ŞEHRİVAN HABER: MEHMET ALİ EKİNCİ-NECMETTİN DURSUN

Geçtiğimiz günlerde Van Valiliği öncülüğünde ‘Van’ın Geleceği’ Çalıştayı başlarken, Yüzüncü Yıl Üniversitesi de büyük bir sorumlukla işe koyuldu. Kentteki sorunların çözümü için birçok birleşen bir araya gelirken, dün yapılan sonuç değerlendirme toplantısında üniversitedeki profesörler de kendi alanındaki tüm konuların değerlendirmesini yaptı. Profesörler, turizmden tarıma, kırsal kalkınmadan sanayiye, eğitimden istihdama kadar birçok konu hakkında bilgi vererek, sunum yaptı.

EKONOMİDEKİ EKSİKLİKLER DE ELE ALINDI!

Ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Şükrü Mollavelioğlu, “Bireysel ve siyasi optimizasyonun ekonomik optimizasyonu engellenmesinin önüne geçilmelidir. Van ili için ekonomi konseyinin etkin kullanımı faydalı olacaktır. Bu konseyde mikro ekonomik analizler yapılarak, paydaşlardan elde edilen veriler ile büyük veri, makine öğrenmesi ve genel denge hesaplamalarıyla politika çıkarımlarının yapılması önemli avantajlar sağlanacaktır. Van ilinde katma değeri yüksek ürün üreten ve rekabet şansı daha yüksek olan orta ölçekli firmalar daha fazla teşvik edilmelidir. Kapasite kullanım oranlarının düşüklüğü ve en iyi ölçek büyüklüğünü yakalayamadıkları için küçük ölçekli işletmelerde maliyet artışları daha fazla olmakla ve rekabet güçleri zayıflatmaktadır.” Şeklinde konuştu.

EKONOMİ ALANINDA BİRÇOK YENİLİKLERE İHTİYAÇ VAR!

Van için ekonomide yapılması gerekenleri anlatan Mollavelioğlu, şunları söyledi: “Kapalı alan işliklerinin sayısı artırılmalı ve KSS, OBS ve İŞGEM’deki binalara güneş enerjisi panelleri oluşturularak enerji ihtiyacı sağlanmalı ve böylece işletme maliyetleri düşürülmelidir. İlin doğal güzelliklerine yönelik etkili ve verimli bir reklam politikası izlenmelidir. Yurtiçi ve yurt dışından turist akışı için ulaşım yolları daha cazip hale getirilmelidir.”

“İSTİHDAMIN EN BÜYÜK SIKINTISI, SANAYİNİN ŞEHRİN İÇİNDE KALMASIDIR”

İstihdam odaklı işletmelerin kurulması gerektiğini ifade eden Mollavelioğlu, devamında şunları kaydetti: “İstihdamın en büyük sıkıntısı, sanayinin şehrin içinde kalması ve yer bulma konusunda yaşanan sorunlar olduğu için farklı ilçelerde de yer tahsisi yapılması sağlanmalıdır. Çocuk gençlik merkezleri yeniden faaliyete alınarak istihdam oluşturulabilir. Van için parlayan bir sektör olan tekstil sektörünün desteklenmesi, yeni istihdam alanları yaratacaktır. Yabancı uyruklu kişilerin düşük ücretle çalıştırılmasının önüne geçilmesi, kayıt dışı ve işsizlik sorunun azaltılmasını sağlayacaktır.”

KIRSAL KALKINMA SORUNU UZUN VADEDE ÇÖZÜM BULABİLİR!

kalkınma ile ilgili konuşan Prof. Dr. Nazmi Yüksek, “Hayvan barınaklarının modernize edilmesi gerekiyor. Yün ve deri fabrikalarının kurulması yönünde adımlar atılmalıdır. Toprak analiz ve veteriner teşhis ve analiz laboratuvarlarının kurulması sağlanmalıdır. Yöresel ürünler coğrafi işaretler tescilli ile kayıt ve koruma altına alınmalıdır. Veteriner meslek lisesi öğrencilerinin kalitesini artırmak için yönetiminin Tarım ve Orman Bakanlığına aktarılması sağlanmalıdır. Hayvan pazarları modernize edilmelidir. Demonstrasyon köyü kurulmalıdır ve söz konusu hususların dikkate alınması, üreticinin kırsalda kalkınmasını sağlayacak ve kırsal kalkınmanın gerçekleşmesine katkıda bulunacaktır.” Diye ekledi.

VAN’IN TURİZME İHTİYACI VAR!

Van’ın kurtuluşu olan turizm konusunda önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Gülşen Baş Terzioğlu, “Kadim bir şehir olan Van, çok katmanlı zengin kültürel ve tarihi değerlerinin yanında, eşsiz doğal güzellikleriyle de kültür sanat ve turizm boyutları bakımından öne çıkarılması gereken önemli bir şehirdir. Van’ı farklı kılan ve özgün değer katan tüm unsurlara sahip çıkmak noktasında gündeme gelen öncelikli husus farkında olmaktır. Van’ın neye sahip olduğunun farkına varılması, neyin yitirileceğinin de daha net biçimde anlaşmasına yardımcı olacaktır. Bölgenin tarihi ve kültürel birikiminin büyük bölümü, bilimsel arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılmayı ve bilgiye dönüştürülmeyi beklemektedir.”

