Bu hafta merkez bankalarının haftası. Dün ABD Merkez Bankası FED faiz kararının ardından bugün de Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) ile Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) toplantıları arka arkaya gerçekleşecek. ECB’nin faizlerde değişiklik yapmayacağı bekleniyor. Ekonomistler, yeni başkan Christine Lagarde’ın iyi bir iletişimci olarak öne çıktığını ancak yeni başkan olarak merkez bankası dilini öğrenmeye çalıştığını, bu nedenle de ‘bekle-gör’ tarzı bir tutum takınabileceğini aktarıyor. Türkiye’de ise tablo net olarak faiz indirimine işaret ediyor.

200 BAZ PUAN GARANTİ

TCMB’nin alacağı faiz kararında enflasyon önemli bir kriter olacak. Buna karşın gösterge faiz ve politika faizi arasındaki fark da faiz kararı verirken önemli bir diğer etken olarak karşımıza çıkıyor. Mevcut durumda gösterge faiz ile politika faizi arasında 200 baz puanlık fark olduğu gözleniyor. Bu da Merkez’in 200 baz puan indirim marjı olduğu anlamına geliyor. Genel beklenti de en az 200 baz puanlık indirim yapılacağı yönünde şekilleniyor. Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı ve ekonomist Özlem Derici Şengül Merkez Bankası’nın politika faizini 200 baz puan civarında indirebileceğini belirtti. Piyasa beklentisinin 150-200 baz puan seviyelerinde olduğunu ifade eden Şengül, yüzde 12 politika faizi ile yılın tamamlanabileceğini söyledi. Ancak bazı ekonomistler 2020 yılında enflasyonun hızla tek haneli rakama ineceğini yılın son toplantısında 250 baz puanlık indirim olasılığının güçlendiğini dile getiriyor.

YILI YÜZDE 11,50 İLE KAPATABİLİRİZ

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, medyan beklentinin 150 baz puan düzeyinde bulunduğunu ifade etti. Bürümcekçi, “Önceki aylarda TCMB’nin anket beklentilerinden fazla ancak swap para piyasası faizlerine daha yakın indirimler yapması, yine indirimin daha fazla olabileceği beklentisini canlı tutmakta” dedi. Virtus Glocal Yönetici Ortağı İnanç Sözer son dönemde küresel piyasalardaki düşük volatiliteye paralel Türk lirası volatilitesinin yüzde 8’lere kadar gevşediğini ve TL’deki oynaklığın enflasyon görünümününe ilişkin beklentileri iyileştirdiğini ifade etti. Sözer, “Bankacılık sektörünün mevduat faizleri ışığında, Merkez Bankası’nın bu haftaki toplantısında 250 baz puan indirim dahi olsa piyasadaki endişenin kaygı verici düzeyde olmayacağını düşünüyorum. Merkez Bankası yılı yüzde 11,50 politika faizi ile tamamlayabilir” ifadelerini kullandı.

Şimdi düşürecek sonra bekleyecek

Ekonomistler gelecek yıla ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Bu yılı 150 ila 250 baz puan arasında bir indirimle tamamlayacağını öngören ekonomistlerin, gelecek yıla ilişkin en belirgin ortak söylemi ise Merkez’in beklemeye geçeceği oldu. Bürümcekçi, gelecek yıl enflasyonun en azından ilk çeyrek boyunca yüzde 11,5 civarı gerçekleşmesinin olası göründüğünü ve faiz indirimlerine bir süre ara verilebileceğini belirtti. Şengül, “Gelecek yıl için Merkez Bankası ‘bekle-gör’ politikası izleyecektir. Muhtemelen yılın ilk yarısında ağır hareket eden, yılın ikinci yarısında gelişmelere göre strateji belirleyen bir Merkez Bankası göreceğiz” diye konuştu. 2020 yılı para politikasına ilişkin Sözer de, “Merkez Bankası, kredibilitesini artırmak için 250 baz puan indirim yapıp, uzunca bir müddet ‘bekle-gör’ politikası izleyip 2020’nin ikinci yarısında da faizi tek haneye indirebilir” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim