ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM- HAKAN İZGİ

Küçükbaş hayvancılığın başkenti olan Van’da 2011 yılında meydana gelen depremden sonra hayvancılık anlamında en önemli yatırımlardan olan Et ve Süt Kurumu yıkılırken, uzun süren mücadelelerden sonra yeni bir üretim merkezine kavuşarak faaliyetlerini devam ettirdi. Tuşba ilçesine bağlı Alaköy Mahallesinde yapılan kurum faaliyetlerini Van’ın yanı sıra bölgeye de hizmet vermeye devam eden tesis sadece et üretimi üzerine kurguladı. 16 bin 500 metrekare kapalı alana sahip 130 dönüm üzerine kurulan kurum, kentte hayvancılık ile uğraşanlar için devasa bir yatırım olurken, sadece etin işlendiği sütün işlenmediği bir kurum olması ilgili isimler tarafından bir eksiklik olarak görülmeye başlandı. Elde edilen sütün süt ürünlerine dönüştürülmesi konusunda üretim eksikliği olan Van için bu üretimi markaya dönüştüren bir üretim merkezinin şart olduğu ifade edilmeye başlandı. Sektör temsilcileri ise Et ve Süt Kurumu başta olmak üzere üretim alanlarının süt işleme konusunda da faaliyet yürütmesi gerektiğine vurgu yaptı.

ÖZGÖKÇE: VAN’A SÜT İŞLEME TESİSLERİ ŞART

Gıda fiyatlarındaki büyük artış sonrası süt ve süt ürünlerinde ciddi bir artış yaşanırken bu süreçte kentin süt üretiminde ihtisaslaşmaması bir kez daha tartışmaya açıldı. Çok sayıda hayvana sahip olmasına rağmen sütü küçük işletmelerde işlenmeye çalışan yahut bireysel olarak dağıtılan Van’da büyük bir süt işletmesinin olmaması ve sütün sanayi ile buluşmaması dikkat çekerken Şehrivan’a konuşan Tuşba Ziraat Odası Başkanı Hasan Özgökçe, Van’ın sütünü sanayi ve süt ürünleri üretiminde kullanması gerektiğini söyledi.

VAN’DA ET VE SÜT KURUMU VAR AMA…

Van’ın küçükbaş hayvancılığın başkenti olduğunu hatırlatan Tuşba Ziraat Odası Başkanı Hasan Özgökçe, devamında şunları kaydetti: “Van en çok küçükbaş hayvana sahip bir kenttir. Türkiye’deki meraların yüzde 10’u bizim ilimizdedir ve iklimimizde buna gayet uygundur. Bu iki madde bizim küçükbaş hayvancılık yapmamıza olanak sağlıyor. Aslında bizim düşünmemiz gereken şey; bu hayvanlarını nasıl değerlendirebiliriz? Van’da Et ve Süt Kurumu var. Ancak et yerleri var ama süt yerleri yok. Kurumda süt bölümünün olmaması çok büyük eksikliktir. Bizim sütü de sanayiyle buluşturmamız gerekiyor. Yoğurt, paket süt ve süt tozu gibi ürünleri paraya çevirmemiz gerekiyor.”

VAN’IN ÜRETİM ALANLARI BİR BİR KAPANDI, ŞİMDİ İSE YERLEDİ DOLMUYOR…

Van’da hayvancılık çiftçilerin sütünü işletebilmesi gereken bir yerin olmadığına dikkat çeken Özgökçe, “Kentte birçok çiftçi hayvanlardan süt sağmıyor, sütle kuzuları besliyor. Çünkü satabileceği ya da değerlendirebileceği bir yer yok. Bir koyunun sütünü değerlendirebilmeliyiz. Ancak kurumda bile süt reyonu yok. Eskiden yem fabrikası, süt kurumu ve deri işletme yerimiz vardı. Hepsi de kapatıldı. Kentte koyunun sadece etinden faydalanabiliyoruz. Yününü ise çöpe atıyoruz. Eskiden buradan hayvan derileri alınıp Gaziantep’e götürülüyordu. Şimdi bir değeri kalmadı, insanlar daha çok sentetik şeylere odaklandı. Yünlü elbise bulmak artık çok zor. Yani bizim deri sanayisini tekrar kurmamız gerekir ama hazıra alıştığımız için bu tür sanayilerden giderek uzaklaşıyoruz.” Dedi.

VAN’IN GÜÇLÜ BİR LOBİSİ YOK

Kentte eskiden yün-iplik fabrikasının olduğunu söyleyen Özgökçe, “En güzel battaniyeler burada satılıyordu. Yine eskiden Et ve Balık Kurumu vardı. Bu kurumdaki sucuk ve salamlar ülkede nam salmıştı. Ülkenin her tarafında bu ürünler satılıyordu. Van, bir zamanlar çok iyi şeyler yapıyordu. Ancak biz hepsinin kapısına kilit vurduk. Şimdi de dilimiz döndüğünce bunların öneminden söz ediyoruz. SÜTAŞ şu an Bingöl’de var. Kentin yöneticileri SÜTAŞ’ı Van’a da getirebilir. Ancak bunu getirebilecek bir güce sahip değiliz.”

“SÜT KURUMUNDA SÜTE DAİR BİR ŞEY YOK”

“Öte yandan biz İran’la komşuyuz konsolosluk Erzurum’da yani bunlar bizim zayıf olduğumuzu gösteriyor. 2011 yılında meydana gelen depremle birlikte yıkılan Et ve Süt Kurumu’nun kentte bir daha yapılması için çok çabalar sarf edildi. Yoksa bu kurumda Erzurum’a taşınacaktı. En sonra kentte kurum yapıldı ama bu seferde eksik yapıldı. Çünkü halen sütün işlenmesi için bir yer yapılmadı. İsmi süt kurumu ama süte dair hiçbir şey yok. Hatta süt bölümü bile yok.” Diye ekledi.

HAYVANCILIĞIN BAŞKENTİNDE ETİN DE DAHA UYGUN OLMASI LAZIM!

Hayvancılıktan yeteri kadar faydalanılmadığının altını çizen Başkan Özgökçe, kentin hayvancılıkta sadece birinci sırada olduğunu söyledi. Özgökçe, “Diğer bölgelere oranlar biraz da et konusunda iyiyiz. Yani doğal et yiyebiliyoruz ve birazda diğer yerlerden fiyatları uygundur. Ancak son zamanlarda etin giderek pahalanasının nedeni sadece üretici değildir, denetimin olmamasıdır. Van’da denetimlerin artması lazım. Haksız kazanç ve haksız rekabete karşı önlemlerin alınması lazım. Sonuçta biz hayvancılıkta başkent konumundayız, onun içinde etin daha uygun olması lazım. Bu konular kentin en büyük sorunları içerisinde yer alıyor. Hayvan var ama hiçbir şeyinden yararlanamıyoruz. O zaman birinci olmamızın ne gibi faydası kalıyor. Bu konuları iyi düşünmek ve değerlendirmek gerekiyor. Sürekli gündem de olması da fayda sağlayacaktır.” İfadelerini kullandı.


 

Editör: TE Bilisim