Sözen, Genç Caddesi’ndeki dernek binasında üyelerinin katılımıyla yaptığı basın açıklamasında, dün 8 kamu görevlisinin serbest bırakılmasından duydukları mutluluğu dile getirdi. Sözen, “Bu bizi ziyadesiyle mutlu ve memnun etmiştir çünkü dünyada insan hayatından daha değerli hiçbir şey yoktur. PKK elinde bulunan Hakkari Köy Korucuları Derneği Başkanımız Sadi Özatak kardeşimiz, 20 Ağustos 2012 tarihinde örgüt mensupları tarafından kaçırılmış geçen süre içinde kendisinden hiçbir haber alınamamıştır. Aynı şekilde yine Hakkari ilinde korucu Başı Esat Faruk, Kurban Bayramı’ndan 20 gün önce örgüt mensupları tarafından kaçırılmış, ondan da hiçbir haber alınamamıştır. Bunların dışında PKK’nın elinde savunmasız sivillerin olduğu da söylenmektedir. Biz PKK ve siyasi uzantısı BDP’den asla bir medet ummuyoruz. Böyle bir beklentimiz olmamıştır, olmayacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük ve kudretli bir devlettir. Kamu görevlilerinin serbest bırakıldığı bir ortamda örgütün elinde bulunan korucularımızın serbest bırakılmaması, başta aileleri olmak üzere hepimizi derinden yaralamıştır. Dün korucularımızı dört gözle bekleyen ailelerinin bütün hayalleri yıkılmıştır” dedi.

 

“DEVLETİMİZİN NET BİR TAVIR KOYMASINI BEKLİYORUZ”

 

Kaçırılan korucuların ailelerinin merakla beklediğini belirten Sözen, “Burada korucularımıza ayrım yapılmıştır. Hiçbir basın-yayın organında, hükümet sözcülerinden korucularımızla ilgili hiçbir habere, hiçbir açıklamaya rastlamadık. Korucularımızın bağlı olduğu, korucularımızdan birinci derece sorumlu olan kişi İçişleri Bakanımızdır. Sayın Bakanımızın bu konuda duyarlı olduğunu düşünüyoruz. Başta korucularımızın aileleri olmak üzere 70 bin korucu camiasının ve onların ailelerinin gözü-kulağı Sayın Bakanımızın yapacağı açıklamadadır. PKK'nın yaptığı açıklamada, ‘Elimizde başka kimse yoktur’ demesi acaba korucularımızı öldürmelerinden mi kaynaklanmaktadır? Korucularımız şehit edilmişse birilerinin kalkıp bunu açıklamasını ve cenazelerinin ailelerine teslim edilmesini bekliyoruz. Eğer yaşıyorlarsa da derhal bırakılmalarını, ailelerine kavuşmalarını istiyoruz. Yoksa yanlış anlaşılmamak için konuşmadığımız şu günlerde kimse bize samimiyetten bahsedemez. Bir şey ya siyahtır ya da beyazdır. Siyahla beyaz arasında bir şey yoktur. Ya samimisiniz ya değilsiniz. Bu konuda devletimizin net bir tavır koymasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

 

“BAĞLILIĞIMIZ, UYSAL KOYUN MANASINA GELMESİN”

 

Sözen, korucuların özlük haklarının genişletilmesi yönündeki taleplerini de yenileyerek “Korucularımız da en az serbest bırakılan diğer kamu görevlileri kadar değerli, şerefli ve onurlu insanlardır. Hiç kimsenin aylarca PKK mensubunun elinde bulunan korucularımızın ismini zikretmemesi, aklımıza farklı şeyler getirmektedir. Zaten silahlı bir işte çalıştırılmalarına rağmen sigortasız bir şekilde çalıştırılmaları korucularımıza değer verilmediğinin en açık göstergesidir. Bu yanlıştan dönülmediği takdirde çok radikal kararlar alacağımızın bilinmesini istiyoruz. Bunun ucu kime, nereye dokunursa dokunsun, sonuna kadar bu meselenin üzerine gideceğiz. Devletimize, milletimize bağlılığımız, uysal koyun olduğumuz manasına asla gelmesin. Bizler kanunlar, kurallar içerisinde hakkımızı sonuna kadar savunacağız” ifadelerini kullandı.

 

Editör: TE Bilisim