Önder ALTINAL – Şehrivan ÖZEL
Van’da yaz aylarının gelmesiyle birlikte kentin dört bir yanını işgal eden dilenciler yeniden türemeye başladı. Sayısı her geçen gün artan ve çoğu da çevre illerden gelen dilenciler vatandaşlar arasında ciddi huzursuzluk yaratmaya başladı. Özellikle Suriye’den gelenler olmak üzere, diğer Güneydoğu illerinden gelerek ‘Arapça’ konuşarak Vanlı’ya duygu sömürüsü yapan dilenciler kentin huzurunu kaçırmış durumda. Dilencilerin sayısı her geçen gün artarken, bu işin önüne geçmek için bir şey yapılmaması ise vatandaşın huzurunu iyice bozuyor.
Her yıl yaz aylarında Van’ı mesken tutan Güneydoğu illerinden gelen dilenciler yetmezmiş gibi Vanlılar uzun süredir Suriyeli dilencilerin sıkıntısını yaşıyor. Sokakta gezen vatandaşları rahatsız eden ve ışıkta turan araç sahipleri için trafik ışıklarını tam bir kabusa çeviren dilenciler vatandaşı adeta çileden çıkarmış durumda. Küçük yaşta çocukları ile birlikte cadde ve sokakları istila eden dilenciler adeta kentin huzurunu kaçırırken vatandaş bu durumun her geçen gün artarak devam etmesine büyük tepki gösteriyor! Üstelik sokakları işgal eden bu dilenciler akşam saatlerinde ise belli araçlarla sokaklardan toplanarak ertesi gün aynı saatlerde yeniden köşe başlarına bırakıyor…
DİLENCİLERİN MESKENLERİ TRAFİK IŞIKLARI
Suriye’deki iç savaştan kaçarak Van’a gelen Suriyeli dilenciler kucaklarında bebekleri ile birlikte trafik ışıklarını mesken tuttular. İç savaştan kaçarak Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi Van’a gelen Suriyelilerde artış olduğu görülüyor. Çarşı merkezindeki değişik caddelerde çocukları ile birlikte dilenen Suriyeli dilenciler, esnafların iş yerlerine kadar girerek para dilenen dilencilerin son durakları ile trafik ışıkları oldu. Her trafik ışığında Suriyeli kadın ve çocuk dilenciler hem kendi hayatlarını hem de sürücülerin hayatını riske ediyorlar. Duruma tepki gösteren sürücüler, yetkililerin konuya bir an önce el atmalarını istediler.
KİM DİLENCİLERİ YÖNLENDİRİYOR?
Peki, Van halkını ve esnafı bu kadar bezdiren bu dilenciler kimdirler, kimler tarafından yönlendiriliyor ve Van’a nasıl geliyorlar? Geçtiğimiz günlerde dilencilerin vatandaşı huzursuz ettiği üzerine yapacağımız haber esnasında Suriyeli ve diğer birçok yerden gelmiş olan dilencileri Suriye plakalı bir araç tarafında şehrin belli değişik noktalarına bırakıldığını görüntüledik. Aracı kullana ve bu dilencileri şehrin belli noktalarına bırakan adamın umursamaz tavrı, rahat bir şekilde bu işi yapması ve şık giyimi ile dilencileri dağıtım yapması gözlerden kaçmadı.
SAYGIN: KANUN VE YASALARIN ÇIKARILMASI GEREKİLİYOR
Konu ile ilgili esnafa görüştüğümüz Vanlı esnaflardan ve ucuzluk dükkanı sahibi Arif Saygın, yetkililerin konuya bir an önce el atması gerektiğini yoksa bunun başka türlü önüne geçilemeyeceğini dile getirdi. Saygın, “Dükkânımıza günde yaklaşık olarak 20 dilenci geliyor. Biz para yok dedikçe onlar bizi bırakmıyor ve dükkanımızda bulunan küçük eşyalar ve ya çocuklar iççin oyuncaklar istiyorlar. Yani bu dilenciler bize tabiri caizse sakız gibi yapışıyorlar ve bırakmıyorlar. Biz her ne kadar yardım etmek istemesek bile onlar dini kendilerini bir yol olarak belirlemiş ve dini kullanarak kendilerini acındırıyorlar. Ellerindeki çocuklar ise başta bizi ve diğer bütün insanları hele ki ramazan ayında daha çok etkiliyor ve bir sadaka veriyoruz ya da çocuklara oyuncak gibi eşyalar veriyoruz. Bu durum bizim gibi büyükşehir olan bir memlekete kesinlikle yakışmıyor. Yetkili olarak zabıtaların çalıştıklarını kendilerinin de bu durumda artık sıkıldıklarını ve her gün bunları toplayıp geri bırakıyorlar. Ben burada zabıtaları elbette ki suçlamıyorum. Bu dilenciler için kanun ve yasa çıkarmayanları suçluyorum. Bu duruma bir an önce el atmalarını istiyorum. Çünkü hal böyle oldukça bunların sayıları artıyor ve her geçen gün insanlar biraz daha huzursuz olmaya devam ediyor. Hele ki bu günler sıcak ramazan ayına denk gelince insanlarımız daha da geriliyorlar.” Sözlerine yer verdi.
DİLENCİLER BAŞKALARI TARAFINDA YÖNLENDİRİLİYOR
Daha sonrasında görüştüğümüz Akköprü büfe sahibi Mehmet Yükseler ise dilencilerin başkaları tarafında bu memlekette dilendirildiği ve bu insanların dışardan geldiğini söyledi. Yükseler şu sözlere yer verdi: “Depremden sonra ve özellikle de geçtiğimiz yılda gördüğümüz ve duyduğumuz kadarıyla burada dilencilik yapan insanların yüzde 80-90’nı bu memleketin insanları değil. Bizim ilimizde hatta bu hayatta işsizliğin olduğunu bile düşünmüyorum. İnsanlarımız rahata alışmışlar ve oturdukları yerde para kazanmaya yönelmişler. Bunun yanı sıra ayrıca ben bu dilencilik yapanların başkaları tarafından yöneltildiğini düşünüyorum. Çünkü benim küçük esnaf anlamında mini bir marketim var ve buraya günde 20’den fazla dilenci geliyor. Gelen bu dilencilerin yarısında fazlası ise ya en pahalı sigarayı almaya geliyor ya çocuklarına pahalı yiyecekler almaya geliyor ya da bozuk paraları tüm para yapmak için geliyorlar. Son olarak bir akrabamdan duyduğum kadarıyla geçtiğimiz haftalarda araçlar ile bunların dağıtımı yapıldığı hatta 3 katlı bir evlerinin olduğunu duydum. Dışarda piknikler yaparak eğlenceler düzenliyorlar. Hatta geçtiğimiz hafta sonu mahallemizde bir düğün bile yaptılar. Bu insanlar bizim memleketimizi sadece para toplamak ve burada geçim yapmak için kalıyorlar. Kış aylarında hiçbir dilenciyi burada göremezsiniz. Ben bunların kış aylarında güneye giderek dilendiklerini ve onları yönlendirenlerinde tatillere gittiklerini düşünüyorum. Bizim memleketimizde bunları yapacak insanların olduğunu hiçbir şekilde düşünmüyorum. Bu sıcak ramazan ayında insanları ciddi anlamda rahatsız ediyorlar. İnşallah bu dilencilik yapanlar ve özellikle de bu dilencileri yönlendirilenler bir an önce toplanır ve gerekilen cezalar verilir.”
