ABD’Lİ HEYET VATSO’DAAmerika Birleşik Devletleri (ABD) Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı James Turner, Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva’yı ziyaret etti.Karşılıklı görüşlerin paylaşıldığı ziyarette, Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Takva ilin ekonomik potansiyeli hakkında bilgi verdi.EN GÜVENLİ 8’İNCİ KENTVan’ın Türkiye’nin doğusunda önemli bir kent olduğunu vurgulayan Necdet Takva, “Uygun yatırım alanları ve potansiyelleri ile Van büyümeye ve gelişmeye müsait bir kent. Van, Türkiye’nin en güvenli 8. kenti. Ayrıca 6. bölge teşvik kapsamında. Dolayısı ile yatırımcı için uygun olan bütün şartlar hazır. Ayrıca hükümetin başlattığı demokratikleşme ve çözüm sürecinin de bölgede oluşturduğu pozitif durum değerlendirilmeli. Biz hükümetin başlattığı demokratikleşme paketinin yanı sıra ekonomik reformlarda bekliyoruz. Böylece bölgede huzur ve güvenin sağlanması ile birlikte ekonomik kalkınmada sağlanmış olacaktır” şeklinde konuştu.‘YATIRIM ALANLARI TESPİT ETMEYE GELDİK’ABD Ankara Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı James Turner da, bölgeye ilk kez geldiğini belirterek, “Biz İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirleri biliyoruz. Ancak doğuyu ve buranın potansiyelini bilmiyoruz. Öncelikle bu potansiyelleri yerinde görmeye geldik. Ayrıca Amerikalı işadamlarının bölgeye gelmesi için uygun yatırım alanlarının belirlenmesi ve bu konuda teşvik edilmesi için çalışma yürütüyoruz. Özellikle buradan alacağımız bilgiler bizim için çok önemlidir. Bir diğer geliş sebeplerimden biri de ABD ve AB’nin müzakerelerini yürüttüğümüz Transatlantik Anlaşması hakkında bilgi vermek. Bu anlaşmada şu an Türkiye yok. Ancak müzakereler bittiğinde Türkiye isterse bu anlaşmaya dahil olabilir” ifadesini kullandı.‘TÜRKİYE ANLAŞMAYA DAHİL EDİLMELİ’Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, Türkiye gibi konumu ve gelişme itibari ile çok önemli bir ülkenin bu anlaşmaya dahil edilmemesinin eksik olduğunu belirterek, “Türkiye artık eski Türkiye değil. Gelişen, çevresinde önemli bir ülke. AB ve ABD’nin Türkiye’yi Transatlantik Anlaşması’nın dışında tutması, ekonomik ve sosyal açıdan bir handikap. Burada amaç rekabet üstünlüğünün sağlanması ise eğer, bu dezavantajlar AB ve ABD tarafından giderilebilir ve Türkiye’nin konumu güçlendirilerek anlaşmaya dahil edilebilir” şeklinde konuştu.(İHA)