Bölgede son yıllarda artan kuraklık, yalnız Van Gölü’nü değil, Türkiye’deki kuş türlerinin yaklaşık yarısına ev sahipliği yapan Erçek Gölü’nü de olumsuz etkiliyor. Van’a 20 kilometre uzaklıktaki 95 kilometrekarelik bu tuzlu ve sodalı Erçek Gölü, her yıl göç dönemlerinde on binlerce flamingoya ev sahipliği yapıyordu. Gölde yaşanan su çekilmesiyle birlikte bu sayı 1000-1500’e kadar düştü. Van Gölü Havzası’nda son 10 yıldır iklim değişikliğinin kuşlar üzerindeki etkilerini araştıran Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Durmuş, göle ulaşan tatlı su miktarının azalmasıyla birlikte flamingoların beslenme alanlarının daraldığını belirterek, “Tatlı suyun azalması, besin zincirini etkiliyor. Flamingolar yeterli besin bulamayınca göç rotalarını değiştirmek zorunda kalıyor” dedi.
“VAN GÖLÜ HAVZASI, TÜM CANLILAR İÇİN ÖNEMLİ”
Durmuş, Van Gölü Havzası’nın tüm canlı türleri için önemli olduğunu belirterek, “Van Gölü Havzası, yalnızca flamingolar için değil, tüm canlı türleri açısından son derece önemli bir alan. Biyolojik çeşitlilik açısından bir alandaki türleri birbirinden ayırmak doğru değildir. Yani, “Şu tür daha kıymetlidir” gibi bir değerlendirme yapamayız çünkü her canlının ekosistemde ayrı bir rolü ve önemi vardır. Ancak flamingo, görselliğiyle dikkat çektiği ve tanınan bir tür olduğu için ön plana çıkıyor. Özellikle Erçek Gölü ile özdeşleşmiş durumda” dedi.
KURAKLIK VAN’DAKİ FLAMİNGO POPÜLASYONUNU ETKİLİYOR
Kuraklığın flamingo sayısını etkilediğini dile getiren Durmuş, “Ne yazık ki, flamingolar da diğer kuş türlerinde olduğu gibi ciddi bir sorunla karşı karşıya. İklim değişikliği, özellikle kuraklık ve su miktarındaki azalma, flamingoları da doğrudan etkilemiş durumda. Erçek Gölü, bildiğiniz gibi sodalı bir göl. Flamingolar ise göle tatlı suyun karıştığı bölgelerde besleniyor. Bu da genellikle eski Karagündüz bölgesi oluyor. Buradan göle karışan tatlı su ile birlikte göle besin taşınıyor. Flamingolar da bu besin karışımının olduğu noktalarda besleniyorlar” diye konuştu.
“TATLI SU AZALINCA, FLAMİNGOLAR BAŞKA ALANLARA YÖNELİYOR”
Durmuş, kuraklıktan dolayı Erçek’teki flamingo sayısının her geçen gün azaldığının altını çizerek, “Kuraklıkla birlikte hem su kaynağında hem de göle ulaşana dek geçen süreçte, tarımsal faaliyetler nedeniyle suyun kullanılması gibi faktörlerle birlikte, göle ulaşan su miktarı ciddi oranda azalıyor. Ayrıca sıcaklık artışıyla gölün su seviyesi de düşüyor. Göl çekilmeye başladığında, gelen az miktardaki tatlı su bataklık alanlarda dağılıyor. Bu bataklığa flamingolar giremiyor ve yalnızca sodalı suyun olduğu kısımda kalıyorlar. Burada ise yeterli besini bulamıyorlar. Besin bulamadıkları için de mecburen beslenebilecekleri başka alanlara yöneliyorlar. Bu nedenle Erçek’teki flamingo sayısı da giderek azalıyor” diye aktardı.
BÖLGESEL DEĞİŞİM YAŞANABİLİR
Flamingoların diğer bölgelere de yönelmiş olabileceklerini belirten Durmuş, “Flamingolar, Van için simgesel bir öneme sahip. Erçek Gölü ile özdeşleşmiş bir tür. Ancak eğer gelmemeye devam ederlerse, Van Gölü Havzası’nın diğer bölgelerine yönelmeleri mümkün. Örneğin Erciş, Ahlat, Adilcevaz veya Gevaş gibi yerlere gidebilirler. Bölgesel değişiklikler yaşanabilir. Bu değişim Erçek özelinde olabilir. Ayrıca yalnızca Van ile sınırlı değil; İran’daki Urmiye Gölü gibi sulak alanlarda yapılan restorasyon çalışmaları da bu göç davranışlarını etkiliyor” ifadelerini kullandı.
SU VARSA, FLAMİNGOLAR ORAYA GİDER
Durmuş, flamingoların gelişinin sulak alanların durumuna bağlı olduğunu dile getirerek, “O bölgelerde su miktarı artarsa, flamingolar orayı tercih edebilirler. Aynı şekilde, buradaki flamingolar da o alanlara yönelebilir. Kısacası Van Gölü Havzası’na yine geleceklerdir; fakat sayı azalabilir, geliş zamanları ve yoğunlukları değişebilir. Bu durum yalnızca Van’a değil, çevre ülkelerdeki sulak alanların durumuna da bağlıdır. Kuşlar her zaman besin ve su açısından daha avantajlı alanları tercih eder” şeklinde konuştu.
“SUYUN DENETİMLİ KULLANIMI ŞART”
Mevcut su yatağındaki suyun korunması gerektiğini vurgulayan Durmuş, “İklim değişikliği elbette küresel bir sorun ve yalnızca bölgesel önlemlerle çözülebilecek bir mesele değil. Ancak mevcut su kaynaklarının göle ulaşana kadar kontrollü kullanılması, denetim altına alınması çok önemli. Özellikle tarımsal alanlarda suyun boşa kullanılmasının önüne geçilmeli. Eğer bir drenaj sistemi varsa ve bu su başka bir yere aktarılıyorsa, bunun mutlaka ihtiyaca yönelik olup olmadığı gözden geçirilmeli. İhtiyaç dışı kullanımın önüne geçilmeli ve mevcut su yatağındaki su korunmalıdır. Bu, alınabilecek en temel ve etkili önlemdir” dedi.
DURMUŞ’TAN ÇAĞRI: CİDDİ BİR SU POLİTİKASI OLUŞTURULMALI
Durmuş, alınması gereken tedbirleri ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı: “Ciddi bir su politikasının oluşturulması gerekiyor. Suyun kontrollü ve denetimli kullanılması, özellikle tarım ve hayvancılık alanlarında büyük önem taşıyor. Eğer yasa dışı drenajlar varsa, bunların da engellenmesi şart. İlk etapta mevcut su kaynaklarının korunmasına yönelik bu tür tedbirler alınmalı. Ancak iklim değişikliği gibi küresel bir sorun, sadece bölgesel politikalarla çözülemez. Bu, bizim kontrolümüzde olmayan daha büyük bir faktördür.”