İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlaline hükmettiği eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tahliye edilmesine karar verdi. Kararı veren mahkeme Başbuğ'a 'yurtdışı yasağı' koydu. İlker Başbuğ cezaevi çıkışı ilk açıklamalarında şöyle konuştu;

"HAYATIMDAN ÇALDILAR"

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 6 Ocak akşamı hatırlarsanız şöyle demiştim; Takdir yüce Türk milletine aittir. Aradan tam 2 sene 2 ay yani toplam 26 ay geçti. Bizi bu cezaevinde 26 ay nefret ve intikam duygularıyla hareket edenler tuttu. Benim 26 ay hayatımdan çaldılar. Beni 26 ay hürriyetimden yoksun bıraktılar. Ama dediğim gibi yüce Türk milleti oynanan oyunu bozdu. O yüzden burada yüce Türk milleitme en derin şükranlarımı sunuyorum.

"SERBEST KALMAM BİR BAŞLANGIÇ"

Bugün benim serbest bırakılmam bir başlangıçtır. Bütün kalbimle inanıyorum ki Silivri'de, Hasdal'da, Sincan'da, Maltepe'de benim gibi suçsuz bulunan arkadaşlarım da en kısa zamanda hürriyetlerine kavuşacaklardır. Mamak, Hadımköy dahil. Bu gerçekleşmez ise bugün benim serbest kalmam, hürriyetimi kazanmamın hiçbir önemi ve anlamı olmaz. Çünkü ben ne kadar suçsuz isem, bugün geride bıraktığım Tuncer Kılınç Paşa, Hurşit Tolon Paşa, Bilgin Balanlı Paşa, Hasan Iğsız Paşa, diğer tarafta Tuncay Özkan'lar ve Doğu Perinçek'ler de suçsuzdur.

26 RAKAMININ CİLVESİ

Cezaevi 26 ay, bu da tarihin bir cilvesi midir? 26. Genelkurmay başkanı, 26 ay... Cezaevi ne derseniz; cezaevi ızdırap, açı çekmek. Ama bütün bunlara rağmen içimde nefret ve intikam duyguları taşımıyorum. Çünkü nefret duyanlar kendilerini de bir felakete sürüklerler.

"BÜTÜN ARKADAŞLARIMIN ELLERİ TEMİZ"

Aziz milletim benim ve bütün arkadaşlarımın yürekleri ve elleri tertemiz. . Biz tek bir şey istiyoruz, adalet istiyoruz. Bu adaletin gerçekleşmesi için görev başında nasıl mücadele ettiysem, burada iki yıl içerisinde nasıl mücadele ettiysem, dışarıda bulunduğum sürede de aynı şekilde mücadeleme devam edeceğim. Ta ki son arkadaş buradan çıkıncaya kadar.

"BU PROJELER KİME AİTTİR"

Ümraniye'de bulunan birkaç el bombasından hareket ederek sanal bir Ergenekon Terör Örgütü projesini uygulamayı kimler planlamıştı? Bu sorunun cevabı mutlaka bulunmalıdır. Ve bu projeleri yapanlar adil yargılanmayla adaletin önüne çıkartılmalıdır. Danıştay cinayetini, sanal Ergenekon Terör Örgütü'yle ilişkinlendirmek projesi kime aittir? Bunlar da ortaya çıkmalıdır, hesap sorulmalıdır.

"HANEFİ AVCI NE KADAR İÇERİDE KALACAK?"

Hanefi Avcı daha ne kadar içeride tutulacaktır. Bu insafsızlıktır, ayıptır. Bunu kimler istemektedir? Değerli sınıf arkadaşım Hurşit Tolon Paşa sadece bir gizli tanığın ifadesine bakılarak Zirve Cinayeti'yle ilişkilendirilmektedir. Ne tesadüftür bu gizli tanık da Tuncay Güney'e benzemektedir. Bu kadar mı tesadüf olur?

"ALLAH KORKUNUZ DA MI YOK?"

Balyoz davasında 51 numaralı harddisk'in TÜBİTAK dışında başka bir bilirkişi tarafından incelenmesi için yırtındık adeta? Niçin bunun önü kesildi? Kimler bunlar? Mutlaka bunlar bulunmalı.İşin en vahimi bugün çeşitli arkadaşlarımız bunlar hastadır. Morale ihtiyaçları var, ama bu hakimlerde vicdan yok. Ben bunların vicdan taşıdığına inanmıyorum. Bu hasta insanların morale en çok ihtiyacı olduğu zamanda içeride tutulur mu? Vicdan yok, Allah korkunuz da mı yok.

"ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER ÇUKURA GÖMÜLDÜ"

Özel Yetkili Mahkemeler'in çukura gömülmesi tabi ki Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratikleşmesinde en büyük katkı olmuştur.

"AYAKTA KALAN TEK KURUM ANAYASA MAHKEMESİ"

Son olarak söyleyeceğim şudur; Türkiye Cumhuriyeti, Cumhuriyet tarihinin en kritik dönemlerini yaşamaktadır. Özellikle yargıda bütünüyle ayakta kalan bir tek kurum vardır; Anayasa Mahkemesi. Umuyor ve inanıyorum ki Anayasa Mahkemesi bugüne kadar almış olduğu doğru kararları önümüzdeki dönemde de başarıyla sürdürerek Türkiye'nin demokratikleşmesinde en önemli rolü oynayacaktır.

Editör: TE Bilisim