ŞEHRİVAN GÜNCEL: ÖMER AYTAÇ AYKAÇ - MERAL YILDIZ

 

Van Güçbirliği Platformu 2’nci kez toplandı. Van’ın ilk defa sorunları hep birlikte konuştuğu bir platform olan Güçbirliği, ilk toplantıda konuşulan bazı konuların çözümünün müjdesini verirken 2’nci toplantıda ‘ekonomiyi’ konuştu. Van’ın birçok sorunu bir kez daha dile getirilirken, toplantıya katılan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın Van Çevre Yolu ile ilgili sözleri damga vurdu.

 

Toplantıda Kapıköy, Çevre Yolu, Lojistik Merkez, Teşvik Uygulamaları, Güneş Enerjisi yatırımları gibi birçok konu konuşulurken Kapıköy’den sonra Van Çevre Yolu için de çözüme yakın olunduğu belirtildi. Atalay bu konuda 4 kurum ve bakanlık ile irtibatların devam ettiğini ve bunu bir şekilde çözeceklerini belirtti. “Yerel yönetimlerle çözmeye çalışacağız. Olmazsa torba yasa ile halledeceğiz.” Diyen Atalay’ın Çevre Yolu ile ilgili bu sözlerinin ardından Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da, belediyeyi de bu noktada eleştirirken; “Esas anlamda yerel yönetim isterse bu iş çözülür. Yerel yönetim maalesef üzerine düşeni yapmıyor. Keşke burada olsaydı niye çözmediğini kendilerine sorardık. Onların da bu noktada halka doyurucu açıklama yapması gerekiyor. Diğer illerde belediyeler çözer karayolu da yatırımı yapar. Ama Van’ı da belediyenin insafına bırakacak değiliz. Biz kendimiz çözüm yolları arayacağız.”

 

“KEŞKE BURADA YEREL YÖNETİMLER DE OLSAYDI…”

 

Van’da gerçekleştirilen Güç Birliği Toplantısı’na katılan ve birçok konuyu yakından takip eden Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, toplantıyı baştan sona takip ettikten sonra iletilen maddeleri tek tek değerlendirdi. İlk olarak bu platformu çok değerli bulduğunu kaydeden Yılmaz; “Burada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu platformun gündemine geçmeden önce Ankara’daki saldırıyı lanetlemek istiyorum. Bu saldırı hepimize karşı yapılmış bir saldırı. Buna hepimizin tepki göstermesi gerekiyor. Bir anlamda terör hadiseleri normal gündemimizden koparmaya çalışsa da gündemimize hâkim olmamız gerektiğini düşünüyorum. Burada bir Güç Birliği söz konusu. Bu platforma vesile olduğu için Beşir Atalay’a çok çok teşekkür ediyorum. Böyle bir platforma her ilin ihtiyacı var. Tüm ili, akademik dünyayı, STK’ları, tüccarları içine alan bu platform çok önemli. Belediyelerin konseyleri ayrı ama bu tür platformlar son derece önemli ve katkısı inkâr edilemeyecek bir platform. Keşke burada yerel yönetimlerimizin tamamı da olsaydı. İlin meseleleri konuşulurken onlar da fikirlerini görüşlerini ifade etselerdi. Onlara yönelik gelen eleştiri ve önerileri dinleme imkânı bulsalardı.”

 

“BU TOPLANTILAR VAN’IN ÖNÜNÜ AÇACAK”

 

Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu tür platformlar her şeyden önce ortak akıl platformları. Herkesin bir aklı ve tecrübesi var. Ama önemli olan bunları aynı çerçevede buluşturabilmek. Bunlar arasında etkileşimler kurabilmek. Bununla daha da bilgi temelli bir şekilde sorunlara yaklaşabilmek. Bu açıdan çok faydalı olabileceğini düşünüyorum. Bu ayna zamanda ortak hedefler getirecektir. Herkesin öncelikle gördüğü, uzlaştığı konuları daha net hale getirecektir. Bu çabaları da yoğunlaştıracak ve sonuç almayı kolaylaştıracaktır. Bu yönüyle de çok önemli. Burada daha çok kalkınma meseleleri ele alınıyor. Ben de kalkınma bakanı olarak burada olmaktan onur duyuyorum. Bazı arkadaşlar ihmal edilen konulardan bahsetti ama bu tek seferlik bir toplantı değil. Dolayısıyla aslında biraz yoğun da olmuş. Keşke biraz daha daralmış olsa. Daha özel bir konuyu daha derinlemesine tartışsaydık. Belki daha fazla sonuç alırdık. Bu daha ilk olduğu için önümüzdeki toplantılarda bu tartışmalar belli bir olgunluğa ulaşacak ve her bir toplantı ayrı alanlara ayrılacak ve deniz analizlerle konuşulacaktır. Bununla da Van’ın önünü açıcı çalışmalar yapılacaktır.”

