ERDOĞAN'IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI

İzmir'de şehit olan TSK personelimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına, TSK'ya ve milletimize başsağlığı diliyorum. 22 Aralık, Sarıkamış harekatının başlatılmasının 99. yıldönümüdür. Benim büyük dedem de bu harekatta şehit oldu.

100. yıldönümünde inşallah Sarıkamış şehitlerimizin hatıralarına yaraşır şekilde hatıralarını daha da diri tutacağız.

2014 BÜTÇESİ

2014 bütçesi TBMM'de görüşüldü, Cuma günü yapılan oylama ile kabul edildi. Burası çok manidar, muhalefetin ne kadar ciddi olduğunu, bütçe gibi önemli konuda ortaya koyduğu yaklaşım bakımından oylamaya önem veriyorum. Muhalefet 220'nin 117'si ile orada bulunabildi. Bunları bu ülkede yasama organını ne kadar ciddi bulduklarını görmek bakımından önem arz ediyor. Bütçemiz hamdolsun kabul edilmiş oldu. Yapılan tüm saldırılara rağmen bütçe görüşmeleri sonlandı. Bir kez daha AK Parti grubumuza şükranlarımızı arz ediyorum.

PAKİSTAN ZİYARETİ

Trabzon'dan biliyorsunuz pazar günü akşam bakan arkadaşlarımla beraber Pakistan'a hareket ettik. İlk olarak Başbakan Şerif'in katılımıyla bir davet oldu. Bu katılım gerçekten çok farklıydı. Ertesi gün programlarımıza geçtik.

Yoğun ilgi ve teveccühten dolayı bir kez daha şükranlarımı ifade ediyorum. Yoğun ilgi ve alakalarını, sevgi gösterilerini vatandaşların arasına karıştığımızda ortaya çıkan tablo çok manidardı. Bu dayanışmanın ebedi olmasını gönülden temenni ediyorum.

OPERASYON

Bakın daha bu yola çıkarken milletimize bir söz verdik. Milletimizi mahcup etmeyeceğiz dedik. 11 yıldır hükümet görevimizde bu sözümüzü tuttuk. Milletimizi hayal kırıklığına uğratmadık.

Bir kez daha bu sözü veriyorum. Milletim gönlünü ferah tutsun. Halkın önünde hesaba çekileceğimizi biliriz. Onun ötesinde mahşer gününde hesaba çekileceğimiz de bilkiriz. Bizim partimizi bu seviyelere çıkaran da en başta dürüstlüğümüzdür. Yolsuzluklar karşışsındaki sert tavizsiz durşumuzdur. AK aprti yolsuzlukjlara karşı müsamaha göstermez: Gösterirse varoluş zemimnin ortadan kaldırmış olur. Bizi bu günlere dik duruşumuz ulaştırdı. Türkiye'ye aşkla bağlı olduğumuz için bu günlere geldik. Bundan asla taviz vermeyeceğiz. Bize okul yıllarımızda hocalarımız hep şu öğüdü verirlerdi: Hayat şieridiniz bembayaz derdi tek bir yanlış yaparsanız o bembayaz şerit üzerinde o bembeyaz şerit üzeri,ne o kusur leke olarak dikkat çeker derlerdi.

Bizler ak partinin ak kadroları olarak sürt gibi bemebeyaz yürüyoruz. en küçük bir sisyahlık bizim sicilimizde dikkat çekeri. Çektiğinde de gereğini yaparız.

11 yıl içinde iftiralar oldu. Hakkında iftiralar olanın aklanıp gelmesini istedik. Sırf çamur atıldı diye de söylentiler üzerinden operasyona girmeyiz. Meclis mahkemelerin yerine geçemez. Siyasi parti genel başkanları hakimlerin yerine geçemez. Özellikle medya hakimin yerine geçemez. 9 gündür bir operasyon yürütülüyor. Daha ilk gün adı büyük ve rüşvet operasyonu adı konuldu. Daha ikinci gününden itibaren medya tarafından doğrudan infaz yapılmaya başlandı. Bu arada sürekli bilgi sızıyor. Bu adımlarn içinde başka şeyler de var. Yürütmenin uzantısı, yargı demek ki burada servis yapıyor. Bize düşen nedir, burayı da temizlemektir. 

Fotoğraflar, belgeler, iddialar her gün manşetlerde. Garip garip montajlar. Bundan sonra da bunu yapabilecek kabiliyetteler. Bu mudur hukuk? Kararı, operasyonun ikinci gününde muhalefet verecekse hakime ne ihtiyaç var. Kararı medya verecekse bütün bu hukuk süreçlerine ne ihtiyaç var.

GÜnlerdir Halk Bank Genel Müdürü'nün evindeki kutular konuşuluyor. O paraların ne olduğunu nereden biliyorsunuz? Bir insanın evinde para çıktı diye suçlu mu oluyor. Ben buradan CHP genel müdürüne soruyorum o zaman evinden 2.5 milyon avro çıkan kişiyi neden milletvekili yaptınız?

Polisimize yaptığı hakaretleri, yargıya yaptığı hakaretleri biliyorsunuz. Şimdi çok güzel savunuyorlar. CHP'nin milletvekili kameraların önünde ana avrat polise küfrettiler, taş attılar. Hani hukuka, polise saygınız? Hukukiçinde aksayan bir şey varsa biz onun üzerine gideriz. Biz ilkelerle hareket eden bir partiyiz. Anayasa, yasalarla hareket edeceğiz. Devlet kurumlarının hiçbirini topyekün töhmet altında bırakmayız.

2013 yılında biz çok farklı bir Mayıs ayı yaşadık. Mayıs ayında biz Türkiye olarak rekorlara imza attık. Şu olay ulusal bir operasyon değildir. Bu olayın uluslararası boyutu vardır. En tepe noktası vardır. Çeşitli yerlerdeki taşeronları vardır. AK Parti iktidarının büyümeye öncülüğü sebebiyle yapılan operasyondur.

3. Havalimanı'na yönelik her türlü olumsuzluğu her an yapabilirler. Ankara'da Japonya Başbakanı'nı ağırladık. Nükleer santral için adımları attık. Bunu engellemk için de her tyürlü adımları atabilirler. 3. köprünün temelini de attık. Yok imar, yok şu söylenmedik şey bırakmadılar. İstanbul Borsası rekor kırdı, bu da hazmedilemedi. Merkez Bankasının rezervini 22.5 milyar dolar devralmıştık. 135 milyar dolara ulaşarak bir rekor kırdı. Gösterge faizini yüzde 63 seviyesinde devralmıştık Mayıs ayında yüzde 4.6'ya düşmüştü.

Ama tahammül edemediler. Bir anda yine çıkmaya başladı. Tam dört kredi derecelendirme kuruluşu Mayıs ayında Türkiye'nin notunu artırdı.

IMF ile ilişkilerimizde tarihi bir gelişme yaşandı. 14 Mayıs'ta defteri kapadık. Uluslararası güçler devreye girdi.

Enflasyondan sanayü üretimine yeni rekorlara şahit olduk. Buna da katlanamadılar. Bir ay içinde bunları yaşadık.

Sonra ne oldu? Gezi olayları denilen sokak eylemlerini yaşadık. Ulusal, uluslararası medya Türkiye'yi karalamaya başladı. Bu vatana ihanettir.

Ekim ayından beri Türkiye yine çok parlak dönem yaşıyor.

Editör: TE Bilisim