AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas’ı ve Arvas ailesini hedef alarak Cumhuriyet Gazetesi tarafından 13/11/2021 tarihinde yayınlanan “Van'da Arvas Saltanatı” başlıklı haber ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu İddianame hazırlayarak “Haberin gerçeklikten uzak ve doğrudan müştekinin toplum içindeki saygınlığını zedelemeye yönelik olduğunu, eylemin kamu görevlisine hakaret suçu kapsamına girdiğini, haberin internet haber sitesi üzerinden yapılması nedeniyle aleniyet unsurunun bulunduğunu, bu bağlamda şüphelilerin üzerlerine atılı kamu görevlisine alenen hakaret suçunu işlediklerini, şüphelilerin açık yargılanmalarının yapılarak delillerin mahkeme takdirinde olduğu, anılan sevk maddeleri uyarınca CEZALANDIRILMALARINA, şüphelilerin TCK 53. maddesi gereğince belli hakları kullanmaktan YOKSUN BIRAKILMALARINA” denilerek, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi tarafından karar verilmesi talep edildi. ARVAS: GAZETECİLİK ETİĞİ İLE BAĞDAŞMIYOR! AK Parti Van Milletvekili müşteki sıfatıyla yaptığı açıklamada; “Gerçeklerden ırak, dezenformasyon amaçlı yalan haber yaparak kişi ve kurumları hedef gösterme gayreti toplumun nefret duygularını artırma ve bireylere yanlış bilgi aşılayarak manipüle etme, basın ilke ve ahlakına aykırı bir eylemdir. Görüldüğü üzere hukuk çerçevesinde basının haber yaparken sahip olduğu özgürlüğün, sınırsız olmadığı, kişilerin şeref ve saygınlığını basın yoluyla yok etme, mesnetsiz suçlamalar yaparak yahut iftira atarak yapmasını kabul etmemektedir. Basın özgürlüğünün sağlanması ve yine bu özgürlüğün korunması ne denli önem arz ediyorsa kişilerin kişilik haklarının basın karşısında korunması da bir o kadar önem arz etmektedir. Cumhuriyet gazetesi gibi taraflı bazı yayın organlarının salt siyasi ve ideolojik düşünceleri nedeniyle yalan haber yapması ve “basın özgürlüğü” kavramının arkasına saklanması gazetecilik meslek etiği ile bağdaşmadığı gibi kamuoyunun doğru bilgi alma hakkını da ciddi bir şekilde zedelemektedir.” dedi. ARVAS: BASIN MİLLETİN UMUMİ HATİBİDİR Arvas konuyla ilgili olarak ayrıca; “Sözde gazetecilerin, etik ve ahlaki kuralları görmezden gelerek basit bir şekilde teyidi mümkün olan verileri dahi sorgulamaksızın, ideolojik veya farklı sebeplerle kamuoyunu aldatma ve yönlendirme amacı ile hareket ederek haber yapmaları, ciddiyetsizliğin yanı sıra kendilerine duyulan güven ve saygıyı da zedelemektedir. Yalan haber, basın yoluyla yalan söylemek demektir. Yanıltma, aldatma ve manipüle etme amaçlı yapılan yalan haber, maalesef bazıları için meslek haline gelmiştir. Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan bu tür eylemler basın ahlakı açısından çok düşündürücüdür. Uydurma haberlerle habercilik görevini kötüye kullanan bu gibi bazı basın mensupları, günlük hayatın bir parçası haline gelen Basını, millet nazarında yalancı bir duruma düşürmektedir. Basın, milletin umumi hatibidir. Basının görevi gerçeği aktararak kamuoyunu aydınlatmaktır.” SÜREÇ MAHKEMEDE DEVAM EDECEK “Şahsım ve bazı Arvas ailesi fertleri ile çalıştıkları kamu kuruluşlarının hedef alındığı yalan haber ile ilgili hukuki süreç yeni safhada İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi uhdesinde devam edecektir. Suç duyurusunda bulunduğumuzda mesnetsiz bir şekilde iddia edilen yalan yanlış içerikle ilgili bütün bilgileri hem kamuoyu ile hem de savcılık ile paylaşmıştık, bundan sonrada sürecin takipçisi olacağız. Herhangi bir gazete veya gazetecinin beni veya başkasını zan altında bırakması, ideolojik saiklerle ve yalan haberlerle toplumu aldatması, yanıltması ve yanlış yönlendirmesi kabul edilemez. Tüm medya kuruluşları ile basın camiasını bu tür konularda daha sorumlu olmaya ve davranmaya davet ediyorum.”