Yüzüncü Yıl Üniversitesi Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Abdullah Kaya, anavatanı Altay Dağları olarak bilinen ve Hitit mücevherleri ile mühürlerinde ilk bilgilerine rastlanan Van kedilerinin kentin turizminde 3. sırada yer aldığını söyledi.

Dünya faunası içinde önemli bir yeri olan Van kedisinin azalmakta olan neslini korumak, ıslah amaçlı bilimsel çalışmalar yapmak, saf ırkın üretilmesi ve çoğaltılmasını sağlamak, edinsel veya genetik sağlık sorunlarına çözümler bulmak, genetik özelliklerini ortaya çıkarmak ve bu alanda araştırıcılar yetiştirmek, dünya çapında tanınmasına katkı sağlayıp, su genetik mirasa sahip çıkarak, yörenin folklorik ve sosyoekonomik değerlerine katkıda bulunmayı amaçladıklarını söyleyen Doç. Dr. Abdullah Kaya, Van kedilerinin anavatanının Altay Dağları olduğu bilindiğini ifade etti.

“DÜNYA’DA SADECE BU BÖLGEDE BULUNUYOR”

Doç. Dr. Kaya, Romalıların bu bölgeyi egemenlikleri altına alması ile kalkanlarına ve bayraklarına Van kedisini resmettiklerini de söyledi. Kedi evinin erkek, dişi ve yavru kedilere ait yemekhane, yatakhane, gezinti bahçeleri ve diğer birimleriyle bin 200 metrekare kapalı alandan oluştuğunu da dile getiren Doç. Dr. Kaya, “Van kedisini diğer kedi türlerinden farklı kılan özellikler ise turkuaz-kehribar sarısı gözlere sahip olmaları, kar beyazı ipeksi tüyleri, ev halkıyla sağladığı uyum, sevecenliği ve asilliği, eğitilebilir kapasitesinin fazla olması, yüzmekten hoşlanması ve dünyada sadece bizim bölgemizde bulunmasıdır. 2013 yılı sonu itibariyle merkezimizde; 50 adet dişi, 40 adet erkek ve 50 adet yavru olmak üzere toplam 140 adet Van kedisi bulunmaktadır” dedi.

“VAN KEDİSİ BİRER SEMBOL”

Dünyada birçok farklı turizm çeşidi bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Abdullah Kaya, “Van kedisine benzer durumda olan Afrika’daki safari gezileri, Avustralya’daki kanguru, Türkiye’de ise Van kedisi birer sembol ve turizm figürü olabilmektedir. Son yıllarda Van kedisine ilginin artmasının nedenleri ise, birincisi Van kedisi ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalarla dünya literatüründe yer almaktır. İkincisi gerek uluslararası gerek ulusal medyada yapılan tanıtım çalışmalarıdır. Üçüncüsü de imkanlar dahilinde uluslararası ve ulusal fuarlara katılarak yapılan tanıtım çalışmalarıdır” diye konuştu.

“VAN KEDİSİ ŞEHRİN SEMBOLÜ HALİNE GELMELİ”

Yaptıkları araştırmalar sonucunda kente gelen turistlerin Van’da görmek istedikleri yerleri de belirlediklerini söyleyen Doç. Dr. Kaya, “Kentte ziyaret edilmek istenilen yerlerin başında Akdamar Adası geliyor. Akabinde insanlar en çok Van Kalesi’ni görmek istiyorlar. Van Kedievi ise araştırmada üçüncü sırada yer alıyor. Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni 2013 yılında yerli ve yabancı turistlerin dışında kentteki anaokulu öğrencileri, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın organize ettiği öğrenci turları, SODES kapsamında Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen öğrenciler, liselerin organize ettiği turlar, YÖK üyeleri, kongrelere gelen öğretim üyeleri, üniversitemiz ve başka üniversitelerin öğrencileri ziyaret etti. Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni 2013 yılında 4 bini yabancı olmak üzere toplam 27 bin kişi ziyaret etti. Van kedisinin turizm değerinin artırılması için tanıtımın daha etkin yapılması, il dışına çıkışının tek elden ve zorlaştırılması, Van kedisinin turistik marka değerinin halkımıza daha etkin anlatılması ve farkındalığın oluşturulması gerekir. Kedinin şehrin sembolü haline gelmesi için kurumların işbirliği içinde çalışması gerekir. Van kedisinin neslinin bozulmaması için Van’daki herkesin Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi görevlilerine yardımcı olması gerekir. Van’daki ailelerin kedi beslemeleri için teşvik ve desteklemelerin yapılması gerekmektedir” Şeklinde konuştu.


Orhan AŞAN - Şehrivan

Editör: TE Bilisim