Arabesk müziğin usta ismi, Roman asıllı Güllü'nün Yalova'da altıncı kattaki evinin balkonundan düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybetmesinin üzerinden 76 gün geçti. Cinayet Büro'nun devraldığı dosyada her geçen gün yeni gelişmeler yaşanmaya devam ederken olaydaki soru işaretleri halen cevaplanamadı.
Yürütülen soruşturmada gözaltı sayısı 5'e yükselirken, "Kasten öldürme" suçlamasıyla şarkıcının kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile onun arkadaşı Sultan Nur Ulu ve Ulu'nun babası A.U. da gözaltına alındı.
İFADELERİNDE ÇELİŞKİ VARDI, ADIM ADIM İZLENDİLER
Sürekli teknik ve fiziki takipte olan ve adım adım izlenen Tuğyan Ülkem Gülter ile Sultan Nur Ulu'nun 'Kasten öldürme' suçundan gözaltına alındıkları, kuvvetli somut delillerin girdiği belirtilen dosya için gizlilik kararı alındı. Bilirkişilerin olay yerinde inceleme gerçekleştirdikleri sırada şüphelilerin olayla ilgili verdiği ifadeyle, olay yerindeki canlandırma sırasındaki ifadelerinde çelişkilerin olduğu bildirildi. Ayrıca Gülter ile Ulu'nun farklı zamanda toplamda 3 kez alınan ifadelerinde de çelişkiler olduğu kaydedildi.
"AYRINTILI BİR ÇALIŞMANIN ESERİ"
Soruşturmayı yürüten Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz, iğneyle kuyu kazar gibi ayrıntılı, dikkatli, gizli bir soruşturma yürüttüklerini, somut delilleri yakalayabilmek için titiz çalıştıklarını kaydederek, "Somut delillerle karşılarına çıkmamız gerekirdi. Hataya asla yer vermememiz gerekirdi. Ayrıntılı bir çalışmanın eseri" dedi.
"HENÜZ GERÇEĞİ ANLATAN YOK"
Başsavcı Öksüz, şüphelilerin sorgularında şu ana kadar bir itirafta bulunmadığını da belirtirken, TÜBİTAK'a gönderilen güvenlik kamerasındaki ses analizlerine ilişkin ise "Dosyada gizlilik kararı var. Gizli tutuyoruz. Henüz gerçeği anlatan yok" dedi.
ELLERİNDE VALİZLERLE YAKALANDILAR
Yakalanmadan 4 gün önce, Büyükçekmece Mimaroba Mahallesi'nde sokakta yürürken güvenlik kamerasına yansıyan Gülter ve Ulu'nun, kaldıkları apartmandan bavullarla ayrıldığı anların da görüntüleri ortaya çıktı. Tuğyan Ülkem Gülter ile Sultan Nur Ulu'nun, Gürcistan ya da Fransa'ya kaçmak üzere evden valizlerle çıktıkları belirtildi. Gülter ile Ulu'nun havaalanında yakalanmamak için deniz yolu ya da bir tırın dorsesinde Türkiye'den ayrılma planı yaptıkları da kaydedildi.
"HADİ GÖRÜŞÜRÜZ, BAY BAY"
Güllü'nün evindeki güvenlik kamerası görüntülerinde yer alan ses kayıtları, çözümlenmesi ve ayrıştırılması amacıyla TÜBİTAK'a gönderildi. Yapılan teknik analiz sonucunda, olay anına ilişkin detaylar raporlandı.
Sabah'ın haberine göre; ses incelemesinde, Güllü'nün kızı Gülter ile arkadaşı Ulu'nun yüksek miktarda alkol aldığı, Güllü'nün banyoya gittikten sonra penceresi yere yakın olan bir odaya geçerek pencereyi açtığı belirlendi. Bu sırada Güllü'nün her duyduğunda severek oynadığı "Malkara" adlı roman havasının açıldığı tespit edildi.
Lavabodan çıktıktan sonra müziği duyan Güllü'nün şaşkınlıkla "O ne lan" diyerek odaya yöneldiği, burada Tuğyan'ın "Atacağım şimdi seni" sözünü söylediği ve ardından boğuşma yaşandığı kayıtlara geçti. Analizlerde, boğuşmanın ardından Tuğyan Gülter'e ait olduğu değerlendirilen "Hadi görüşürüz bay bay" ifadesinin de ses kayıtlarında yer aldığı belirtildi.
BİLİRKİŞİ: NORMAL DÜŞME DEĞİL
Ankara'dan gelen fizik mühendisleri, kriminal uzmanlar ve üç boyutlu modelleme ekiplerinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda, Güllü'nün ölümünün "normal bir düşme" ile açıklanamayacağı vurgulandı. Raporda, olayın "itme veya fiziksel baskı sonucu düşürülme" ihtimalinin güçlü olduğu kanaatine yer verildi.