2020’yılına başlarken öncelikle herkesin dileklerinin, ümitlerinin ve beklentilerinin gerçekleştiği; en büyük derdimiz olan Van adına çok daha iyi işlerin yapılacağı bir yıl olmasını diliyorum…

Bende bu duygu ve düşünceler içerisinde yeni yıldaki ilkyazıma daha önce nerdeyse tüm yazılarımda üstünde durmayı ihmal etmediğim bir konu ile başlamak istiyorum.

Aslında bu sadece benim gibi köşe yazarlarının üstünde durmasının yetmeyeceği ve topluma mal olması gereken bir konu…

Söylediklerimden az çok anlamışsınızdır ki böyle bir konu Van ve bu güzel şehri bekleyen gelecekten başka bir şey olamaz.

Çok yılı geride bıraktık, 2020’ye daha önceki yıllarda olduğu gibi çok büyük ümitlerle girdik.

Tarıma dayalı organize sanayi bölgesinin, kent meydanının, çevre yolunun, otogarın, kütüphanenin, stadyumun ve daha sayabileceğimiz birçok projenin hayalleriyle başladık bu yıla da.

Evet, bu yıla da daha önceki yıllara olduğu gibi bunların sadece ‘hayalleriyle’ başlayabildik.

Gündeme az çok vakıfsanız saymış olduğum projeler ile ilgili gelişmelere de az çok hâkimsinizdir.

Aslında bunun için gündeme vakıf olmaya gerek yok çünkü diğer bir yandan bakıldığında bu projelere ait herhangi bir gelişme ve elle tutulur bir adım yok; tabi aralarındaki tarıma dayalı OSB ve çevre yolu gibi istisnaları saymazsak…

Daha özele inecek olursak bir otogar projesini, bir kütüphaneyi, bir stadyumu Van yıllardır konuşuyor ve yıllardır da bu konularda herhangi bir gelişme yaşadığımız söylenemez.

Kentte yeni yıla başlarken 2020 gündemine alınması gereken başlıklara yenilerini eklemek yerine önce bir bunların üstünde duralım, takdir edersiniz ki bulunduğunuz kattan bir üst kata çıkmak için merdivenin basamaklarını atlamamanız gerekir.

Öte yandan her ne kadar bu projeler ile ilgili içerisinde bulunmuş olduğumuz beklentiler mevcut olsa da yeni bir yıl içerisine girmiş olduğumuz ve geride bıraktığımız yıldan çıkarmamız gereken dersler olduğu gerçeği var.

Örneğin çok güvenilir bir kaynaktan edinmiş olduğum bilgilere göre sadece yılbaşına 2 hafta kala Van’a İran üzerinden 10 Bin ziyaretçi girişi olmuş.

Hani şu sürekli sahip çıkmamız gerektiğini söylediğimiz ve Van’ın ekonomisinin en büyük kaynağı olan İranlılar.

Yılbaşı gecesi ise kentin eğlence sektöründen ne kadar haberdarsınızdır bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim ki eğlence mekânlarının, kafelerin ve otellerin neredeyse tamamında iyi ya da kötü bir hareketlilik vardı.

Gelen konukların ilgisini cezbeden ve sadece yılbaşında 2 haftalık bir zaman dilimi içerisinde 10 bin kişiyi şehrimize getiren hareketliliklerden bahsediyoruz.

Başından beri söylüyoruz bu hareketliliğe, bu çekiciliğe bizim bir gün değil her gün ihtiyacımız var.

Bunu bu yabancı konuklar bile İran’dan gelip Van’da tuttukları çeşitli iş yerlerinde sadece İranlılara açık olmak üzere hazırladıkları eğlenceler ile yapabiliyorken biz neden yapamıyoruz?

Yılbaşı’nda gerçekten şunu görmeyi çok isterdim; neden bu 10 Binlik sayıyı 20’ye 30’a taşıyacak bir konser tertip edilmedi?

Neden bir turizm şehri olarak yapacağımız çalışmalarla vitrinin başköşesinde yer alabileceğimiz gerçeğini hala göremiyoruz?

İşte bizim 2019’dan çıkarmamız gereken en büyük ders tanıtım, cazibe sosyal etkinlikler kapsamında yapamadıklarımız olsun.

Gelen bu ziyaretçi potansiyelini elde tutmak ve arttırmak için elle tutulur bir çalışma yapmamış olmamız olsun 2019’dan çıkaracağımız ders!

Ben kendi adıma konuşacak olursam artık yeni bir projeye karşı hiçbir inancım kalmadı; mevcut olanların durumunu daha yeni saydım yukarıda zaten…

Bari elde olan bir ziyaretçi kapasitemiz ve turizm potansiyelimiz var onu koruyalım kafasındayım biraz bari onu yapalım diyorum anlayacağınız.

Ne kadar ümitliyim orası tartışılır ama ilk haftası içerisinde olduğumuz 2020 yılının 2019’dan çok daha farklı olmasını temenni ediyorum.

Sözlerin havada kalmadığı, yetkililerin elini taşın altına koyduğu ve artık bu insanlara gerçekten hayata geçecek söylemlerle geldiği bir yıl olmasını temenni ediyorum.

Tekrardan yeni yılınız sağlık, huzur ve mutluluk getirsin diyorum…