Sözlerimize; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanım Koşullarına İlişkin İlke Kararı ile Akdamar Adası gibi sit alanlarında artık bungalov evler ve çadır kampları yapılabileceği kararını veren yetkililerini selamlayarak başlamak istiyoruz.

Sevgili yetkililer:

Almış olduğunuz kararı, mektubumuzu okuduktan sonra tekrar gözden geçirmenizde faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Neden mi?

Hemen anlatalım.

Kıymetli yetkililer; Akdamar Adası, kıyıdan yaklaşık dört kilometre açıkta, Van Gölü üzerinde bulunan çoğu kayalık, tarihi ve doğal güzellikleri ile bölgede yüzbinlerce turisti kendine çeken eşsiz bir yerdir.

Tamara adlı kıza aşık olan çobanın “Ah Tamara” diyerek Van Gölü sularında kaybolan hazin bir sonun hikayesi ile adını bu aşk hikayesinden alan bir adadır.

Sayın yetkililer ve kıymetli büyüklerimiz; Turizmin odağı olan Akdamar Adasını özel kılan birkaç özelliğinden sizlere bahsetmek isteriz. Malum Ankara’dan uçakla 1200 km uçtuktan sonra ta Van’a gelip 60 km karayolu yolculuğu ve yaklaşık yarım saatlik bir tekne turu ile Ada’ya ulaşmak bir hayli zor.

Akdamar Adası’nın en önemli özelliklerinden üç tanesi hakkında sizleri bilgilendirmek istiyoruz.

Bunlardan ilki 1100 yıllık tarihi…

Ada üzerinde, Kutsal Haç adına Vaspurakan Kralı I. Gagik tarafından 915-921 yılları arasında Keşiş Manuel'e yaptırılan bir kilise bulunmaktadır. Hristiyan dünyası için oldukça önemli bir dini mabet olan bu kilisede yılda bir, binlerce insanın katılımıyla ayin yapılmakta ve Ada üzerinde birçok anıt mezarlar da bulunmaktadır.

Akdamar Adası’nın ikinci önemli özelliği kuşkusuz doğal güzelliğidir. Ada, mavi Van Gölü içerisinde, yeşil badem ağaçları, kuş sesleri ve bitki örtüsüyle gelen turistlere eşsiz bir doğal ortam sunmaktadır.

Üçüncü önemli özelliği de üzerinde birçok kuş türüne ve yaban hayata ev sahipliği yapmasıdır. Ülkemizde bulunan kuşların yarısından fazlası Van Gölü Havzasında bulunmaktadır ve bölgemiz adeta Kuş Cennetidir. Bu kuşlar, geçiş güzergâhı ve kuluçka yeri olarak adaları tercih etmekte ve bu adalardan biri de Akdamar Adası’dır.

Sayın yetkililer; bu kadar güzel bir yere “Bungalov ev yapımı ve Kamp Çadırı kurulum izni” verilmesi, Akdamar Adası’ndaki tarihi, doğal güzelliği ve yaban yaşamını tehdit edecektir.

Bungalov ev ve kamp çadırları beraberinde art niyetli kişileri ve özellikle define avcıları için bir fırsata dönüşecek ve bin yıllık tarihi yapı risk altına girmiş olacaktır. Hatta geçmişte karşılaştığımız benzer bir örnek de verebiliriz. Gece kurulan ve sabah toplanıp giden sözde kamp çadırı ile seyahat eden gezgin görünümündeki defineciler, çadırın altında büyük bir çukur bırakarak gitmişlerdi. Çadırların başına gece gündüz güvenlik görevlisi konsa bile defineciler bu durumu kullanacaklardır. Korkumuz bundandır sayın yetkililer

Yapılacak Bungalov evler ve kamp çadırları Akdamar Adası’nın doğal güzelliğini de bozacaktır. Aynı zamanda adadaki kuşları ve yaban hayvanlarını da olumsuz yönde etkileyecektir.

Akdamar Adasının yüzölçümü, çoğu engebeli ve bu engebeli alanın büyük bir kısmında kuşların kuluçka alanları bulunmaktadır. Kilise ve diğer tarihi yapıların dışında çok da bir alan kalmamaktadır. Kalan yerlerde anca eski ağaçlar ve yeni dikilecek ağaçların yeri vardır.

Naçizane bir önerimizi de affınıza sığınarak paylaşmak isteriz. Eğer amaç, Akdamar Adası’na daha çok turist çekmekse, bungalov evler ve kamp çadırı izni yerine Adayı daha cazip hale getirecek çalışmalar yapmanız çok daha hayırlı bir hizmet olacaktır.

Şöyle özetlersek;

Ada’da bulunan Kilise ışıklandırılmalı, tur saatleri gece geç saatlere kadar uzatılarak gece de turistlerin Adaya ulaşımı sağlanmalı, Ada’da şuanda tatlı su da var, acilen ağaçlandırma ile Ada daha yeşil bir alana dönüştürülmeli ve yaban hayatı için önlemler alınarak, Ada, bölgede turizmin göz bebeği haline getirilmelidir.

Kıymetli yetkililer ve büyüklerimiz; mektubumuzun sonuna gelirken sizlerden bu verilen izin kararını tekrar gözden geçirmenizi istirham eder selam ve saygılarımızı sunarız.