Ahlat İlçe Kaymakamlığı, Dünyaca ünlü Ahlat Bastonu için Türk Patent Enstitüsüne “coğrafi işaret” başvurusunda bulundu.

 

Yapılan başvuru ile ilçenin asırlık el sanatlarından biri olan “Ahlat bastonu” hem turizmde hem de gelecek kuşaklara aktarma noktasında önemli bir adım olarak nitelendirilirken, yapılan patent başvurusu ise ilçede ki el sanatkârlarını heyecanlandırdı. Türk Patent Enstitüsüne yapılan başvurunun ardından ilçede bulunan Selçuklu baston atölyesini ziyaret ederek incelemelerde bulunan Ahlat İlçe Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu ve Ahlat Belediye Başkanı A.Mümtaz Çoban, baston ustası Refa Gökbulak ile bir süre sohbet ettiler. Daha sonra konu hakkında bir açıklama yapan Ahlat İlçe Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu, Ahlat’ın çok özel bir yer olduğunu ve bu nedenle ilçede oldukça önemli el sanatlarının yapıldığını söyledi.

 

Kaymakam Tekbıyıkoğlu, Ahlat bastonun oldukça önemli bir el sanatı olduğuna değinerek, “Bazı şehirler vardır, bu şehirler ürünleriyle, objeleriyle ve sanatıyla akıllara gelir. Örneğin Diyarbakır denildiği zaman kadayıfı. Devrek dediğimizde baston. Ankara denildiği zaman keçisi akıllara gelir. Bunlar artık kendi şehirleriyle özdeşleşmiş ürünlerdir. Bizde Ahlat olarak Anadolu’nun Türklere açıldığı ilk kapısıyız. Medeniyetimizin başlangıç yeri, buradaki medeniyetimizin ilk adımı çok özel bir yer olması hasebiyle çok özelde sanat eserlerimiz var. Bunlardan en önemlilerinden bir tanesi de iddia ediyoruz, en az Devrek bastonu kadar özel olan Ahlat Bastonlarıdır. Ahlat bastonuyla da ünlüdür. Prof.Dr. Oktay Belli bey araştırmalarında ve makalelerinde bastonun Dünya üzerinde ilk bulunduğu yerin Van Gölü Havzası olduğunu yazmıştır. Bu da coğrafyamızda bastonculuk sanatının ne kadar eski olduğunu gösteriyor. İlçemizde de yüzyıllardan beri devam eden bir gelenek var. Çok değerli ustalarımız var. Bunlardan en önemlilerinden biriside Refa ustadır. Bill Clinton’dan tutunda Süleyman Demirel’e, sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanlara buradan çok özel bastonlar hazırlayarak kendilerine armağan etmiştir. Fakat bu değerleri tanıtma noktasında biraz geriye düşmüşüz. Bizde bu durumdan ileri sıçramak için bir adım attık. Bu konuda da “Coğrafi İşaret” başvurumuzu Türk Patent Enstitüsüne geçtiğimiz Çarşamba günü itibariyle gerçekleştirdik. Bundan sonra tıpkı diğer şehirler gibi baston denildiği zaman akıllara Ahlat gelecektir. Sanatkârlarımız bu işten oldukça memnun oldular. Bizleri de onura ettiler. Bu başvurumuzun ilçemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” dedi.

 

Ahlat Belediye Başkanı A.Mümtaz Çoban ise, Ahlat bastonuyla ilgili yaşanan gelişmeden ötürü duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “İlçeye ait nadide el sanatının patentiyle ilgili ortaya bıraktığı hassasiyet hem sanatkârlarımızı hem de ilçe halkımızı çok mutlu etmiştir. Bu konuda İlçe Kaymakamımıza müteşekkirim. Muhteşem bir medeniyetin mirasçıları olarak bu zamana kadar bu medeniyetin aleyhinde her türlü faaliyeti yürütenlerin ortak ittifakları bu medeniyete ait olan kısacası Türk-İslam medeniyetine ait olan ne kadar enstrüman varsa irili, ufaklı bunları yok etmeyle ilgili veya bunları tamamen toplumun hayatından çıkarmakla ilgili yürüttüğü faaliyetlerdir. Bu aynı zamanda o medeniyetin mirasçılarını da fakirleştirmiştir. Medeniyeti de nakıs bırakmıştır. Kısacası olması gereken husumeti ortaya koymuşlar. Bizde yeniden bu medeniyetin inşası ile alakalı ne kadar enstrüman varsa ki bunlardan baston el sanatlarında çok önemli bir yeri tutmakla beraber aynı zamanda Türk-İslam medeniyetinde gücü temsili sembol olarak ifade den ana objelerden bir tanesidir. Yani sultanlarımızın, din büyüklerimizin, Devlet büyüklerimizin, ordu komutanlarımızın elinde olmuş baston bir toplumu temsil niteliğiyle kendini ifade etmiş objelerden birisidir. Şimdi bu medeniyet yeniden ayağa kalkarken, en ufak enstrümanları da yeniden ortaya çıkmalı ki o medeniyette eksik bir şey bırakmasın. Ahlat’tan da bu başlangıcın yapılması daha bir manidar özellik ortaya bırakmıştır. Çünkü Anadolu’ya giriş kapımız olan Ahlat, burada yapılan kazılarda gösteriyor ki bu medeniyetin bütün zenginliklerinin gömülü olduğu Dünyada ki nadide alanlardan bir tanesidir. Bastonumuzu da sanki o yeraltında ki Kervansaraylarımız, saraylarımız aynı zamanda şehirlerimiz gibi küllerin üstünden kaldırarak ortaya çıkartıyoruz. Ahlat’ta ki tüm ustalarımıza bu medeniyetin inşasına gösterdikleri hassasiyetten dolayı hem de her türlü müşkülata rağmen. Ahlat kapalı çarşısında da el sanatlarımıza ait müstakil bir bölüm oluşturacağız. İnşallah turizmin en önemli objelerinden biriside bu vesileyle hakkın kaybı olmadan yerine gelmiş olacaktır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

 

Baston ustası Refa Gökbulak ise, coğrafi işaret başvurusunun baston açısından oldukça önemli bir gelişme olduğunu ifade ederek, “30 yıldır baston sanatına devam etmekteyim. Ahlat bastonuyla ünlü bir ilçedir. 30 yıllık hayalim Ahlat bastonuna patent çıkartmaktı. Uzun yıllar bu konuda ki uğraşımız boşa gitti diyebilirim. Fakat ilçe Kaymakamımızın girişimleriyle bu isteğimiz sonuç verdi. Şu anda Türk Patent Enstitüsüne “Coğrafi İşaret” başvurusunda bulunuldu. Ümit ediyorum en kısa zamanda patentimiz çıkacaktır. Baston Ahlat’a özgü tarihi bir el sanatı olarak tarihte yerini alacaktır” dedi.

Editör: TE Bilisim