KENT HAFIZASI DA GÜNDEM OLDU

“Toprak üstünde, İslam ve Hıristiyan mimarisine ait eserlerin oluşturduğu aşama kültür varlıklarının büyük bölümü ise restore edilerek geleceğe aktarılma şansını, bütün olumsuzluklara rağmen yitirmemiş görünmektedir. Eski Van şehrinin, kentin hafızası açısından sunacağı katkılar ise özellikle önemlidir. Kentin taşınır kültür varlıkları ile geleneksel el sanatları, sürdürülebilirlik anlayışıyla korunmayı ve tanıtılmayı beklemektedir. Yöreye özgü somut olmayan kültürel miras ise (inançlar, efsaneler, ninniler, türküler, masallar, geleneksel ritüeller, eski kente ve geçmişe dair anlatılar, vb.) hızla arşivlenmesi gereken yığınla veri içermektedir.” İfadelerini kullandı.

TARIMDA DA CİDDİ ÇALIŞMALARIN YAPILMASI ÖNGÖRÜLÜYOR!

Tarım konusundaki sonuç değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Işık Tepe, şunları kaydetti: “Çaldıran-Çubuklu, İpekyolu-Değirmenarkı ve Çaldıran-Apdalağa barajlarının hizmete açılması gerekiyor. Ağaçlandırma çalışmaları ve geven gibi bitkilerin doğada muhafazası ile erozyonun engellenmesi lazım. Tarım makineleri parkı oluşturularak tarımsal mekanizasyonun teşvik edilmesi ve şeker üretimi için çiftçiye uygulanan ürün kotasının azaltılması gerekmektedir. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ajansının statüsünün be müdürlüğü seviyesine yükseltilmesi ve meyve, orman, süs bitkisi fidan yetiştiriciliğinin kamu eliyle tekrar faaliyete geçirilmesi ön görülüyor. Gelecekte Morgedik barajı tam kapasite ile devreye girdiğinde Deliçay'a verilecek su miktarı Van balığı ve diğer endemik balık türlerine büyük ölçüde zarar vereceği için proje bitmeden önce konunun çözüme kavuşturulması lazım.”

“VAN’IN GÜNEŞ ENERJİSİ POTANSİYELİ DEĞERLENDİRİLMELİ”

Kentin sanayi ve teknoloji potansiyeli ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Levent Selçuk, “Sanayi yapılaşmasında altyapı eksiklerinin kısa ve orta vadede giderilmesi ve ayrıca bölgesel markalaşmaya gidilerek farklı sektörlerdeki şirketlerin tanıtımlarının yapılmasına yönelik etkinliklerin düzenlenmesiyle mevcut sanayinin gelişimi destekleyecektir. Lojistik stratejilerinin bölge için geliştirilmesi ve ulusal uluslararası rekabet kriterlerini sağlayacak kalite ve nitelikli ürün tembellerinde firmaların üretime geçmesini desteklenmeli ve şirketin dış pazar boyutunda rekabetçi bir altyapı kazanması sağlanmalıdır. İlimizin güneş enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesinde şebeke kapasitesinin artırılarak mevcut kota sınırlamasının kaldırılması sağlamak önem arz eder bölgemizdeki potansiyel enerji sektöründe teşvik mekanizmaları ve doğru yatırımlarla sektörel bazda gelişim oranının yükseltebileceği de göz ardı edilmemelidir. Van Teknokent girişimlere önemli fırsatlar sağlamaktadır Van Teknokent'in kapasite ve potansiyelinin artırılması ve ayrıca bilim teknoloji merkezden kurulması ilimiz bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler hız kazandıracaktır.” İfadelerini kullandı.

EĞİTİM ALANINDAKİ SORUNALAR MASAYA YATIRILDI

Eğitim alanında yaşanılan sorunları için çözüm önerilerini sıralayan YYÜ Eğitim Fakültesi Prof Dr. Zihni Merey, “Meşru gerekçeleri olmayan, müfettiş raporlarına dayandırmayan ilgi görevlendirmelerin tamam gözden geçirilmelidir. Kırsal bölgelerdeki okul öncesi ve ilkokul kurumlarının kapsam tadilat-bakim sürecinden geçmesi sağlanmalıdır. DYK’ların her okulda açılma durumu tamamen ortadan kaldırılabilir. Kurslarda bölge kurslar şeklinde bir modele geçilmesi daha anlamlı ve değerli olabilir. Prestijli/gözde devlet okullarına yoğun öğrenci nakillerini önlemek için söz konusu okulların müdürler ile toplantılar yapılmalıdır. Prestijli okullara aşın geçişler engellenmelidir.” Dedi.

EĞİMDE BİRÇOK EKSİK VAR!

Eğitimle ilgili cümlelerini sürdüren Merey, “Her okulun öğrenci ve öğretmen sayısı hesaba katılarak TYP atamaları gerçekleşmelidir. Bazı okullara daha çok personel vermekten kaçınılmalıdır. Okul değiştirme uygulamaları sona erdirilmelidir. Her okulda sanatsal, sportif alanlar açılmalıdır. Basketbol, voleybol, futbol sahalarının yanında kapalı yüzme havuzları ve resim-müzik atölyelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Kapsamlı kütüphaneler açılmalıdır. Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde iletişim fakültesine ihtiyaç duyulmaktadır. Merkez ilçe AR-GE birimleri kapatılarak il müdürlüklerine bağlanmalıdır. Öğretmenlerin okullara aykırı kılık ve kıyafetle okullara gittikleri iddiaları var. Bu durum olumsuz rol teşkil etmektedir. Bu konuda gerekli tedbirler alınabilir. Tüm okullarda öğrenciler için okul-aile birliği ve okul müdürünün ortak belirlediği tek tip kıyafet uygulamasına gidilmelidir. Dezavantajlı öğrencilere de kıyafet desteği sağlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim