Son iki hafta tam bir Van haftasıydı kelimenin tam anlamıyla… Yenilikler ve yeniciler… Adeta bir yeni Van algısı yaratıldı… Tam bir Rönesans değildi elbette… Bir Rönesans için onlarca yenilik ve yenilikçi lazım… Ve de tabi ki bu söylenenlerin pratiğe dönüşmesi lazım… Ancak ciddi bir reform havası estirildi… Önce Van Vakfı… Ardından Müsiad’da Abdullah Aras sözleri… Ankara’da kurulan yeni vakıf… Hazırlığı başlatılan VanGölü Sanat, Kültür ve Edebiyat Şöleni… Yeni yatırımlar… Gelenler gideni aratır sözü bir çılgınlık olmasa şayet yeniciler çok yenilik katacağa benziyor Van’a. Bizden de ‘İnşallah’ temennisi!

 

***

Türkü üstadı, halk müziği ses sanatçısı Atakan Çelik’i bilmeyenimiz yoktur. Atakan Çelik şüphesiz öyle bir değer ki meşhur sözlerini sadece Van’ın değil Türkiye’nin gönüllerine nakşeden bir sanatsever… Vanlıyam Şanlıyam’ın sanatçısı… Sözlerini bir daha dinlerken Vanlılara, bilhassa mikrofon severlerine, Van sahipçilerine, Van’a kıymet verdiğini belirten Van siyasilerine, müdürüne, başkanına ve saire çoook sitem edesim geldi! Neden mi? Türkünün bir yerinde şöyle bir sözü var sanatçının:

 

Özüm sözüm hep birdir

Men bu yurda bağlıyam…

 

Van’a akın eden yeniciler, bir şeyler dillendiriyorlar her gelişlerinde… Konuşanlar üretim becerilerini dilleriyle süsledikçe süslüyor… Mikrofonu eline alan ‘sesli ütopyalar’ diziyor… Sesi az çıkan biraz daha önlere gelmeye çabalıyor… Koltuğa yakın olan koltuğu olabildiğince yakın markajda dikizliyor…  

 

Herkesin onlarca sözü var… Gelen zaten dosya dosya projeyle geliyor… Ya da öyle aldatıyor önce kendini, sonra bizi… Yapılanlara bakıldığındaysa ‘özüm sözüm hep birdir’ lafı ayyuka çıkıyor! Görünen köy ortada…

 

Aynı yeniciler Van’a bağlılıklarını adeta bir halayla başlatıyorlar… Halay önce meşhur Van üçayağıyla başlıyor, ama nedense hep Ankara havasıyla bitiyor… Yani ‘men bu yurda bağlıyam’ diyen her yenici maalesef en geç üçüncü nefesini Ankara’da alıyor…

 

***

Trafiğe bir çözüm…

 

Şimdi hâlihazırda Van’a yardımcı olabileceklere sesleniyorum… Şehrivan’ın haftalardır gündeme getirdiği bir problem var… Trafik… VanaTramvay istiyoruz, evet… Bunu defalarca dillendirdik, defalarca da dillendireceğiz!

 

Trafiği sakinleştirecek çözümlere ihtiyacımız var…

 

Mesela şehir merkezlerindeki gelişigüzel araç parkı başa bela! Şehir merkezinde otoparklara ihtiyaç duyuyoruz. Boş alanlar var… Devlet mülkü konumunda olan depremin boşalttığı yerlere otopark yapılabilir…

 

Yoğun caddelerin çeşitli araç trafiğine kapatılması merkezdeki trafik sıkıntısını azaltacaktır. Özellikle Cumhuriyet Caddesinin iki yönlü trafiğe kapatılması şart… Birçok şehirde benzer örnekleri var… Otobüs ve minibüs güzergâhlarının yeniden ele alınması lazım. Ayrıca bir an önce sistemli elektronik bilete geçilmesi lazım! Gelişigüzel indir-bindir uygulamasının muhakkak sonlandırılması lazım! Caydırıcı cezalar verilirse sorun tamamıyla hal olur.

 

***

Van’ın sorunları çok… Sahibiyim diyen de çok… Ama nedense her sazı alan

Vanlıyam (hem) men şanlıyam

Kılıcı kanlıyam

Özüm sözüm hep birdir

Men bu yurda bağlıyam…

dese de koltuğu kapana kadar…

 

İşte o yüzden ben de Vanlıyam çok da efkarlıyam!

 

NOT: Yenicilerden kastımız her yenilik getireceğini iddia edenlerdir. Bu gruba öncekiler de dâhildir!