Van'da geçmişi Urartu Krallığı dönemine kadar uzanan seramik üretimi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen "Van Bardakçı Köyü Seramik Atölyesi Uygulama Projesi" ile yeniden canlanıyor.

 

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Arkeoloji Bölümünün, geçmişi 5 bin yıl öncesine dayanan seramik üretimi üzerine hazırladığı projeye destek veren bakanlık, "GENÇDES-2017-1" programı kapsamında seramik üretiminin tekrar canlanmasını sağlıyor. Bardakçı Mahallesi'nde oluşturulan atölyedeki çalışmalar öğretim üyeleri, öğrenciler ve seramik ustası Osman Meşe tarafından yürütülüyor. YYÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rafet Çavuşoğlu, yaptığı açıklamada, amaçlarının öğrencilere geleneksel seramik yapım tekniklerinin tüm aşamalarını uygulamalı olarak öğretmek olduğunu söyledi.

 

HEDEF GELENEĞİ YENİDEN CANLANDIRMAK

Çavuşoğlu ilk olarak şunları söyledi: “Bugün etkinliğimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı GENÇDES 2017 programı kapsamında yürütülen Van Bardakçı Köyü Seramik Atölyesi uygulama projesi dolayısıyla buradayız. Burada yaptığımız işlem geleneksel usulde devam eden 5 bin yıllık bir geleneğin yeniden hayata kazandırılması, kaybolmaya yüz tutmuş bir Bardakçı Köyü’ndeki seramik, çanak çömlek geleneğinin yeniden canlandırılmasını hedefliyoruz.”

 

ÇAVUŞOĞLU: 15 HAZİRAN’DA SERGİLEYECEĞİZ

10 öğrencinin projede çalıştığını ifade eden Çavuşoğlu, “Dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleri kapsamında arkeoloji bölümü öğrencilerinden 10 tane öğrencimizin seramik üretimini, çanak çömlek üretimini başından itibaren kil yatağından itibaren tezgâh üzerine gelinceye kadar ki bütün aşamalarını görmelerini sağlamak. Proje 24 Nisan’da başladı ve 24 Haziran’da projeyi bitirmek istiyoruz. Pişirdiğimiz eserleri de 15 Haziran’da Edebiyat Fakültesi’nde bir sergiyle tanıtmak istiyoruz.” Dedi.

 

“1 AYDAN BERİDİR ÇALIŞIYORUZ”

Çömleklerin yapımından pişirilmesine kadar 1 aylık bir sürecin olduğunu söyleyen Çavuşoğlu şöyle devam etti: “Çömleklerin pişirilerek son aşamaya kadar gelmesi için 1 aydan beri bil fiil uygulama yapıyoruz, çalışıyoruz. Çünkü seramikleri tezgâh üzerinde şekillendirdikten sonra bir bekleme süreleri oluyor. Gölgede beklemesi gerekiyor, kuruması gerekiyor. Kuruduktan sonra üzerlerine astar dediğimiz uygulama yapılıyor. Bu aşamadan sonra süslemesi yapılıyor. Ondan sonraki aşamada ise tam kurumuş eserleri ustamızın gözetimi altında fırına alıyoruz.”

 

ÖĞRENCİLER TÜM AŞAMALARI GÖRDÜ

İşin tek ustasının kaldığını sözlerine ekleyen Çavuşoğlu, “Bardakçı Köyü’nde Osman Usta, tek usta olarak kaldı. Van Gölü havzasında bu işi sürdüren tek ustamız. Daha önce Osmanlı Döneminden itibaren Cumhuriyetin ilk yıllarında 1980’li yıllara kadar Bardakçı Köyü’nde aktif olarak bu zanaat devam ediyordu. Fakat şimdi tek usta kalmış, tek ustanın da hayatta kalması için destekliyoruz. Sağ olsun Kültür ve Turizm Bakanlığı projemizi destekledi. Bu desteklemenin neticesinde ise bu hayata geçti. Öğrencilerimiz bütün aşamalarını gördü, tamamen geleneksel usulde yapılıyor. Yani bizim üniversitelerdeki Seramik Bölümleri gibi değil orada biraz daha elektronik bir işlem var. Ama burada tamamen geleneksel şekilde yapılıyor. M.Ö 3’üncü bin yılda beri kullanılan geleneği devam ettiriyoruz.” Şeklinde konuştu.

 

“ÇOK ZAHMETLİ BİR İŞ YAPTILAR”

Toplamda 20 kişinin çalıştığını kaydeden Çavuşoğlu son olarak şunları söyledi: “Usta ile beraber 10 öğrencimiz var. Toplamda ekip olarak 20 kişilik bir ekip olarak biz çalışıyoruz. Derste teorik olarak anlatıyoruz ama teorik olarak anlatmak pek bir şey ifade etmiyor. Uygulama olduğu zaman unutmuyorlar. Öğrencilerimiz tezgâhın üzerine gelen hamuru şekillendirdikleri zaman ustanın malzemesini kullandık ve çok rahat bir şekilde kullandılar. Ne zaman ki kendi killerinden elde ettikleri hamuru yoğurma dediğimiz ayakları ile yoğurdukları zaman sabah 10’d başladılar akşam 7’ye kadar ancak bir hamuru oluşturdular. O zaman bunun çok zahmetli olduğunun da anladılar. Bunun için hamuru çok itinalı ve titiz bir şekilde kullandılar.”


ŞEHRİVAN GÜNCEL: ÖNDER ALTINAL

FOTOĞRAF: ANADOLU AJANSI

Editör: TE Bilisim