Gazetemizin derdi Van olan yazarlarından, Şehrivan TV’nin tatlı dilli programcılarından kıymetli kardeşim Emre Karaduman ile sık sık Van’a dair sohbetler ederiz.

Yaşanan önemli hadiseleri konuşur, üzerine kafa yorarız.

İkimiz de kent adına yen bir şeyler söylemek için çaba gösteririz.

Fakat Emre zaman zaman “Sorun odaklı” yazmayalım, konuşmayalım telkinlerini paylaşır hep. “Sorunla birlikte, çözümü de önerelim.”

Benim de derdim sürekli olumsuzlukları bu satırlara taşımak, umutsuzluk pompalamak değil.

Ben de iyi şeyler yazmak, iyi şeyler konuşmak istiyorum.

Bugün bu satırlarda Van’ın 3’üncü Çevre Yolu, 5’inci Organize Sanayi’si, ihracat rekorunu, turizmdeki rekorlarını yazmayı ben de isterdim.

Niye istemeyeyim?

Bu köşeyi sadece sorunlar ile dolup taşan bir yorum köşesine dönüştürmek de istemiyorum üstelik.

Bizi motive edecek bir şeyler olsun, onları da yazalım.

Hem yazmıyor muyuz sanki!

Allah var. Zaman zaman bir şeyler oluyor. Biz de yazıyoruz.

Fakat daha çok sorun, çözüm ve öneri odaklı yazdığımız için de linç edilecek değiliz değil mi?

Nihayetinde gayemiz de bu değil mi?

Hem ne yapalım? Gırtlağa kadar sıkıntı ve dert doluyuz.

En nihayetinde dezavantajlı bir bölgenin, en dezavantajlı bir ilinde yaşıyoruz.

Dünyanın 100 yıl gerisinde yaşayan ülkenin, 50 yıl gerisinde giden bir kentinde ikamet eden bir kentin mensuplarıyız.

Haliyle gördüğümüz, şahitlik ettiğimiz, duyduğumuz bu olumsuzluklar rahatsız ediyor, vicdanımızı sızlatıyor.

Susmak da olmuyor.

Olmaz da.

Hal böyleyken yazıyoruz bizde.

Yazıyoruz demişken…

Bugün birkaç terslikten söz etmek istiyorum.

Başka illerde var mı bilmiyorum ama son yıllarda Van’a dair birçok meselede ciddi terslikler olduğunu fark etmemiş olamazsınız sizler de.

Bize özgü bir durum mudur bilmiyorum ama çok sıklaştığı için paylaşmadan edemedim.

Sadece birkaç tanesini paylaşayım.

Malumunuz, İran ile sınır kentiyiz. 300 kilometre civarında ve en büyük sınırı hattını paylaşan kent biziz…

Ama Kapıköy’ün açılışı 2019 yılında oldu.

Açıldıktan sonra iki yıl da pandemiden dolayı işlevsel olamadı.

Anlayacağınız tam teşekküllü çalışması 2022 yılı olmuş hala gerçekleşmiş değil.

Kapıköy gibi bir kapının 7/24 esaslı olarak çalışmaması hala bir terslik bence.

Durun devam ediyorum.

1 saatlik yolculuk sonrası vardığımız İran’da yakıt 1 tl civarında, Van’da 25 lira civarında.

Dünyanın en ucuz yakıtına en yakın iliz ama hala Türkiye’nin en pahalı dizel ve benzin satışı Van’da gerçekleşiyor.

Nasıl?

***

Bitmedi durun.

İran’ın kadim komşusuyuz.

Öyle ki İran’ın sınırının ötesinde oturan insanların büyük çoğunluğu bu kentin vatandaşlarının öz akrabaları.

Bir çizgi ile bölünmüş ama gönül bağları hiç kopmamış.

İki ülkenin sağlı sollu büyük bir kesimi akraba, eş, dost.

Üstelik…

Komşuluk yüzlerce yıla dayanıyor.

Yüzlerce yıldır komşuyuz, sınırımız değişmemiş hiç.

Kasr-ı Şirin’den beri böyle.

Ama ne gariptir bu kadir komşu ile ilişkilerimizi düzenleyen bürokratik kurumlarda da terslik var.

İran’ın komşusu biziz, başkonsoloslukların birisi Erzurum’da diğeri Trabzon’da.

Van’da yok.

Yıllardır sesleniyoruz yok.

Kimse umursamıyor, kimse aldırış etmiyor.

Bu işte bir terslik olduğunu kimse üzerine bile almıyor.

