Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUYADDER) Şube Başkanı Ahmet Aygün, tutuklu ve hükümlülerin eşleriyle görüştürülmesi çalışmasının olumlu ve doğru bir gelişme olduğunu ancak altyapısının mutlaka oluşturulması gerektiğini söyledi.Hükümetin tutuklu ve hükümlüler için başlattığı uygulamayla ilgili endişesinin olduğunu ifade eden Ahmet Aygün, bunu olumlu bir adım olarak gördüklerini söyledi. AYGÜN: DEMİR PARMAKLIKLAR ARDINDAN DOĞRU OLMAZ “Bu insanların temel içgüdü, temel fizyolojik bir gereksinimidir. Tabii bunların mutlaka yerine getirilmesi gerekir. Bunları yaparken bunun altyapısının da oluşturulması şart. Sadece karanlık dehliz odalarda gerek ailenin gerek dışarıdan gelen kişinin mahcup olmaması noktasında bu çok önemlidir. Altyapı demek istediğim budur. Böyle bir şeyin altyapısı var mıdır, yok mudur? Bildiğim kadarıyla yoktur. Yani yeni bir düzenlemeye mi gidilecek, onu da bilmiyoruz. Eğer gidilirse, altyapısı oluşturulursa 24 saat mi artık kaç saat ise, eşi ile birlikte birtakım ihtiyaçları giderme, sohbet etme noktasında tabii ki olumlu bir gelişmedir. Orada görevli memurlar nöbet beklercesine bekleyecekse, ‘Hadi ne oldu, ne yaptınız? Dakikanız doldu’ gibi yaklaşımlar olacaksa bu yüz kızartıcı bir konuma düşer ve bu insanlar da aşağılık kompleksine girerler. Bu doğru değildir. Altyapısı dediğimiz çok farklı bir mekan, farklı bir yerleşkesi olması gerekiyor. Bugün Avrupa standartlarında benim takip ettiğim kadarıyla bu konuda çok farklı bir mekân, çok farklı bir altyapı vardır. Demir parmaklıklar ardından bunun çok doğru olacağı kanaatinde değilim.” Dedi. AYGÜN: UYGULAMA DOĞRU AMA ALTYAPISI OLMASI GEREKİYOR Türkiye’deki cezaevlerinde yeni uygulama ile ilgili bir altyapının olmadığını anlatan Aygün, “Türkiye’deki cezaevlerinin böyle bir altyapısı olduğu kanaatinde değilim. Olursa yarın neler olur göreceğiz. Uygulama doğru, pratikte altyapısının olması gerekiyor. Feodal şeyler bizim üzerimizde daha baskın. Belki metropollerde çok sosyal ailelerde bu herhangi bir tepkiye, bir eziklik hissetmeye yol açmaz ancak Kürt toplumunda Kürt kadını çok farklı ve geleneklere de çok bağlı. Gerek aşiretsel gerek feodal bağlar noktasında gerekse de dinsel anlamda, ‘Ben bunu yaptım, ayıp olur. Çevre, komşular bunu nasıl karşılar’ gibi bir algı da olabilir, bir çekince de olabilir” Şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim