Amerika'da Harvard Üniversitesi'nde geliştirilen, Türkiye'de de erkek kısırlığındaki tüp bebek uygulamasında başarı şansını artıran 'Mikro Akışkan Çip' in yarış atlarında da uygulanarak, olumlu sonuçlar verdiği bildirildi. Türkiye’de elde edilen olumlu sonuçlar sayesinde tüp bebek uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaya başlayan mikroçip yarış rekorları kırabilecek atlara da imkan tanıyor. Mikroçip’i “DNA’sı en kaliteli, kırıksız, en sağlıklı spermlerin seçilmesine yardımcı olan bir aygıt” olarak tanımlayan merkezi İzmir’de bulunan Koek Biyoteknoloji Firmasının Kurucu Ortağı Doç. Dr. Selçuk Kılınç, bu teknolojinin Amerika’da yarış atlarında da denendiğini söyledi. ATLARDA OLUMLU SONUÇLAR ALINDIDoç. Dr.Selçuk Kılınç, “Amerika'da Colarado eyaletinde Texas ta ve İsveç'te büyük bir at üretme çiftliğinde çipler denendi ve çok başarılı sonuçlar elde edildi. Türkiye'de ise Eskişehir ve Bursa'daki at üretme çiftliklerinde ilerleyen dönemlerde Arap atlarında denenecek. Tüp bebek uygulamalarında bilindiği gibi erkekten alınan spremler daha önce “yüzdürme” denilen yöntemle ayıklanıyor ve en sağlıklı sprem bulunmaya çalışılıyordu. ‘Mikro Akışkanlı Çip’ dediğimiz yeni teknoloji ise aynı görevi görüyor ancak, başarı oranı çok daha fazla. Hepsinden önemlisi de sprem ayıklama sırasında DNA hasarı olumşması önleniyor. Bugüne kadar elde edilen sonuçlara göre, erkek kısırlığındaki tüp bebek uygulamalarında başarı şansını 2-3 kat artırıyor. Bu yöntemin, Amerika’da atlarda da uygulanarak, olumlu sonuçlar verdiği tespit edildi” dedi. Mikro akışkanlı çip teknolojisi ile en sağlıklı, en hızlı koşan, DNA’sı en sağlam spermin milyonlarca sprem arasından seçilebildiğini anlatan Kılınç, aynı teknolojinin Türkiye’deki at çiftliklerine de uygulanabileceğini kaydetti. TÜP BEBEK UYGULAMASININ BİR PARÇASIDoç. Dr. Kılınç, halk arasında “çip bebek” olarak bilinen teknolojinin, tüp bebek uygulamalarının bir parçası olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Bilindiği gibi tüp bebek uygulamaları ülkemizde uzun yıllardır yapılıyor. Yapılan bütün çabalara rağmen, bir türlü bebek sahibi olamayan, diğer yardımcı üreme yöntemlerini uyguladıkları halde bu isteklerine kavuşamamış olan çiftlerin son kurtarıcısı tüp bebek uygulamasıdır. Ancak, erkek kısırlığından kaynaklı sorun nedeniyle yapılan tüp bebek uygulamalarında en önemli unsur en sağlıklı spermi bulmaktır. Mikro akışkan çip teknolojisinin kullanılması ile beraber, sprem sayısı yetersiz ya da canlı spermi çok az olan erkeklerin evlat özlemini gidermede yeni bir döneme adım atıldı.” "SPREMLER DE İÇGÜDÜSEL DAVRANIYOR"Bu teknoloıji ile dünyada ilk kez sperm hücrelerinde içgüdüsel davranışların olduğu ortaya çıkarıldığını anlatan Doç. Dr. Selçuk Kılınç, “Mikro akışkanlı çiplere konulan spermler tıpkı göçmen kuşlar misali iç güdüsel davranıyor. En önde, en hızlı giden spermle yapılan döllenmede daha sağlıklı bebekler dünyaya geliyor. Anne adayının düşük yapma riski azalıyor” diye konuştu. Doç. Dr. Kılınç, İstanbul, İzmir, Ankara, Adana , Bursa, Muğla, Konya, Eskişehir, Kayseri, Manisa, Samsun, Antalya, Kırklareli, Van ve Mersin’deki merkezlerde kullanılan mikroçiplerle tüp bebek uygulamasında elde edilen başarının her geçen gün arttığını belirtti. Kılınç, bu merkezlerle sürekli iletişim halinde olduklarını belirterek, şöyle devam etti: “Geliştirilmiş sperm çipleri ile, hormonların meydana getirdiği mikro kanalcıklarla vücudun kendi işleyişi taklit edilmiştir. Tıpkı bir süzgeç gibi sağlıklı ve kaliteli olan spermler diğerlerinden ayırt edilmektedir. Mikrçip kanalcıklardaki bu sağlıklı spermler farklı bir alanda toplanır. Mikro enjeksiyon yöntemi ile ayırt edilmiş spermlerin yumurta hücresiyle döllendirilmesi ile anne ve baba olmak isteyen adayların bu hayallerine kavuşma şansı artar.Mikro çipleri kullanan seçkin merkezler, daha önce defalarca tüp bebek uygulaması yaptıran ancak, başarılı sonuç alamayan ailelerde bunları kullandıklarında başarılı sonuçlar aldıklarını bize bildiriyorlar. Mikroçipli tüp bebek tedavisi ile beraber, hem hamileliğin elde edilmesi, hem de sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesi daha kolay şekilde gerçekleşmektedir. İlerleyen dönemde bu konudaki istatistik verilere de daha fazla kaynak oluşacak.”