Seçim havasına iyice girdik.

Herkes seçimi, aday adaylarını konuşuyor.

Genelde cumhurbaşkanlığı ittifakı nasıl hararetle tartışılıyorsa, yerellerde de ise milletvekilliği aynı şekilde gündeme meşgul ediyor.

Bu seçim gerçekten de farklı bir seçim olacağa benziyor.

Rakamlar da onu gösteriyor.

Sadece Ak Parti’ye tam 169 isim aday adaylığı başvurusu yaptı.

Bu bir rekor.

 

Diğer partiler de adaylık almaya devam ediyor.

Şimdi gözler kimlerin 8 kişilik Van listesinde nerede yer bulacağına çevrildi.

Her seçimde olduğu gibi yine herkes en doğru listeyi konuşuyor.

Çünkü bu kez hata yapan için geri dönüş olmayacak.

Vatandaşın tüm partilerden doğru aday beklentisi var.

Bu beklentiler dillendirilmeye, konuşulmaya devam ediyor.

Özellikle AK Parti cephesinde bu anlamda yük daha ağır. Geçen seçimlerde yapılan hatalar, vatandaşın ciddi anlamda tepkiler sergilemesine neden olmuştu.

Adaylık mevzusunda bir türlü kantarın ucunu tutturamama durumu, partiye de oy kayıpları olarak yansımıştı.

 

Haliyle bu seçim hassasiyet göstermeleri elzem.

Bunu sadece halk söylemiyor.

Dün de Van TSO yüksek sesle benzer bir beklenti için çağrı yaptı.

Her seçim öncesi manifesto sayılabilecek açıklamalar ile ‘doğru adayı gösterin’ şeklinde göndermeler yapan Van TSO’nun bu açıklaması biraz daha farklıydı.

Satır aralarında şöyle bir cümle vardı:

 

“Ne yazık ki Siyasi Partilerimiz geçmiş dönemlerde gerek Milletvekili, gerekse Belediye Başkan'ı tercihlerini yaparken kentin değerlerini, sorunlarını, iş dünyasının ve halkın beklentilerini tam anlamı ile dikkate almamışlardır.”

Bu sözler de Van TSO’nun yanlış adaylar noktasındaki genel bir sitemi dile getirdiğinin en açık hali...

 

Bitmiyor elbette. “Amaç herkesi karalamak değil” diyerekten açıklama şöyle sürüyor:

“Elbette ki kastımız geçmişte bu görevde yer alan, kentini seven ve bu uğurda mücadele edenlere değildir. Kastımız bu yöreye ait olmayan, bu yörenin dinamiklerini bilmeyen ve yaşamayan, sorunları tespit edemeyen dolayısı ile çözüm üretemeyenlere yöneliktir. Özellikle dışarıdan adeta ithal edilerek getirilen Vekillerin şehrimize herhangi bir katma değerlerinin olmadığına net bir şekilde şahitlik ettik.”

 

Bununla da sınırlı kalınmamış.

Tam 22 madde ile “Vekillerimiz böyle olsun” şeklinde başlıklar verilmiş.

Özetle de “Bizi bilsin” denilmiş, “Sorunlarımız bilinsin.” İstenmiş, “Derdimizle dertlensin” denilmiş.

 

Ve daha birçok şey denilmiş.

Anlayacağınız Van’ın bu seçimde tahammül edemeyeceği konuların başında dışarıdan gelen isimler olarak yansıyor.

Günlerdir Ethem Sancak ve benzeri bir çok isim telafuz edilip duruyor.

Ya da başka isimlerin gelişi ile ilgili senaryolar yazılıyor.

Ama kim olursa olsun Van’ın artık dışarıdan isim konusuna ihtiyacı yok.

Aday aday listesindeki 169 bunu gösteriyor.

Arasında da çok flaş isimler var.

 

Ve emin olun, bu listedeki isimlere baktıktan sonra da dışarıdan hiç bir ismin getirilmeme konusunda herkes rahatlıkla hemfikir olabilecektir.

Listede tecrübeli siyasetçisi var.

Bürokratı var.

 

Büyük aile mensubu isimler var.

Kamunun önemli görevlerini bırakanlar var.

Gençler var.

Kadınlar var.

Var da var.

Yani bahane bulacak hiç bir şey yok!

Haliyle dışarıdan isim getirmek bu kentin kabullenemeyeceği tek şey.

Varsın ne olursa olsun Van’ın adayları son dönemlerin de en çok kullanıldığı üzere ‘yerli’ ve ‘milli’ olsun.

 

Çünkü kabul görmüyor.

Geçen dönemlerde AK Parti yaptı, HDP yaptı.

Ne oldu?

Hangi isimler dışarıdan gelmesine rağmen Vanlıların yüreğini fethedebildi.

Hatta HDP eş genel başkanı getirip Van’dan aday gösterdi.

Bu kente ya da insanlara bir pozitif ayrımcılık olarak yansıdı mı?

Bence yansımadı...

 

Ya da Van’a olmazsa olmaz işler getirildi mi?

O da olmadı.

O zaman?

AK Parti’de, HDP’de artık bizim kendi göbeğimizi kendimiz keseceğimiz listeler ile halkın karşısına çıkmalı.

 

Başarısız olacaksa da, bir şeyler yapmayacaksa da varsın bu kentin çocukları bu kentin milletvekili olsun.

Biz her seçim neden başka isimleri buradan seçiyoruz ki?

Buna ne gerek var?

 

Bakın geçtiğimiz günlerde bir isim Karadeniz illerinin vekilleri için güzel bir örnek verdi.

Dedi ki:

“Karadeniz illerinde bir bakanın bakanlığı gidince ya da vekilliği bitince Karadenizliler üzülmüyor. Çünkü biliyorlar ki bir Karadenizli gittiğinde yerine yine bir Karadenizli gelecek.”

 

Ama bizde böyle bir şey yok.

Son bir kaç dönemdir bir ‘bakan’ da Van’dan olsun diye diye dilimizde tüy bitti.

Ama ne A takımına giren bir vekilimiz, ne de kabinede yer alan bir temsilcimiz oldu.

İşte Van’ın kabul edemediği bu.

Tekrardan altını çizmek gerekirse.

Van’ın vekili de, olacaksa bakanı da, hatta muhalefeti de Van’dan olsun!

Milletvekili listelerimiz mikro ölçekte ‘yerli’ ve ‘milli’ olsun.

Vanlı olsun, bizden birileri olsun!

Van bunu istiyor.

Partiler de buna saygı duysun.