Özlü Söz: Elde edilecek bir menfaati olduğu halde adaleti düşünen, tehlike karışında hayatını hiçe sayan, verdiği sözü unutmayan tam bir adamdır.

KONFÜÇYÜS

***

Yazılarımda ülkemiz ve insanımız üzerinde oynana Siyonist ve emperyalist oyunlara dikkat çekmeye gayret ederim. Ama son günlerde ilimizde konuşulan bazı olaylar ve akabinde gelen tedirginlik acaba Van'da neler oluyor diye biraz konuya eğilmek istedim. Ve karşıma sanki dikkat çektiğimi o oyunların bize vuran dalgaları gibi geldi.

Van 2011 sonbaharında sarsıcı iki deprem geçirdi ve o tarihten bu yana siyasi ve ekonomik bakımdan bir türlü kendine gelemedi. Yapılan yardımların ve imar planının halkı memnun edici seviyede olmamasından tutun bankalar tarafından verilen kredilerin yatırıma dönmemesi ile birlikte paraların tekrar bankalara geri dönmesi ile başlayan ekonomik krize kadar her şey Vana yansıdı.

Deprem sonrası ayakta kalan evlerin satışta elde kalması, arsa ve arazilerin fiyatlarının yükselmesinin yanı sıra yeni yapıların yüksek rakamlara çıkıp satılamaması Van halkını büyük bir ekonomik bunalıma sokmuş vaziyette.

Bu zorluklar belli bir süre sonra aşılabilir ve yapılacak kalıcı ve ciddi yatırımlar neticesinde bu zorluklar aşılıp Asya steplerine kadar mal ve hizmetlerin dışarıya yansıması ile bu durum pekâlâ aşılır. Yeter ki ciddi adımlar atılabilsin.

Dediğim gibi bunalar aşılabilir ve daha güzel şeylerle bu durum eskisinde daha iyi bir şekle getirilebilir. Ancak son dönemlerde Van esnafında haraç kesilmesi, İş adamlarından büyük meblağların istenmesi ve yatırım yapmak isteyen il dışındaki yatırımcıların bu durumu öğrenmelerinden sonra Vana yapmak istedikleri yatırımlardan vaz geçmeleri gibi durumlar kulaktan kulağa ciddi manada yansımakta.

Bazı iş adamlarının dağa kaçırılıp büyük paralar tahsil edildikten sonra serbest bırakılmaları, iyi iş yaptıkları gözlenen bazı esnaflardan para istenmesi ve geçmişte yolsuzluk yapıp rüşvet aldıkları tespit edilenlerin dağda kurulan çadırlarda sorgulanmaları gibi olayların konuşulması Van'ın ekonomik, sosyal ve siyasal geleceği açısından büyük tehlikeler arz etmektedir.

Bir ülke veya bir şehrin bütün geleceği orada yaşayan insanların oraya değer katmaları ile o yerler kalkınabilir. Yarınına güvenle bakamayan ürkütülen, korkutulan ve kaçmalarına sebebiyet verenler o yerin geleceğini karanlığa mahkûm eder.

Bütün kalkınmış ülkelerde her türlü yatırıma yönelik olarak insanlar teşvik edilir zemin hazırlanır ve yatırımcılara imkânlar tanınır. Oysa Van'da söylenenler bu durumun aksini ortaya koymaktadır. Sermaye bir kuş gibi ürkektir, korkutulduğu zaman özgür olacağı yere konar. Eğer Van'da da yatırımcı, iş adamı ve esnaf ürkütülürse ve bunları korkutulması neticesinde bunlar bulundukları yeri sermayeleri ile birlikte terk ederlerse o yerin ekonomisi çöker ve kalkınması içinde çok uzun bir süre ister.

Bu durumun farkında olmayanlar belki ideolojik olarak düşündüğü şeyleri bu açıdan görmediği için sermaye ve yatırım aklının ili terk etmesi neticesinde işsizlik bir anda patlar ve yoksulluk her tarafa yayılır. Bunu geri getirmek ve işi düzeltmek o kadar kolay olmayacağının hesabı bugünden düşünülmelidir.

Batı emperyalizmini harekete geçiren Siyonist öğretidir ve bu öğreti sahiplerinin bozgunculuğu, fesatçılığı ile birlikte dünyaya hakim olma istekleri kendi elleri ile tahrif ettikleri Tevrat'a yerleştirip inanmalarının neticesidir. Ve Allah onların bu durumunu Kur'an'ın birçok ayetinde bunu bize anlatır.

Siyonist İsrail'in Nil ile Fırat nehirleri arasındaki topraklar üzerinde kurmayı hayal ettiği imparatorluğunu kurmak için İslam'ı siyasal zeminde indirdi. İslam ümmetini oluşturan Kürtler, Araplar, Farslar ve Türklerin sınırlarını çizerek birbirinden kopardı. Bugün İslam coğrafyasının sınırlarını onlar çizdi ve İslam'ın dört temel unsurunu teşkil eden milletleri birbirine düşman etti. Ve işbirlikçilerle kurdurduğu devletleri bugüne kadar hep yönetti. Bir tek Kürtlere bu hak tanınmadı ve Kürdistan toprakları kurdurdukları dört devletin inisiyatifine bırakıldı.

Ve bugün çok üzüntü ile seyrettiğimiz İslam topraklarındaki şekillenme tamamen ABD+İsrali menşeli istihbarati güç odaklarının emri ile kurulan ve sözde İslami cihat şemsiyesi altında terör örgütlerini ortaya çıkarmaları Allah'ın aziz dini ile uzaktan ve yakından hiçbir alakaları yoktur. Bütün oyun Ortadoğu dedikleri İslam coğrafyasında radikal kesimlerin birbirine kırdırılması ve özellikle Kürtler üzerinde oynanan oyunun farklı mecralara çekilmesidir...

Bu gelişme ve olaylar karşısında elbette ki Van'ımızda bulunan ve hassas olunan bu konuda bu olayların bir nebze olsun etkisinde kalanların Vana zarar vermeleri sadece Vana kötülük getirir ve geleceğini karartır.

Bu konuda sivil toplum örgütleri, siyasiler ve ekonomik kuruluşların hiçbir etki ve tesir altında kalmadan bu olaya acil olarak el atmaları bir zorunluluktur. Yarın geç kalınıp değerler elden gittikten sonra dize vurmak hiçbir şeyi geri getirmez.

Bu konuya duyarlılık gösterecek ve elini taşın altına koyacak olanlara duyurulur...

Selam ve dua gerçek manada Allah'a tabi olanlara...