Haber: Orhan AŞAN / Şehrivan Vanlı depremzedelerden basın açıklaması. Depremin ardından yaşadıkları sorunları kamuoyuna basın yoluyla açıklayan, depremzedeler 23 Ekim ve 9 Kasımda yaşadıkları depremlerin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen yaşadıkları ekonomik, sosyal ve psikolojik depremin hala devam ettiğini söyledi. Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Feqiye Teyran parkında bir araya gelen Sivil Toplum Örgütleri ve depremzedeler 23 Ekim ve 9 Kasımda yaşadıkları depremlerin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen yaşadıkları ekonomik, sosyal ve psikolojik depremin hala devam ettiğini söyleyerek, en büyük sorunu konteynerlerde yaşadıklarını kaydetti.Van Depremzedeler Derneği öncülüğünde Feqiye Teyran parkında yapılan basın açıklamasına siyasi partiler, STÖ'leri ve aralarında Suna Yıldız gibi ünlü sinema sanatçılarının da bulunduğu birçok kişi destek verdi. Depremzedeler basın açıklamasında "Kar, kış, kıyamet Vali sorunlarımızı hallet", "Deprem yardımları nerede?", "İcraat istiyoruz" şeklinde yazılı pankartlar açtı. “DEPREMZEDELER KARŞILARINDA TÜCCAR DEVLETİNİ BULDULAR” Basın açıklamasını yapan Depremzedeler Derneği Gönüllü çalışanı Perihan Dostgül, daha depremin ilk gününden itibaren kendilerinin potansiyelini ölçen devletin 425 günün sonunda potansiyelinin ne olduğunun açığa çıktığını ve bir potansiyel bulamadıklarını söyledi. Vanlı depremzedeler olarak insan yerine dahi konulmadıklarını söyleyen Dostgül, “Çünkü depremden bu yana barınma koşullarının tam olarak sağlanamadığını, insanların uzun süre çadıra mahkûm edildiğini, bu çadırlarda kış koşullarında yangınlarda bebeklerimizin öldüğünü gördük. Sağlanan konteynerlerden Van nüfusuna göre, az sayıda insan yararlanabildi. AFAD ve Valilik sorunları hemen çözmek yerine insanlarımızı zorunlu göçe tabi tuttu. Bu da yetmedi çadır isteyen depremzedelere polis copu kaldırıldı. Kışın ortasında tazyikli su sıkıldı. Tüm bunlar yaşanırken, Valilik öncülüğünde gerçekleşen açıklamalarda Van’ın normale döndüğü anlatıldı. Tüm ülkede insanların buna inanması beklendi. Yapımına başlanılan TOKİ’ler ise tam bir rezalete dönüştü. Ağustos ayında sözü verilen anahtar teslimi depremin yıl dönümüne denk getirilerek depremzedeler üstünde istismara konu edildi. Depremin ilk gününden başlayarak devam eden yalan rüzgârı depremin yıl dönümünde Başbakanın Van’a gelmesi ile de had safhaya ulaştı. Anahtarı teslim edilen konutların altyapısı dahi tamamlanmamıştı. TOKİ eli ile yapılan konutlar afet konutları statüsünde hak sahiplerine ücretsiz verilmesi gerekirken, maliyetinde üstünde ticari çıkar sağlanmaya çalışıldı. Maliyeti en fazla 30 bin eden daireler depremzedelere 70- 80 bine satıldı. Depremzedeler bir sene sonunda karşılarında tüccar devletini buldular." dedi. “TOKİLER AYRI BİR REZİLLİK” En büyük sorunlarını konteynerlerde yaşadıklarını kaydeden Perihan Dostgül, Valiliğin TOKİ'lerin tamamlandığı gerekçesi ile konteyner kentleri tek tek kapattığını belirterek “ Konteynerler kış koşullarına dayanıklı hale getirilmiyor. En basit sorundan en zoruna kadar, tüm aksaklıklar depremzedelere bırakılıyor. Cebinde parası olmayan depremzedeler örneğin bir musluk tamirini yapamıyor. Susuz kalıyor. Ya da bozulan ısıtıcısını tamir ettiremediği için soğuktan donuyor. Lamba bozulduğu için karanlıkta yaşıyor. Valilik bu yöntemle konteyner kenttekileri üzerinde yıldırma ve baskı politikası güdüyor. Depremzedeleri bu şekilde canından bezdirip dışarı atmaya çalışıyor. Bazen de bunu açık açık yapan yetkililer, özellikle kiracılar üzerinde tehdit ve zorbalıkla hareket ediyor. Kucağında iki aylık bebeği olan kadınlar her gün sokağa atılma korkusu ile yaşıyor. Kiracılara konut olanağı sağlanmadığından ve Van’da kiralar yükseldiğinden birçok depremzede Van’dan göç etme kararı almak zorunda bırakılıyor. Marmara depreminde bile depremzede kardeşlerimizin son konteynerleri