Kahramanmaraş depreminden sonra tüm Türkiye’nin depremselliği yeniden konuşulmaya tartışılmaya başlarken Van da o korkuyu hisseden kentlerden birisi oldu. Yıllardır yeni depremlere müsait bir kent olduğu bilimsel verilerle ortaya konulan ve deprem uzmanlarının uyardığı Van için uyarılar yapılmaya da devam ediyor. Deprem riski olan iller arasında gösterilen büyük depremler yaşayıp yaşamayacağı ile ilgili tahminler sürerken Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi akademisyenleri konuyla ilgili çok önemli bir adım atmak için kolları sıvadı. Kahramanmaraş depremi sonrası aktif faylar ve deprem riski yeniden tartışılmaya başlarken Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk öncülüğündeki 5 akademisyenin hendek çalışmalarıyla Van, Ağrı ve Hakkari’de deprem üretme potansiyeli olan fay hatlarını araştıracağı açıklandı.

TMO yeni hasat sezonuna hazır! TMO yeni hasat sezonuna hazır!

FAYLAR TÜM YÖNLERİ İLE ÇALIŞILACAK

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi akademisyenleri, bir deprem kenti olan Van için ciddi bir çalışma paşlatıyor. TÜBİTAK’ın da desteklediği önemli projelerden biriyle Van’ın depremselliğini çalışacak olan akademisyenler en güncel faylarla ilgili çalışmasını proje ile araştıracak. Bu kapsamda, bölgede araştırma yapacak olan bilim insanları, tehlikeli olarak görülen 5 fayda hendekler açarak, söz konusu hatlar üzerinde incelemelerde bulunacak. 2025'in sonunda tamamlanması planlanan çalışmalarda, Van'daki Başkale ve Erciş, Hakkari'deki Yüksekova ve Şemdinli, Ağrı'daki Tutak faylarını inceleyecek ekip, bunların karakteristik özelliklerini ortaya çıkarmaya çalışacak.

ORTAYA ÇIKAN ANALİZLER İMAR ÇALIŞMALARINDA DA KULLANILACAK

Fayların geçtiği güzergahta belirlenen kısımlara 30 metre uzunluğunda, 2 metre genişliğinde, 4 metre derinliğinde hendeklerin kazılacağı proje ile eski deprem izlerinin tarihlendirilmesi amacıyla örnekler toplanacak, ‘yaş analizleri’ yapılacak. Doç. Dr. Selçuk, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Yüksekova, Şemdinli, Başkale, Erciş ve Tutak faylarının deprem üretme potansiyellerini ortaya çıkarmayı amaçladıklarını söyledi. Selçuk, hazırlanacak haritaların imar çalışmalarında da kullanılacağını belirtti.

OLASI DEPREM İHTİMALLERİ DE MASAYA YATIRILIYOR

Selçuk ayrıca şunları kaydetti: “Faylar üzerinde kaç yılda bir deprem olabilir, bunu araştıracağız. Daha önce Çaldıran ve Balıklıgöl fay zonları üzerinde de çalışma yaptık. 1976'da meydana gelen Çaldıran depreminde 4 binden fazla insan hayatını kaybetti. Çaldıran fayının tekrar deprem üretme potansiyeli yaklaşık 500 ila 700 yıl arasında. Yani 1976'dan itibaren 500 ya da 700 yıl sonra ancak deprem üretebilecek. Doğubayazıt etrafını etkileyecek Balıklıgöl fay zonu da 500 ila 700 yıl sonra deprem üretebilir. Bu çok önemli, çünkü tüm çalışmalarınızı buna göre planlıyorsunuz.”

HANGİ FAYIN NE ZAMAN DEPREM ÜRETEBİLECEĞİ DE GÖRÜLECEK

Birçok deprem bilimcisinin Yüksekova-Şemdinli fay zonuna dikkati çektiğini vurgulayan Selçuk, “Bu fay uzun zamandır deprem üretmiyor. Sismik boşluk olarak nitelendiriliyor. İlk çalışmayı Mayıs 2024'te burada başlatacağız. Bölgedeki fayları haritalandırdıktan sonra 30 metre uzunluğunda, 2 metre genişliğinde, 4 metre derinliğinde hendek açma çalışmaları yapacağız. Çalışmalarımıza bağlı 5 fayın ne zaman deprem üretebileceği ve kayma hızlarıyla ilgili bilgilere ulaşacağız. Projenin sonuçlarını kurumlarla paylaşacağız. Güzel sonuçlar elde etmeyi umuyorum.” diye konuştu.

TÜM ÇALIŞMALAR TİTİZLİKLE YÜRÜYECEK

Hendek çalışmalarından elde edilen verilerin, eski depremlerin hangi faylardan kaynaklandığını ortaya koyacağını anlatan Selçuk, bu sayede fayların deprem üretme potansiyellerinin de değerlendirilebileceğini ifade etti. Sahada dron ile görüntü alacaklarını, hassas görüntüleme cihazlarıyla arazide çalışma yürüteceklerini belirten Selçuk, “Görüntülemeler sayesinde fayları detaylı bir şekilde haritalandıracağız. Fayların nereden geçtiğini göreceğiz. İlk başta haritalama çalışmaları yapacağız. Daha sonra fayı en iyi gözlemleyebildiğimiz noktalarda hendek çalışması yürüteceğiz. Hendekler 6-7 gün açık kalacak. Orada fayları inceleyeceğiz. Her fay bir depremi karakterize ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

ÇALIŞMALAR BİLGİ KİRLİLİĞİNİ DE ORTADAN KALDIRACAK!

‘Asrın felaketi’ olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden sonra Türkiye'nin daha hassas bir noktaya geldiğini kaydeden Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özel çağrılı proje ilan edildi. Akademisyen arkadaşlarla başvurumuzu yaptık. Projemiz kabul edildi. 8,5 milyon lira destek aldık. Projemizi 2025'in sonunda tamamlamayı hedefliyoruz. Projenin sonucu sadece bilimsel makale olarak yayımlanmayacak, sonuçlar tüm valilikler, Belediyeler Birliği, AFAD ve MTA ile paylaşılacak. Ortak bir veri tabanı oluşturulacak. Bilgi kirliliğinin önüne geçilecek. İmar çalışmalarında insanların aynı hatayı yapmaları önlenecek.”

Kaynak: AA - ŞEHRİVAN