 

“VAN’A YENİ YATIRIM DESTEKLERİ DE VERİRİZ”

 

“Bu çalışmaların Van’da yapılması çok önemli. Biz Van’ı sadece bir il olarak algılamıyoruz. Van aynı zamanda bölgesel bir cazibe merkezi. Van’da olan iyi bir şey bütün bölgeyi etkiler. Van’daki olumsuzluk da ha keza aynı şekilde bölgeyi etkiler. Van’ı bölge algıladığımız içindir ki burada Kalkınma Bakanlığı olarak bir program uyguladık. Urartu Müzesi de, Tekstil Kent de, Fuar ve Kongre Abalı Kayak Tesisi de Deniz Otobüsleri de bu programla finanse edildi. Bunlar bütçe dışında ekstra kaynaklarla yapılan çalışmalar. Bu ilimizin daha ileriye gitmesi için sağladığımız imkânlardır. Bunların bir kısmı tamamlandı, bir kısmı da devam ediyor. Önümüzdeki dönemlerde bu Güçbirliği platformunda belirlenen ve cazibe merkezine uygun projeleri cazibe merkezi kapsamında değerlendirilecektir elbette. Ayrıca kurumlarımızın programlarında ele alacağımız konular var. Altyapı, turizm, sağlık gibi birçok konuda da tartışmalar yapacağız. Buradan çıkacak sonuçları her toplantı sonrasında bize de gönderirseniz bunlarla en azından biz de ilgilenmiş olacağız. Sizin fikirleriniz elimizde birikmiş olur.”

 

BU İŞİ BELEDİYE ÇÖZMELİ!

 

Ardından toplantının önemli gündem maddelerinden olan Çevre Yolu’na değinen Yılmaz, bu konuda belediyenin bu sorunu çözmesi gerektiğine değindi. Ardından da yerel yönetimleri bu noktada eleştirerek; “Bu çerçevede Beşir Atalay’ın vurguladığı Erciş Kentsel meselesinin çözülmesine sevindim. Bu en çok konuşulan konulardan biriydi. Çevre Yolu ile ilgili bir toplantı yaptık. Burada idari anlamda yapılması gereknleri araştırıyor kurumlarımız. İdari anlamda bir şey yapılmazsa yasal bir düzenleme gidilecek. Esas anlamda yerel yönetim isterse bu iş çözülür. Yerel yönetim maalesef üzerine düşeni yapmıyor. Yerel yönetimin çevre yolu konusunda Van’ın önünü açacak, Van’a rahatlama getirecek adımlar atması gerekiyor. Diğer illerde çevre yolları böyle yapılıyor. Karayolu diğer illerde hiç bir yerde kamulaştırma yapmıyor. Van’da da bunu çözecek merci yerel yönetimlerdir. Keşke burada olsaydı niye çözmediğini kendilerine sorardık. Onların da bu noktada halka doyurucu açıklama yapması gerekiyor. Diğer illerde belediyeler çözer karayolu da yatırımı yapar. Ama Van’a da belediyenin insafına bırakacak değiliz. Biz kendimiz çözüm yolları arayacağız.” Dedi.

 

“İRAN’DA VAN İÇİN ÖNEMLİ GÖRÜŞMELER YAPILDI”

 

Türkiye’nin İran ile işbirliği konusundaki önemli isimlerden birisi olan Yılmaz, bu konudaki talepleri de şu sözlerle cevapladı: “İran ile ilgili olarak şimdiye kadar önemli görüşmeler yaptık. Van sadece demiryolu trafiğine açıktı. Yapılan görüşmelerden sonra burası araç trafiğine de açıldı ama ağır araçlar kullanılamıyor. Turizm ve diğer hafif ticari işlemler açısından bu sorun olmasa da diğer açıdan önemli. Gümrük Ticaret Bakanlığımız da bu konuda sorunu çözecek. Biz burada Kalkınma Bakanlığı olarak da ne gerekiyorsa yapacak. Burası sadece Van için değil bölge için önemli bir ticaret yoludur. Bütün doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’in gelişmesi için önemli. Bu konuda başbakanımızla İran’a gittiğimizde gündeme getirdik ve İranla da önemli görüşmeler yaptık. Bu konunun takipçisi de olacağız. KEK Türkiye ayağındaki toplantımız da 7-8-9 Nisan’da gerçekleştirilcek. Buraya ben Van’dan bir ticaret heyetini de beklediğimizi belirtmek istiyorum.”

 

VAN ÖNEMLİ BİR KONUMDA!

