"...Hattâ bir tek masum, dokuz câni olsa; yine o gemi hiçbir kanun-u adaletle batırılamaz." (Bediüzzaman Said-i Nursi, Mektubat, Zehra 

Yayıncılık)


Ankara saldırısı beni derinden etkilediğinden hadiseden ancak birkaç gün sonra yazabiliyorum. Çünkü o orada değil içimde patlamış gibi.
İnsanlığın temel prensibi olan bir tek masumun hayatının korunması her mücadelenin önünde gelirken bu vahşice bombalı saldırı sonucu onlarca masumun hayatına kast edilmesinin hesabını kim ve nasıl verecek? Böylesi bir saldırının ne tür bir gerekçesi ve bahanesi olabilir? Bu nasıl bir mücadeleye dönmüştür ki masum-sivil insanları hedef almış? Ankara saldırısı apaçık masumları hedef aldığından şiddetle karşı çıkıyor ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. 
Kim olursa olsun yaşasın zalimler için cehennem ve yaşasın şehid olan masum-siviller için cennet!
İnsan öldürme hatta her hangi bir canlıyı öldürme eksenli olan hiçbir saldırı ve operasyon insani olmadığından hemen şimdi bu tür emellerden vazgeçilmeli ve ivedilikle yerini insani tedbirlere bırakmalıdır. Çünkü zulüm ile mutlu sonuca ulaşılamaz.
Ankara'da patlayan bomba aslında orada değil yüreklerde patlamıştır.