürece de bölge halkına da zarar verdiğini söyledi. Bilici, “Bu seçimin sonucu şunu gösteriyor ki Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’da söyledi: Bu seçimi çözümün tarafından olanlar kazandı, karşıtı olanlar kaybetti. Burada önemli nokta şu: Çözüm süreci devam edecek. Bu süreç devam ederken de bunun karşısındaki eylemler devam edecek. Bir kere baskı ve şiddetin önüne geçilecek. Hakkari’de örneğin daha geçen seçiminde oyumuzdaki sert düşüşün sebebi baskıdır, şiddettir. Vatandaşın hür iradesini sandığa yansıtmasında gerekli tedbirler alacak bunun için de zaten ilgili bakanlara da talimatlar da verildi.” Dedi.

HERKESİN ORTAK PAYDASI ‘VAN’ OLMALI!

Van’daki bu baskıdan dolayı insanların farkı düşünceler içine girdiğini ve bu durumun tüm kamuoyunu etkilediğini belirten Bilici, bundan en önemli konunun da kentte ciddi bir göç yaşandığı yönünde olduğunu belirtti. Bilici, “Bizi de bu konuda en çok ilgilendiren şey bölgedeki meselelerdir. Son zamanlarda şöyle bir algı oluşmuş: Deniliyor ki Van’da çok ciddi bir göç var, sermaye sahipleri gidiyorlar, iş sahipleri gidiyorlar. Bunların yerine ise vasıfsız bir göç geliyor. Van gibi bir kentte elbette göç de olacaktır, gelenler de olacaktır. Burada unutulmaması gereken bir şey var, Van nüfusu deprem dışında hiç geriye gitmedi, hep ilerledi. Baktığınızda her yıl katlanarak artan bir nüfus var. Bu nüfus artarken elbette gönlümüz dikey bir büyümeden yana ama bu bütün metropollerde olan bir şeydir. Özellikle zorunlu göçlerden dolayı varoşlar, çarpık kentleşmeler oluşur. Bunun önüne geçmek de biraz zaman isteyen bir olaydır. Burada, bu ile yön veren insanlar, siyasetçiler, STK’lar ortak paydamız olan ‘Van’da buluşmalı. Burada bu anlayışı yerleştirmemiz lazım. Çözüm süreci önemli bir süreçtik. Bu barış ve kardeşliğin tesisi atılmış en önemli adımdır.

“BAŞKA BİR VAN DAHA YOK!”

“Başka bir Van yok. Hepimiz bu ilde yaşıyoruz. Herkes dikkatli adım atmak zorundadır. Barışa yanlış yapanların önüne geçmek gerekiyor. Bu işi tespitini yapmak lazım: Eğer sermaye sahipleri bu ilden kaçıyorsa yazık olur: Çünkü bu yeri kolay doldurulacak bir şey değil. Hani bir insan bir köye bakar ama bir köy bir insana bakmaz diye bir söz vardır. Burada bir müteşebbis gelip yatırımlar yapıyorsa bunun önüne geçilmemesi lazım. Yine Bugün Recep Tayyip Erdoğan’lar da kolay yetişmiyor. O yüzden özellikle bizim bölge insanının hem sürece hem de bu anlamda kente değer katan insanlara sahip çıkması gerekiyor. Daha çok bu bölge insanını ilgilendirdiği için bu noktada en fazla hassasiyet de bize ve burada siyaset yapanlara düşüyor. Umarız bu noktada hassasiyetler her daim devam eder.”

“BU KAZANIMLAR HEBA EDİLMESİN!”

