Van’ın tarihi ve kültürel değerleri her geçen gün uluslararası camiada bilinir hale gelmeye devam ediyor. Urartulara uzanan geçmişi, bir çok medeniyete ev sahipliği yapan yapısıyla önemli tarihi ve kültürel değerleri barındıran Van Kalesi’nin şu sıralar ise UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’ne alınması konuşuluyor. Son dönemlerde çevre düzenlemeleri gibi önemli çalışmalar ile güzelleşen kalenin buna rağmen hala yapılması gereken çok iş var.

 

Eski Van’ın olduğu alan ve Van kalesi DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı finansmanı çerçevesinde yapılan çevre düzenlemesiyle güvence altına alındı. Kalenin güvence altına alınmasıyla birlikte Urartulara başkentlik yapan Van’ın tarihi çalışmalar daha güvence altında yapılacak. UNESCO’nun gündemden düşmediği süreçte yeni bir açıklama yapan Van Kültür ve Turizm İl Müdürü Muzaffer Aktuğ, 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan Van Kalesi'nin çevre düzenlenmesi projesini hazırladıklarını ifade ederek, finans olarak DAP İdaresi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğünden destek aldıklarını söyledi.

 

 

 

PROJE İLE KALENİN ÇEHRESİ DEĞİŞTİ...

 

Amaçlarının Van Kalesi ve çevresini güvence altına almak olduğunu vurgulayan Aktuğ, "Şu anda projemizin gerçekleşme oranı yüzde 90 oranında. Bir yürüme ve bisiklet yolu oluşturduk. İnsanlar yürürken ve bisiklete binerken Van Kalesi’nin etrafında gezip dolaşabilsin, bisiklet üzerinden kaleyi seyredebilsin istedik. Bunu yaparken de insanların bu muhteşem manzarayı izleyebilsin diye yürüme yolu üzerinde üç seyir alanı oluşturduk. Ayrıca bilet kesim gişesi oluşturduk.” Dedi.

 

 

 

 

KALE CİVARINDAKİ ALANLAR ARTIYOR

 

Aktuğ, “Çünkü düne kadar Van Kalesi’ne giren çıkan belirsizdi. Şu anda turnikeler sayesinde biletlerimizi kesiyoruz ve insanlar artık turnikelerden geçiş yapıyor. Yani Van Kalesi, tamamen bir ören yeri statüsüne kavuşmuş oldu. İnsanların daha rahat geçmesi açısından köprümüzü yeniledik. Daha önce hem hizmet hem de görünüm açısında iyi olmayan kafemizin yerine yeni bir kafe oluşturduk. Van Evi yeniden dizayn edildi. Şu anda eski Van adına aradığınız her şey Van Evimizde mevcut. Van Kalesi’nin çevresini komple çevirdik ve Van Kalesi artık güvence altına alındı.” İfadelerini kullandı.  Van Kalesi’nin turizm açısından kentin en önemli destinasyon merkezi olduğuna vurgu yapan Aktuğ, "Van’da iki tane ören yerimiz var. Biri Akdamar Adası, diğeri Van Kalesi’dir. Van’a gelen yerli ve yabancı her turist, mutlaka Van Kalesi’ni ziyaret ediyor" ifadelerini kullandı.

 

 

 

“VAN KALESİ ASIL LİSTEYİ HAK EDİYOR”

 

Van Kalesi’nin şu anda UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer aldığının altını çizen Aktuğ, "Tek amacımız Van Kalesi’nin UNESCO Dünya Mirası Asıl Listesi'ne girmesi hususunda çalışmaların bir an önce başlatılmasıdır. Çünkü gerçekten Van Kalesi asıl listeyi hak eden bir tarihi eserimiz. Urartu, Selçuklu, Osmanlı ve Pers olmak üzere medeniyetlerin buluştuğu ve birçok medeniyete başkentlik yapmış bir tarihi eserimizdir" şeklinde konuştu.

 

 

 

ÇALIŞMALAR GÜZEL AMA...

 

Öte yandan şu sıralar UNESCO miras listesinde olması nedeniyle sıkça adından söz ettiren kale için, o alanda kazı çalışmaları yürüten ekibinden önemli bir açıklama geldi. Restorasyon konusunda eleştiri yönelten Marmara Üniversitesi Eski Çağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Kemalettin Köroğlu kaledeki çalışmaların Urartu mimarisine uygun olmadığına değinerek: “Van Kalesi’nde Urartu yok, Orta Çağ” var dedi.

 

 

 

RESTORASYON URARTU MİRASINI YOK ETMİŞ!

 

Van Kalesi’ndeki çalışmalarını sürdüren Köroğlu, bu anlamda restorasyon kaynaklı sıkıntılara vurgu yapmış ve çarpıcı eleştiriler ortaya koymuştu. Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde Prestij Gazetesi’ne konuşan Köroğlu, “Van Kalesi’nde yapılan restorasyon çalışmasından sonra, yukarıya bir öğrenciyi gönderdiğimizde, ‘Urartu duvarı hangisidir?’ diye sorduğumuzda, hiçbir tanesini ayıramayacak, çünkü bütün duvarlar araları doldurulmuş, derzleri doldurulmuş, yani karakterin hepsi Ortaçağ duvarı olmuş. Bu tür bir restorasyon yaparken bu hassasiyetlerin göz önüne alınması lazım. Ha bu yeniden düzeltilemez mi, kesinlikle düzeltilebilir, ama bunun yapılması lazım. Yani Urartu taş işçiliğinin karakterini değiştirecek bir şey yapmayalım. Çünkü dönem başka türlü öğrenilmiyor. Zaten duvarların içini doldurduğunuz zaman biriken su aynı zamanda duvarlara zarar da verecektir. Bilim insanları olarak bu hassasiyetlerimizi belirtmek zorundayız. Ama esas olarak bu bölge halkının da, bölge ilgililerin de bu hassasiyeti üst seviyede göstermeleri lazım. Turistler açısından da bu önemli. Düşünün Avrupa’dan Urartu çalışan birisi gelecek ama Urartu duvarları yok! Bu çok acı bir şey. Burada çalışan inşaat yetkililerine, ilgililere, herkese her şeyin anlatılması lazım; daha çok konferans, daha çok bilim insanının bu bilgileri paylaşmasının ortamları hazırlanmalı.”

 

 

 

VAN KALESİ’Nİ IŞIKLANDIRMA ÇALIŞMASI

 

2010 yılında Van Kalesi’nin aydınlatıldığını, ancak daha sonra bir takım olumsuzluklar nedeniyle bu aydınlatmadan faydalanamadıklarını dile getiren Aktuğ, "Biz bu sene çevre düzenlemesiyle birlikte ön kısmın ışıklandırmasını da onardık. Şu anda akşam sekizden gece bire kadar Van Kalesi’nin ön kısmı dediğimiz kuzey kısmı aydınlatılmış durumda. Güney kısmının aydınlatılmasıyla ilgili projemiz, Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından yapılmakta ve projenin gerçekleşmesi durumunda artık Van Kalesi; doğusu batısıyla, güneyi ve kuzeyiyle ışıklandırılmış olacaktır" diye konuştu. 

Editör: TE Bilisim