Tersliğin böylesi.

Terslik demişken.

Google’u açıyorsunuz.

İran Başkonsolosluğu yazıyorsunuz.

Karşınıza ilk çıkan sonuçta İran İslam Cumhuriyet Van Başkonsolosluğu kısmı çıkıyor. Haritalarda da Kazım Karabekir Caddesi’nde bir yerlerde bir konsolosluk görünüyor.

Var ama yok!

Acaba diyorum, bizimkiler google’da aratıp var olduğunu görünce, bu iş için çaba mı göstermiyolar nedir?

Olur mu olur…

***

Devam edelim, daha bitmedi…

Önceki gün de kamuoyuna yansıyan bir uçuş meselesi var.

İran’dan birçok yere uçuş var Van’a yok.

Hadi İran’dan Van’a yok.

Bir türlü olmuyor.

Van’da diğer illere yönelik büyük bir akın var, ama uçak yok.

Geçtiğimiz yıllarda bir uçak krizi oldu.

Hani hatırlarsınız. Boeing 737 Max uçaklar ardı ardına düştü, sonra bu uçaklar tüm dünyada piste çekildi.

İşte o olay Türkiye’de de oldu. 10’dan fazla uçağın uçuşu durduruldu.

Uçuştan alınan uçaklar nedeniyle birçok ildeki sayılar azaltıldı.

Bu işe de ne gariptir ki, ilk Van’dan başlandı.

O gün bugündür 20 civarındaki uçuşlar 12-13 civarında.

Bilet bulunmuyor.

Tüm uçaklar hınca hınç dolu.

Millet uçmak için araya adam koyuyor.

Ama uçuş sayısı inadına artırılmıyor.

Üstelik Türkiye’de en yüksek fiyata uçan kent yine Van!

Terslik yok mu sizce de acaba?

Var, vallahi de var.

***

Söylemiyim etmeyeyim diyorum ama.

Bunu da söylemesem olmaz.

Türkiye demiryolu hatları ile birbirine bağlanıyor.

Birçok il için hızlı tren bağlantıları konuşuluyor, projeler yapılıyor.

En son uzun vadeli bir program ortaya konuldu

2050’lere kadar bir planlama yapılmış.

Yeni trenler, hızlı tren hatları falan…

Sizi hiç şaşırtmayacak bilgiyi de vereyim:

O planlama da Van yine yok!

Bırakın hızlı treni, Kuzey Van Gölü Demiryolu hattı da yok.

Van Gölü Ekspresi geliyor, dünya kadar yolu tepiyor Bitlis’in Tatvan ilçesinde hat bitiyor.

Denize dökülecekken dökülmüyor.

Öylece kalıyor.

Devamında gemiyle gelmek zorunda.

Gelirse dünyanın nakliyesi ödeniyor falan.

Halbuki süzülüp gelmesi gerekiyor.
Ama gelmiyor!

Kuzey Van Gölü Demiryolu hattı gelse Van’a uzansa buradan devam edip gidecek.

Çünkü İran-Van arasında da tren hattı var.

Uzak Doğu, Orta Asya’dan ülkelerin yeni bağlantıları Türkiye üzerinden sağlanmaya çalışılıyor.

Ama adamlar dünyanın yolunu tepip buraya geldiklerinde Van Gölü hattı üzerinde kopukluk olduğunu görecekler.

Dünyanın demiryolu ile döşendiği bir süreçte Tatvan’dan Van’a bir hat çekilemiyor!

Bunun adı terslik değil de nedir siz söyleyin Allah aşkına!

Olmayacak kentlere raylar, hızlı trenler, çevre yolları döşenirken Van’a ‘gerek görmemek’, çevre yolunu 10 yılı aşkın sürede bitirememek, yaparken de kamulaştırma yapmamak falan terslik değil mi yani?

Ben mi tüm bunları terslik olarak görüyorum sadece?

***

Yöneticisi…

Siyasetçisi…

Bürokratı…

Hiç kimse rahatsız olmuyor mu?

Kimse dert etmiyor mu bu tersliği.

Bu saydıklarımın hepsi terslik.

Vallahi de terslik.

Sadece bana böyle geliyor olması imkânsız.

Olur da bana öyle gelmiş de bu işin muhatapları fark etmemiş ise iyi niyet ile bu terslikleri bir kez daha bir duyurmuş olayım.

Yukarıda saydığım hususların hepsinde,

BİR TERSLİK VAR.

Haberiniz ola!..