Son zamanlarda kentte yaptıkları ziyaretlerde insanlardan sürekli baskı yapıldığı ve para toplandığı yönünde şikayetler işittiklerini belirten Bilici, bunun irdelenmesi gereken bir konu olduğunu ve bu konuda başta kendileri olmak üzere ilin tüm dinamiklerine büyük iş düştüğünü belirtti. “Yaşanan bu sorun sürece ciddi zarar veriyor” diyen Bilici, “Bakınız hem siyasi hem idari olarak boşluklar oluştuğunda çeteler oluşuyor. Kentte son zamanlarda sık sık şikayetler alıyoruz. Bu son zamanlarda iyice de arttı. Bazı insanlar örgüt adına, ya da çeteler adına haraç topluyorlar. İnsanların bin bir zahmetle kazandığı kazançlarını ellerinden almaya çalışıyorlar. Bunu siyasilerin de gündemine alıp, önüne geçmesi lazım. Yine devletin ilgili kurumların konuyla ilgilenmesi lazım. Elbette hükümet kanadı olarak bizim de bazı konularda yanlışlarımız veya eksiklerimiz oluyordu, yok demiyoruz. Ama buna karşın bu işin karşı tarafında bulunanların da şu anlayış içinde olmaması lazım: Biz vurarak, kırarak, savaşarak bu kazanımları elde ettik, devam ettirelim. Bu kazanımların heba edilmemesi çok önemlidir.

“HDP ÖNEMLİ BİR BOŞLUĞU DOLDURABİLİR”

Bu noktada HDP’nin de HDP’li yerel yöneticilerin de bir rol alması gerektiğini belirten Bilici, özellikle son seçimlerden sonra da görüldüğü gibi HDP’nin ciddi bir boşluk dolduracak durumda olduğunu da söyledi. Bilici, konuyla ilgili olarak, “HDP aslında Türkiye’de önemli bir boşluğu doldurabilir. Eğer bölgesel siyasetten vazgeçer Türkiye geneli bir siyaset yaparsa hem barış süreci daha hızlı iler hem de kendileri çok daha başarılı olur. Örneğin geçtiğimiz günlerde bir Emekli öğretmen ile görüştüm. Dersimli bu öğretmene Cumhurbaşkanlığı seçiminde kime oy vereceğini sorduğumda bana Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vereceğini söyledim. Bunun sebebini sorduğumda ise, Demirtaş’a vereceği oyun boşa gideceğini, AK Parti’ye de oy verme gibi bir durumunun olmadığını haliyle yine CHP’nin adayına oy vereceğini söyledi. Bu da demek oluyor ki solda büyük bir boşluk var Türkiye’de. Yani insanlar CHP’yi de öyle yeterli bir muhalefet olarak görmüyor. Zaten partinin genelinde de sıkıntı var. Eğer HDP projesi anlamlı olarak yürürse tüm bunları altüst edebilir. Zaten Öcalan’ın da düşüncesi buydu. Bu noktada HDP bu boşluğu doldurursa etkili bir muhalefet olarak bu misyonunu yerine getirirken barışa da ciddi katkı sunar. Katkı da sunması gerekiyor zaten.” Şeklinde konuştu.

SOĞANDA: HER TÜRLÜ İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ!

Öte yandan kentte bir baskı olduğunu ve bu baskı neticesinde sıkıntılar yaşandığını dile getiren İl Başkanı Zahir Soğanda ise, bu noktada yerel yönetimlerin ve halkı temsil eden siyasi partilerin de daha fazla sorumluluk alması gerektiğini söyledi. “Bu noktada yerel yöneticilerin bu sıkıntıları gidermesi lazım. Biz siyasetçiler ve şu anda faaliyet gösteren siyasi parti temsilcisi yerel yöneticiler de el atması lazım. Bu isimler bu kentin iyileşmesini, gelişmesini istiyorsa bu konuda somut adımlar atması lazım. Ha yok eğer bu konuşulanlar şehir efsanesi ise bunun da önüne geçilmesi lazım. İnsanların ya da sermaye, beyin göçünün güven ortamı aradığı düşünüldüğüne buna dair adımlarla güven ortamının oluşturulması lazım. Van kendisini çok çabuk yenileyen bir şehir. Barış sürecinde bu kazanım elde edilirse Van’ın gelişmesi çok kısa sürecektir. Bu konuda Van ciddi anlamda farklı ve önemli bir yapıya sahip. Ama bu noktada bizim iş birliği içinde olmamız lazım. STK’sından siyasilerine, kurumlarından diğer kuruluşlarına kadar çözüm için yapılacak her türlü işbirliğine biz varız. Bu konuda el atılacak her konuda da yer almaya da hazırız.”

Editör: TE Bilisim