11 yaşında olan Muhammed Girrez babasını Suriye'de savaşta ölmüş. Bir yıldır bir tekstil atölyesinde ortacı olarak çalışan Muhammed'in babaannesi, halası dâhil sekiz kişilik bir ailesi var.

 

ZAM İSTİYOR AMA...

Muhammed ayda 300 lira maaş alıyor. Bir yıldır patronundan zam istediğini ancak patronun vermediğini söylüyor. Haftanın beş günü sabah 07.00'de işe gidiyor. Akşam saat 08.00'de işten geliyor. Muhammed yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Bu okula gelmeden önce okumayı yazmayı bilmiyordum. Burada aldığım yardımla artık okur yazabiliyor oldum. Okula her gün gitmek isterim. Sadece hafta sonu değil. Hafta içi çalışıyorum. Hafta sonu okula geliyorum. Ben çalışmak istemiyorum, doktor olmak istiyorum. Okula paramız olmadığından gitmiyorum. Çünkü çalışmam lazım. Anneme ve kardeşlerime yardım edebilmek için.”

 

 

"SERVİSİN ÜCRETİNİ BİR TÜRK HAYIRSEVER KARŞILIYOR"

Muhammed'in geldiği merkezin kurucusu Suriyeli 23 yaşındaki Hiba, ailesi hâlâ Suriye'de olduğu için soyadını vermek istemiyor. Türkiye'deki Suriyeli çocuklardan Esenyurt'ta oturan çocukların aileleriyle görüşen Hiba, bu eğitim sorununu bir nebze aşmak istiyor.

“Fatih ile Esenyurt arası çok uzak ama başka şansımız yoktu. Bir servis ayarladık. Servis ücretini bir Türk yardımsever karşılıyor. Hafta sonları sabah erkenden çocukları servisle toplayarak Fatih'e getiriyoruz.“

40 öğrencisi olan bu merkezdeki öğrnecileri 2 kısma ayrılmış. Öğrencilerin bir kısmı cumartesi bir kısmı pazar geliyor. Bazıları her iki günde de geliyor. Çocuklara sadece temel bazı dersleri veriyorlar. Türkçe, matematik, Arapça, Kur'an-ı Kerim ve bir de resim-müzik gibi onları neşelendirecek bir etkinlik dersi var. Ders veren beş gönüllü öğretmen var. Arapça, Türkçe ve matematik öğretmenleri daha önce de öğretmenlik yapmış isimler.

Hiba, amaçlarının çocuklara okuma yazma ve temel dersleri vermek olduğunu söylüyor:

“Biz gerçek bir okul değiliz maalesef. Burada yaşları 10-11 olup hiç okula gitmemiş, okuma yazma bilmeyen çocuklar vardı. Amacımız onlara bazı temel dersleri öğretmek. İki aydır onlara eğitim veriyoruz. Okuma yazmayı hiç bilmeyenler vardı, burada öğrendiler. Bazılarına burs bulduk, okula gönderdik. Ama takviye için hâlâ gelmeye devam ediyorlar.”



Hiba
hiba


 

"ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİLERİ ÇOK KÖTÜ"

Okulda ders veren gönüllü öğretmenlerden biri olan 24 yaşındaki Dua Fettuh, Suriye'de hemşirelik okumuş. Bir yıl önce Türkiye'ye gelmiş. Okulda resim ve müzik dersleri veriyor. Çocukların psikolojilerinin çok iyi olmadığını, onlarla etkinlik derslerinde biraz olsun içinde bulundukları psikolojiden uzaklaştırmak istediklerini söylüyor. Bunun için de uzman yardımı aldıklarını anlatıyor:

“Birçok etkinliğimiz de var, boya yapıyoruz. Bazen sınıf dışı aktivite ve gezilerimiz de oluyor. Çocukların psikolojisi çok kötü. Bunun birinci nedeni evlerini, ülkelerini, oyuncaklarını terk etmek zorunda kalmaları. Bir çocuk için oyuncaklarını terk etmek bir felaket. Birçok çocuk bize “Babam nerede? Cennetten geri dönecek mi?” gibi sorular soruyor. Bu tarz sorular gözlerimizi yaşartıyor. Psikolojileri çok kötü.”

 

Dua Fettuh
suriye-okulu_ogretmen-03

Editör: TE Bilisim