Bitlis Belediyesi hizmet binasının girişine Halkın Demokratik Partisi (HDP) yönetiminde asılan Kürtçe tabela indirildi. İddialara göre tabelanın indirdilmesini, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimleri kazanan AK Partili Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay istedi. Belediye hizmet binasının girişinde artık sadece Türkçe tabela var. Eski Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, AK Parti Bitlis Milletvekili Vahit Kiler, HDP Hukuk Komisyonu Üyesi ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve avukat Diyar Orak, Kürtçe tabelanın hukuki statüsünü Independent Türkçe’ye değerlendirdi. Mevzuat uyarınca hukukun yasaklamadığı bir uygulamanın yapılabilir anlamanı taşıdığını öne süren eski Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, Kürtçe tabelanın asılması gibi bir mecburiyetin olmadığı gibi indirilmesi yönünde de bir zorunluk olmadığını söyledi. Aktar, “Belediye başkanı kendi siyasi görüşü uyarınca o tabelayı indirdi. Bu Kürt ve Kürtçeye olan bakışın bir göstergesidir. Bunun siyasi bir amacı olabilir ama hukuki hiçbir anlamı yoktur” dedi. Tabelanın Tanğlay'ın keyfi tutumu sonucu indirildiğini söyleyen Aktar, “Yasal olarak zoraki bir düzenleme yok. Yani Kürtçe henüz yasalara girmiş değil. Kürtçeyi yasaklayan bir kanun maddesi olmadığı gibi Kürtçe tabelanın asılmasını yasaklayan bir kanun da yoktur” diye konuştu. HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, iktidarın bir yandan Kürtçe yayın yapan televizyonlar açtığını öte yandan Kürtçeye tahammül edemediğini savundu. “Bu sadece Kürtlerle alakalı bir durum değil. Kayyumların ilk icraatlarından biri Kürt tarihinde ismi geçen şahsiyetlerin tabelalarını değiştirmek oldu. Bu sadece mevzuatla anlatılamaz. Düşman hukukunun uygulanmasıdır. İktidar, Kürt dili ve tarihi ile ilgili her şeyi silmek ve yok etmek için özel bir çaba sarfediyor. Bu çaba kayyumlardan sonra da devam ediyor.” AK Parti Bitlis Milletvekili: Belediye başkanının bir bildiği var Tabela değişikliğinin başkan ve meclis üyelerinin ortak kararı ile alındığını aktaran AK Parti Bitlis Milletvekili Vahit Kiler, kendilerinin hiçbir şekilde müdahalelerinin olmadığını ve sonuç itibari ile 2014 öncesine dönüldüğünü kaydetti. Kiler, “Hem 2014 değişikliğinde hem de son değişiklikte kimse fikrimizi sormadı. Başkanın bir bildiği var ki değiştirmiş. Kimseye müdahale etme gibi bir durumumuz da söz konusu değil. Sonuçta ikisinde de Bitlis Belediyesi yazıyor. Biz işin detayına bakmayız. Bir öncekine müdahale etmediğimiz gibi buna da müdahale etmeyiz” dedi. “Hukuki bir engel yok” Avukat Diyar Orak ise, Kürtçenin kullanılmasında yasal bir engelin olmadığını ve kullanılan harflerin yasal dayanağının 1353 sayılı ‘Türk Harflerinin Kabulü ve Tatbiki’ hakkındaki kanun olduğunu söyledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi hakkında açılan soruşturmayı örnek gösteren Orak, savcılığın soruşturma sonucunda Kürtçe tabela asılması eyleminin kanuna aykırılık teşkil etmediğini ve suç oluşturmadığı gerekçesiyle belediye çalışanları hakkında takipsizlik kararı verdiğini dile getirdi. Çözüm sürecinde özellikle iktidar tarafından farklı dil ve lehçelerde cezaevlerinde görüşme ve özel kanalların 24 saat boyunca farklı dillerde yayın yapılmasına izin verdiğini hatırlatan Orak, “Mesela o dönem Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) farklı dil ve lehçelerde enstitülerin kurulması için karar aldı ve akabinde enstitüler açıldı. Kürtçenin yasal dayanağı bu süreçle başladı. Yani kanunen Kürtçe tabela asma veya indirme tamamen başkanın yetkisindedir.