Uzun zamandır rekor kıran döviz kurları nedeniyle, pazarda markette fiyatlar hızla yükselirken, bu sürede vatandaşın alım gücü daha da düştü. Hükümetin açıkladığı "Kur korumalı TL vadeli mevduat sistemi" ve yeni ekonomik önlemlere bağlı olarak döviz gerilerken, artan ürün fiyatlarında ise düşüş yaşanmadı. "FİYATLAR NEDEN DÜŞMÜYOR DİYE MARKETLERİ SUÇLUYORLAR" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Van İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu, ekonomide yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. İktidar yakın medya organlarının indirim haberlerine karşın döviz kurlarındaki düşüşün, raflara yansımadığını ifade eden Bedirhanoğlu, esnafla vatandaşın karşı karşıya bırakıldığın söyledi. CHP'li Bedirhanoğlu, " Şimdi hükümet bir sistem açıklıyor. Açıklanan sistemin ardından döviz, dolar hızlı bir şekilde düşüyor. Doların düşmesine elbette seviniyoruz. Ama bunun arka planına bakmamız gerekiyor. Arka planda büyük bir facia olduğunu görüyoruz. Bu sistem hazine açısından riskli. Eğer kuru istikrarlı hale getiremezseniz ve enflasyonda kalıcı bir çözüme ulaşamazsanız bu sistemin yaratmış olduğu riskler ve ek maliyetler ülke ekonomisini uçuruma götürür. Ki zaten uçurumun kenarındayız. Döviz düşünce yurttaşlar hemen gözünü markete, pazara çevirdi acaba fiyatlar düşer mi diye. Ama baktığımızda etiketler değişmedi. Doların 14'ün üstünde yalnızca 5 gün kaldığını hatırlatanlar ‘Kur bir günde düştü ama fiyatlar bir günde oluşturulmadı. Ortalama alındı’ dedi. Fiyat oluşumunda zincirleme etki de ön plana çıktı. Kur yükselişinde iktidarlarının hatası olmayıp dış güçleri, finansal saldırıları, akla hayale gelmeyen şeyleri bahane gösteren iktidar, şimdi de kurları kendilerinin düşürdüğünü bayram havası ile ilan edip 'fiyatlar neden düşmüyor' diye marketleri suçluyorlar. Marketler burada aracı kurumlardır. Bir ürünün belirleyicisi üreticilerdir. Üreticiler de fiyatlarını maliyetlere göre belirliyor. Bazı ulusal ve yerel marketlerde cüzi indirimler oldu ama bu gerçek sonucu ortaya koymaz." Dedi. "AĞIZLARINDAN DÜŞÜRMEDİKLERİ NAS'A SAVAŞ AÇTILAR" Başkan Bedirhanoğlu, finans ve borsa oyunlarıyla işi olmayan, ancak vergi veren, kamu bütçesinden hizmet alan vatandaşların yaşanan döviz artış ve inişlerinden olumsuz etkilendiğini ifade ederek, "Dolar düştü ama mazot, elektrik, doğal gaz, şeker, çay, yağ ve gübre fiyatları hala düşmedi. Yurttaşlar dolardaki düşüşün yaşamlarına olumlu anlamda etki etmesini istiyor. Olan dolar alan garibana oldu. Bundan ne motorin, ne tüp, ne sıvı yağ, ne margarin, ne ekmek ne süt, ne yumurta, ne de tuvalet kağıdı fiyatları etkilendi. Ürünler, dolar'ın düşüşünü satın almış değil hala. Demek ki ürünlerin de bu hükümete güveni kalmamış. Özellikle son hafta yüksek kurdan döviz alanlar, kredi çekip dövize yatıranlar yurttaşlar ile yüksek kura güvenerek fiyat kıran üreticiler büyük darbe aldı. Yine hammadde ve yarı mamul girdilerini yüksek maliyetle temin eden ihracatçılar ve yüksek kurdan mal satın alan ithalatçılar ile telaşa kapılarak bütün varlığını dövizle ölçerek arabaya, eve yatıranlar da yaşanan bu döviz dalgalanmasından çok olumsuz etkilendi. Tabi bütün bu olumsuzluklar maalesef yurttaşın hayatına yansıyacak. Faiz faiz olalı hiçbir dönem bu kadar itibar görmedi. Nas dediler faizi uçurdular. Faiz borcunu da ekmek, simit, mama gibi temel gıda malzemeleri alarak, dolaylı vergi ödeyen yoksul vatandaşın sırtına yüklediler. Basbayağı ağızlarından düşürmedikleri Nas'a savaş açtılar. AKP'nin 19 yıllık dönemi için tarihçiler 'Faiz şaha kalktı, faiz lobisi altın çağını yaşadı' diyecekler. Yurttaşlarımız her şeyin farkında bunu görüyoruz. Bunu reel hayatta, sosyal medyada, çarşıda pazarda görüyoruz. Hükümetin atması gereken adımlar var. Örneğin; akaryakıt fiyatları birkaç günlük kur değişimlerinden etkilenir artış ve azalışlar kamuoyuna ilan edilir. Ama bakıyoruz hükümet bizzat kendisi akaryakıt indirimlerini ÖTV’ye saymış ve indirime gitmemiştir. Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) Aralık ayı başında sanayicilere ve elektrik üretim santrallerine otomatik zammı yapmış, buna bağlı olarak elektrik fiyatları oluşmuş. Aralık ayı ortalarında 95 kuruş olan elektrik toptan fiyatı 26 Aralık itibari ile 1 lira 072 kuruş olarak işlem görmüştür. Yani hükümetin belirlediği akaryakıt fiyatı ve yine hükümetin dolaylı etkilediği elektrik toptan fiyatı kur düşüşü ile gerilememiş, aksine yüksek seviyede kalmıştır." Diye Konuştu. "ERDOĞAN, BELEDİYELERİMİZİ HEDEF ALIYOR" Yaşanan sorunların ortadan kalkması için demokrasinin işletilmesi gerektiğini kaydeden CHP'li Bedirhanoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Türk lirasının değersiz görülmesini istemiyoruz. Vicdanımız bunu kabul etmiyor. Faize karşıyım deyip, 194 milyar doları götürüp bir yerlere ödüyorsanız, bir sorun var demektir. Ülkede sadece ekonomi ile ilgili sorun yok ki. Adalet, hukuk, insan hakları sorunu var. Şimdi de İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bağlı kuruluşları ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden bazılarının terör örgütleriyle ilişkili olduğu yönündeki iddialarla ilgili özel teftiş başlatıyor. Erdoğan, belediyelerimizi hedef alıyor. İçişleri Bakanlığı da alelacele teftiş başlatıyor. Milyonlarca insanın oyuyla, iki kez seçim kazanan Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun yanındayız. AKP seçimle yapamadığını devletin gücünü kullanarak ve tehditle yapmak istiyor. Bunun kabul edilebilir yanı yok. Demokrasinin ve insan haklarının olduğu bir sistemin acilen gelmesi gerekiyor. Biz artık erken seçim değil, 'hemen seçim' diyoruz."