Ak Parti'nin dün sona eren 23'üncüsü düzenlenen İstişare ve Değerlendirme Toplantısı için Afyonkarahisar'a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün kaldığı otelden çıkarak, eşi Sare Davutoğlu'nun anne babasının mezarını, ardından Afyonkarahisar Valiliği'ni ziyaret etti. Başbakan Davutoğlu, valilik ziyaretinin ardından Dumlupınar Ortaokulu'nu ziyaret etti. Burada öğrencilerle bir süre konuşan ve okulu gezen Davutoğlu, ziyaret sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan'ın, asayiş olayları nedeniyle hükümet tarafından askıya alındığı belirtilen çözüm sürecinin tekrar rayına oturtulması ve diyalog kanallarının açılması için hükümete çağrı yapacaklarına yönelik açıklaması hatırlatılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, şöyle dedi: "Çözüm süreci her şeyden önce halkımızın sahiplendiği bir süreç. Temaslarımız devam ediyor. Bu temaslar sadece HDP ile değil, halkın bütünüyle olacak. HDP Türkiye'de anayasal kanunlar çerçevesinde davranmaya devam ederse görüşmelerimiz devam eder. Ama kamu düzenini bozmaya yönelik eylemler içerisinde olmamaları gerekiyor. Şiddet, terör, izinsiz eylem, can ve mal kaybına yol açacak tutumların dışında olmaları ve bunlara karşı tavır almaları durumunda muhatap oluruz."'KAÇAK GÖÇMEN SORUNU TEMEL SORUNLARDAN BİRİ'Başbakan Ahmet Davutoğlu, Afyonkarahisar'da Dumlupınar Ortaokulu'nu ziyaretinin ardından, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Davutoğlu, İstanbul’da sabah saatlerinde 42 Afgan kaçağı taşıyan teknenin batması haberinin herkesin yüreğini tekrar dağladığını belirterek, "Kaçak göçmenler konusu sadece Türkiye'de değil, bütün Avrupa'da, özellikle Akdeniz havzasında olan ülkelerde en temel sorunlardan bir tanesidir. Benzer olaylar birçok ülkede yakın zamanda yaşanmıştı. Bütün araştırmaları yapacağız, inşallah daha fazla kayba neden olmaz" dedi.Gazetecilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çözüm süreci ile ilgili, "Sabrımızın sınırı olacak" şeklinde sözlerini hatırlatması üzerine Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:"Biz her zaman söyledik, çözüm sürecinde ne olursa olsun kararlılığımız sabittir. Ama çözüm sürecini de tek bir aktöre tek bir çevreye intikal ettirmeyiz. Süreç herşeyden önce halkımızın sahiplendiği bir süreçtir. Milli birliğimizin beraberliğimizin ve Türkiye'nin her köşesinde yaşayan vatandaşlarımızın aidiyetini güçlendirmeye dönük bir süreçtir. Dolayısıyla Kobani olaylarından sonra, tamamıyla bir bahanedir. Birçok temaslarda bulunmamız, ki bu temaslara devam edeceğiz, sadece HDP ya da belli bir kesimle değil, halkın bütünüyle olacak. Her bir şehrimizde çözüm süreciyle ilgili kanaat önderleriyle özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde temaslarımızı yoğunlaştırarak devam ettireceğiz. Cuma günü yaptığımız çağrı açıktır. HDP provokatif eylemlere yönelen ve ülke istikrarını bozan bir durum gerçekleştirmek yerine yasal ve anayasal çerçevede davranmaya başlarsa bütün bu çerçevede muhatap olmaya devam ederiz. Ama kamu düzenini bozacak ya da kamu düzenini bozan uygulamalara cevap verecek şekilde tutum alırsa bu sadece çözüm süreci bağlamında değil, Türkiye'deki siyaset bağlamında da kabul edilemez. Bütün siyasi partilere çözüm süreci bağlamında da onun ötesinde de demokratik siyasetin parçaları olmaları, şiddetin, terörün, izinsiz eylemlerin, can ve mal kaybına yolaçan tutumların dışında olmaları, onları dışlamaları, onlara dönük açık tavır almaları. HDP bu tavrı aldığı zaman çözüm sürecine de katkıda bulunur, muhatap olarak biz her zaman çözüm sürecine katkıda bulunacak herkesle konuşuruz."'DEVLET KAMU DÜZENİ SAĞLAMA KONUSUNDA TEREDDÜT GÖSTERMEZ'Devletin kamu düzenini sağlayacak tek yetkili merci olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Kamu düzeni sağlama konusunda da tereddüt göstermez. Sadece Doğu, Güneydoğu'da demiyorum, batıdaki şehirlerimizde de provokatif eylemler olabiliyor. Yaptığımız, üzerinde çalıştığımız iç güvenlik reformunda da esas olan budur. Herkes toplantı gösteri yapma hakkına sahiptir, nitekim izinli gösterilere kimse müdahale etmedi. Ama buradan hareketle hele hele Türkiye dışında Türkiye'nin hiçbir dahili olmadığı olaylar bahane edilerek Türkiye'de çevre bazı ülkelerde görünen tablolar ortaya çıkarılmaya çalışılırsa buna ne hükümetimiz, ne de halkımız izin verir" diye konuştu.Bu meseleden en çok olumsuz etkilenen Doğu ve Güneydoğu'daki Kürt kökenli halkın da buna izin vermeyeceğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, "O nedenle herkes yasal sınırlar içinde kalmaya özen göstermeli, Türkiye'de etnik ayrımcılık, nefret dili kullanmaması ve böyle bir ayrımcılığa temel teşkil edecek tutumlardan uzak durması siyasi partilerin öncelikli görevidir. Bunu sürdürmesi halinde hem o siyasi partiler kitleye daha doğru mesaj verirler, hem de muhatap olunacak aktörler haline halk nezdinde de bizler nezdindede o hale gelir. Dolayısıyla göreceğiz tutumlarını zamanla" dedi.Daha sonra Afyon Kocatepe Üniversitesi Hastanesi'ne geçen Başbakan Davutoğlu, Isparta Yalvaç'ta meydana gelen kazada yaralanan öğrencileri ziyaret etti. Başbakan Davutoğlu, saat 13.00 sıralarında helikopterle Ankara'ya döndü.