Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyeleri, il başkanlarının oluşturduğu istişare heyeti, 10 Ağustos'ta yapılacak 12. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri için nasıl tavır takınılacağına ilişkin kararını verdi. SP, her üç adayı da topa tuttu.

 
Saadet Partisi İl Başkanları ve Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri Ankara’da Başkent öğretmenevinde istişare toplantısında, 12. Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde nasıl tavır takınacağı konusu ele alındı. Toplantıda seçimlerde nasıl tavır takınılacağına ilişkin üyelerin görüşleri alındı. Farklı görüşler ortaya kondu. Recep Tayyip Erdoğan ve Ekmeleddin İhsanoğlu'nun desteklenmesi yolunda görüş bildirenler oldu ise de ağırlıklı olarak ilk turda bir tavır belirlenmemesi yolunda bir karar oluştu.
 
Kamuoyuna duyurulacak açıklama da bu yönde bir karar metni çıktı. 
 
Başkentte toplanan Saadet Partisi GİK Üyeleri ve İl Başkanları toplantısının açılışında konuşan Genel Başkan Prof. Dr. Mustafa Kamalak, İsrail’in Gazze katliam ve işgali için Türkiye ve İran başta olmak üzere bütün İslam ülkelerinin asker vereceği ve İsrail’in Filistin’e her saldırısına anında cevap verecek teçhizatta bir Filistin Barış Gücü kurulmasını önerdi.
 
İşte Saadet’ten 4 Maddelik Filistin Teklifi:
 
1- Türkiye’nin öncülüğünde Filistin Barış Gücü oluşturulsun
2- Türkiye ve İran başta olmak üzere, bütün İslam ülkeleri bu güce asker versin.
3- Bu güç, İsrail’in her saldırısına anında cevap verecek şekilde donatılsın
4- Bu Barış Gücü, Gazze’de konuşlandırılsın.
 
Türkiye’deki Erdoğan iktidarının İsrail’e yönelik cılız kınamalarının, terör devletini cesaretlendirdiğini kaydeden Kamalak, “Rableri, kıblesi, kitabı bir olan Müslümanların paramparça olmaları hazindir. Bugün Müslümanlar, düşmanlarının silahları ile silahlanarak onlara karşı koymak için değil, birbirlerine karşı silahlanıyorlar. Buna rağmen Batıdan, AB’den, BM’den çare ummak, celladından merhamet dilenmektir" dedi. 
 

Bu konuda Batının kara sicilini Bosna’dan, Çeçenistan’dan, Afganistan’dan, Keşmir, Arakan ve Somali’den bildiklerini ifade eden Kamalak, cılız kınamalarn İsrail’i cesaretlendirdiğini ifade etti. Kamalak, "İsrail sadece güçten anlar. İsrail meselesinin çözümü, Filistin barış gücünü oluşturmak, AB’ye kuyruk olmak yerine İslam Birliğini kurup lider olmaktır” diye konuştu.
 
3 ADAYA DA SERT ELEŞTİRİLER
 
Görüşlerin netleşmeye başlandığı konuşmalar şöyle oldu:
 
"Biz başından beri ifade ediyoruz; diyoruz ki; Milli Görüş kişiler üzerinden değil ilkeler üzerinden siyaset yapar.  Milli Görüş adamın adına değil, hak ve batıl mücadelesindeki duruşuna bakar.  Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de adayların kaşına gözüne, adına, soyadına  değil, ilkelerimize uygun olup olmadığına bakacağız. Bir kuyumcu titizliğiyle teraziye koyacağız. Sonra tartacağız. Zadegandan yana mı garibandan yana mı? Boğaz’daki patrondan yana mı, somadaki işçiden yana mı? Hans’tan yana  mı Hasan’dan yana mı? ona bakacağız. Kararımızı ona göre vereceğiz.
 
EKMELETTİN BEY'DEN ASIL JESTİ GAZZE İÇİN BEKLİYORUZ. 
 
Beyzadelerden yana mı, yoksa garibanlardan yana mı ona bakacağız. Boğaz'daki patrondan yana mı, Soma'daki işçiden yana mı ona bakacağız. Hans'tan yana mı, Hasan'dan yana mı ona bakacağız. Şimdi bir kriter daha ekleyeceğiz. Gazze'deki katliam karşısındaki duruşuna bakacağız. Gazze konusunda nasıl bir tavır ortaya koyuyor ona bakacağız. 
 
Ekmelettin Bey, jest olsun diye Sayın Başbakan'a 1000'er lire gönderdi. Ekmelettin Bey'den asıl jesti Gazze için bekliyoruz. Yıllarca İİT Başkanlığı yapmış biri olarak bütün islam ülkelerini Gazze için harekete geçirmesini bekliyoruz. 
 
Sayın Başbakanımıza gelince kendisi Ekmelettin Bey'in gönderdiği 1000 lirayı ahlaki bulmadığı için geri iade etti. Kanaatimce doğru da yaptı. Şimdi merak ediyoruz ve bekliyoruz. Acaba Ekmelettin Bey'in 1000 lirasına gösterdiği hassasiyeti 2005 yılında Yahudi Lobisinden aldığı üstün cesaret ödülü için de gösterecek mi?
 
Selahattin Demirtaş'a gelince de ondan da İmralı için gösterdiği mücadelenin en azından bin de birini Filistinli masum kardeşlerimiz için göstermesini bekliyoruz. 
 
BİZİM MÜCADELEMİZ, 750 TL MAAŞ ALAN İŞÇİNİN MÜCADELESİDİR
 
Milli Görüş bu toprakların vicdanıdır.Tek çaresi, tek kurtuluş reçetesidir. Çünkü Milli Görüş’ün mücadelesi, “onlar bakan, başbakan oldu biz de olalım mücadelesi değildir.” Onlar ihale aldılar biz de alalım mücadelesi değildir.  Onlar yalılara, yatlara, plazalara taşındılar bizde taşınalım mücadelesi değildir.
 
Biz hakkın ve hakikatin mücadelesini veriyoruz. 750 bin liralık saat takan saltanatın değil, 750 liralık maaş için göçük altında can verenlerin mücadelesini veriyoruz. Devletin malını yağmalayanların değil, “devlet malıdır, sedye kirlenmesin” deyip “çizmelerini çıkarmaya kalkan”ların mücadelesini veriyoruz. Lüks rezidanslarda ihale paylaşanların değil, son nefesini vereceğini bile bile elindeki oksijen maskesini arkadaşına verenlerin mücadelesini veriyoruz.  Hak yiyenlerin değil, kömür karası bulanmış avuçlarındaki notta, “hakkını helal et oğlum” diyenlerin mücadelesini veriyoruz. Eli nasırlı, yüreği hüzünlü çiftçinin mücadelesini veriyoruz. Evine ekmek götürmekte zorlanan asgari ücretlinin, açlığa mahkum edilen emeklinin mücadelesini veriyoruz. O yüzden herkes sussa da, susturulsa da, biz susmayacağız. Takatimizin sonuna kadar, en gür sesle hakkı haykırmaya devam edeceğiz inşallah."
 
SEÇMENLERİNİ SERBEST BIRAKMIŞ OLDU
 
Saadet Partisi. bu tavır ile 3 adaya da eşit uzaklıkta olduğunu ortaya koymuş oldu. Her 3 adayın da Milli Görüş'ü temsil etmediği ifade edilmiş ve herhangi bir adayın desteklenmediği dile getirildi. 
 
Böylece Saadet Partisi yönetimi, seçmenini ilk turda serbest bırakmış oldu. 
 
Kaynak: ROTAHABER
Editör: TE Bilisim