daha 6 ay önce kaldırılmış ve konut olanağı sağlanmışken, Vanlı depremzedelere reva görülen bu uygulamaları kınıyoruz. Ayrı bir rezilliği ise TOKİ’lerde yaşıyoruz. Daha altyapısı tamamlanmayan TOKİ’lerde hak sahibi olanlar sanki suçluymuşçasına apar topar konteynerlerden çıkarılıyor. Daha konutlara yerleşmeden ayakbastı parası mahiyetinde çevre düzenlemesi, yakıt parası aidat şeklinde masraflar talep ediliyor. Bugün TOKİ’ye yerleşecek bir depremzedenin cebinden en Bin lira para çıkması gerekiyor. Oysaki depremden hemen sonra yapılan açıklamalarda iki yıl boyunca tek kuruş ödemeden konutlarda kalacağı söylenmişken şimdi fiili olarak bu yolla hak sahipliği dahi elimizden alınıyor.” diye konuştu. “VAN BÜYÜK ŞEHİR OLDU DA NE OLDU?” Dostgül depremzedelerin yaşadığı sorunları sıralarken konuşmasını şöyle sürdürdü : “Bu parayı ödemediğimizde anahtarlarımız elimizden alacağınızı söylüyorsunuz. Peki, bu anahtarları depremzedelere değil de yandaşlarınıza mı vereceksiniz?  Asgari ücretin altında maaş alan ya da çoğu işsiz, emekli olan depremzedelerden bu miktarları hangi hukuka dayanarak alıyorsunuz. İlk söylediğinize mi inanacağız ya da son söylediğinize mi? Vanlı esnaflar ise yine kaderine terk ediliyor. Bırakın hibe kredi almayı, depremden sonra güvensiz olarak kabul edilen Van’da esnafa normal kredi dahi zar zor veriliyor. Şimdi Van büyükşehir oldu. Peki, büyük şehir oldu da ne oldu? Sorunlarımızı unutup, Van’ın büyükşehir olmasını sevinmemizi istiyorlar. Bu büyük şehrin belediye başkanı halen tutukluyken, Van’da hayat giderek zorlaşırken, deprem bazıları için fırsata çevrilirken biz neye sevineceğiz. Biz depremzedeler, sevinmeyi bile unuttuk. Ama iktidarın yalancı baharına sevinmiyor, kendi kışımızın zorluklarına öfke duyuyoruz. Van depremzedelerle dayanışma derneği ve tüm depremzedeler olarak en insani taleplerimizi imza kampanyasına dönüştürüyoruz. Bu imza kampanyası sorunlarımız çözülene kadar devam edeceğiz. Ve buradan Valiliğe ve AFAD’a sesleniyoruz. Yeter artık. Bizde insanız ve de depremzedeyiz. Sorunlarımız artık çözün. Üzerimizden ticari rant sağlamayın. Bir kez olsun görevinizi yerine getirin.” VALİ KARALOĞLU’NA ÇAĞRI Dostgül konuşmasının sonunda Van Valiliğine ise şu çağrıda bulundu: Biz, aşağıda imzası olanlar, Van’da yaşanan depremlerin üzerinden bir yıldan daha çok zaman geçmiş olmasına rağmen devam eden sorunlarımızın acilen çözülmesini istiyoruz. ·Afetten dolayı evlerini kaybedenlere ücretsiz ve kalıcı barınma hakkı sağlanmasını,·Başta Edremit ve Kalecik TOKİ‘ler olmak üzere, su, kanalizasyon ve ısınma problemlerinin derhal çözülmesini ve iki yıl boyunca yakıt adı altında herhangi bir ücret talep edilmemesini,·Van’da kira fiyatları normale dönene kadar kalmak isteyen herkesin konteynerlerde kalmasını, çıkılması yönünde baskı yapılmamasını, konteyner kentleri apar topar kaldırmak yerine, kiracılar için de konut yapılmaya başlanmasını· Konteynerlerin, kanalizasyon, ısınma problemlerinin çözülmesini, kış koşullarına daha dayanıklı hale getirilmesini,·Tüm konteyner kentlerden, çevre okullara ücretsiz servis olanağının sağlanmasını, ·Konteyner kentlerden TOKİ’lerden, kent merkezine sürekli ve daha fazla minibüs ve otobüs hattının kurulmasını,·Onarımı başlamayan okulların güçlendirilmesine hemen başlanmasını, birleştirilen okullarda servis sorunun hemen çözülmesini, tehlike saçan okullarda eğitime son verilerek, gerekirse prefabrik okul sayısının arttırılmasını,·Üniversitede lojmanlar tamamlanana kadar konteynerlerde kalanlardan alınan 200 TL uygulamasının derhal iptal edilmesini,·Psikolojik danışma merkezlerinin sayısının arttırılmasını,·Valilik ve AFAD’ın bugüne kadar deprem ile ilgili yaptığı harcamaların kamuoyu ile paylaşılmasını ve bunun depremzedelerin denetimine açmasını talep ediyoruz.” Van Depremzedeler Derneği öncülüğünde yapılan açıklamanın ardından grup sessiz bir şekilde dağıldı.
Editör: TE Bilisim