Van’da en çok konuşulan sorunların başında; vergi terkini, ekonomi, çevre yolu, şehir stadyumu, teşvik-destek, turizm, Van Gölü'nün korunması vb. konular gelmektedir.

 

Konuştuklarımızı bizden başkası da duymuyor. Asıl sorun burada başlıyor. Sesimizi sorunların çözüm merkezine duyuramıyoruz.

 

Peki, neresi çözümün merkezi?

 

Elbette ki Ankara! Belki sesimiz ulaşıyordur.

 

Ama Sorunlarımıza çare bulunmuyor.

 

Sesimiz ya çok cılız çıkıyor ya da yeteri kadar etkili olmuyor.

 

Sesimizi Ankara’ya duyurmak için neler yapıyoruz?

 

Buna cevap bulabilirsek, kuşkusuz çözümler de gelecektir.

 

Son günlerde, sanayicilerimizin ve siyasilerimizin çabalarıyla, teşvik ve destek paketinden bölgemizin daha fazla faydalanabilmesi için önemli bir adım atılmış oldu.

 

Sanayicilerimiz çeşitli toplantılar yaparak seslerini duyurmaya çalıştılar. Siyasetçilerimizin de destekleri ve Lobi faaliyetleri ile sonuç alınabildi. (Büyük başarı, kutlarım)

 

Çözüm tam da burada başlıyor aslında…

 

Lobi faaliyetleri…

 

Nedir Lobi faaliyetleri? Lobicilik?

 

Herhangi bir konu üzerinde karar verme sürecini etkileme, alınan kararları yönlendirerek istenen değişimi sağlamak olarak tanımlayabiliriz.

 

Sorunlarını büyük oranda çözmüş birçok kente baktığımızda, Lobi faaliyetlerinin o kentin kalkınmasında ne kadar önemli olduğunu görebiliriz.

 

Van’ı bu konuda çok da şanslı görüyorum. Çünkü Van’da kendini Van’a adamış yöneticilerimiz, siyasetçilerimiz, STK’larımız ve Van sevdalılarımız var.

 

Van Güç Birliği Platformu, YYU, VAN TSO, OSB, VATBO, DAKA ve daha birçok kurum yöneticilerimizin çabaları takdire şayan. Van’daki bu uyumlu çalışmanın Ankara’da da yürütülmesi ile mükemmel sonuçlar kaçınılmaz olacaktır.

 

Lobiciliğin en önemli ayağı; mesele Van olunca her şeyi (siyasi düşünce, bireysel-kurumsal hesaplar) bir tarafa bırakarak, bir araya gelip, gerekli adımları atarak, gerek Van gerekse de Ankara’da çözüm için sonuç alınıncaya kadar girişimlerde bulunmaktır.

 

Van’da ilgili kurum, kuruluş, sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek kamuoyu oluşturulmalıdır.

 

Daha sonra bunun Ankara’da takip edilmesi, bürokratlardan iş adamlarına, siyasilerden ne kadar tanıdık var ise, toplantı, kulis ve lobi faaliyetleri yürüterek nihai sonuca ulaşmak için çaba sarf edilmelidir.

 

Lobiciliği doğru yaparsak ne olur?

 

Sonuç: MÜKEMMEL olur.