 

“İran bölgede çok önemli bir ülke... Bu noktada Doğu Anadolu’nun kalkınmasında en önemli adım İran’la ticarettir. Bu noktada biz İran’la tercihli ticaret anlaşmasını imzaladık ama ambargolar ve bazı bürokratik sebeplerden dolayı gerekli verimi alamadık. Ambargoların kalktığı bir dönemde bunu çok iyi değerlendirmemiz lazım. Bu arada İranlı ticaretin kolaylaştırması üzerine çalışmalar yapıyoruz. Tercihli ticaret kapsamına giren mal adedini de artırarak ticaretimizi de üst noktaya çıkaracağız.  Bu konuda İran seyahatimiz de oldukça olumlu geçti. İran’la farklı yaklaşımlarımız ve görüşlerimiz olabilir ama ekonomi ve ticarette ortak bir anlayışa sahibiz. Burada Van çok önemli bir konuma sahip. Bundan en fazla istifade edecek kent de Van olacak. Kapıköy hizmet açısından da önemli bir kapı. Burada ciddi bir turizm potansiyeli var. İran Türkiye’ye 1.8 milyon turist göndermiş bir ülke. Van bundan daha fazla pay alabilir. Normal turizm ötesinde sağlık ve eğitim turizmi de önemli. Daha fazla üniversite öğrencisinin YYÜ’ye gelmesiyle de ile bu Kapıköy değerlendirilebilir.”

 

“Diğer bir başlık teşvik başlığıydı. 6’ıncı bölge teşvikleri teşvik tarihimizin belki de en cömert teşfiği. Burada büyük kolaylıklar getiren bir sistem. Ancak yatırım ortamınız iyi değilse, güvenlik şartlarınız elverişli değilse, belli altyapınız yoksa maalesef bundan istifade edemiyorsunuz. Bu teşvik sisteminin sorunu değil bunu kullanma kapasitesi ile ilgili bir sorun. Güvenlikle ilgili sorunlar varken özel yatırımlar haliyle daha çok etkileniyor. Kamuda şartlar ne olursa olsun yatırımlarımızı devam ettiriyoruz ama sermaye bu konuda çok nazlı. Nihayetinde mal canın yongasıdır. İnsanlar da sermayeyi riskli denilen bir ortama getirmiyor. Dolayısıyla ülke ve bölgenin huzuru için atacağımız her adım yatırımlar için olumlu olacaktır. Bu anlamda en büyük teşvik huzur ortamıdır.  Bunun sağlamak da hepimizin ortak görevi.”

 

BAKANDAN ‘OSB’YE DESTEK SÖZÜ!

 

Ardından önemli gündemlerden biri olan OSB ile ilgili de konuşan Bakan Yılmaz; bu konuda OSB’nin Van gibi küçük bir kent için küçük kaldığını sözlerine eklerken, bu noktada ciddi destekler vereceklerini belirtti. Bakan Yılmaz; “OSB de önemli bir konu. Biz bu alanları çok önemsiyoruz. Buralar sonuçta üretim odaklı alanlar. Burada 4 ve 5’inci etapta yapılan çalışmalar var. Anahtar teslimi fabrikaların yapılması gibi öneriler var. Bununla ilgili biz neler yapılabilir gibi bir çalışma yapacağız. Cazibe Merkezleri veya Cazibe Merkezleri gibi konularla biz OSB’yi büyütmeliyiz. Burası Van gibi bir kente yakışmıyor. Sanayi üretimini artırmamız lazım. Burada ne kadar ihraç edilebilir ürün yaparsak o derece de ihracatımız artar. OSB’nin bu sorununu da özel olarak değerlendireceğiz. Lojistik merkez de İran ile ilgili çalışmalarla şekillenecek. Biz Ulaştırma Bakanlığı ile yeni bir lojistik Master Planı çalışması yürütüyoruz. Bu önümüzdeki 1-2 yıl içinde planlanacak. Bu Van’a da hızlı bir şekilde yansıyacak. DAKA bu konuyla ilgilenebilir. Daha uzun vadeli teknik bir çalışma konusunda Van ile ilgili gerekli düzenlemeler değerlendirilebilir.” Dedi.

 

GÜNEŞ BAKAN’IN DİKKATİNİ ÇEKTİ!

 

Yılmaz; Güneş Enerjisi başlığının da önemli olduğuna değinerek;  “Güneş Enerjsi gerçekten bu çok iyi tespit edilmiş bir öncelik. Bu noktada DAKA önemli işler yapıyor. Kamu bu anlamda alım garantisi de veriyor. Haliyle kredi imkânını da kolay olduğu bir ortam. Burada önemli olan uygun arazileri tespit etmek. Yerli panel kullanıldığı zaman daha çok teşvik veriyoruz. Onu da değerlendirmek lazım. Bu kadar büyük bir potansiyel varsa panel üretiminin de Van’da yapılması çok önemli olur. Bu noktada aynı anda yüksek miktarda yüksek bir yatırım gerçekleşirse panel üretimi de yapılabilir. Bu Van’ı panel üretimi açısından da bir noktaya taşır. Ciddi bir potansiyel olduğu önümüzdeyken pilot uygulamalarla bu potonsiyeli değerlendirebiliriz.” Dedi.

 

VERGİ TERKİNİ İÇİN OLUMSUZ SİNYAL…

 

Ardından Necdet Takva’nın Van ile ilgili istatistiklerini değerlendiren Yılmaz, vergi terkini konusunda da terkinden çok başka yolların değerlendirilmesi gerektiği göndermesini yaparak; “Necdet Takva genel tabloyu ortaya koydu. Onun dile getirdiği konular vardı. Girişimcilik, kümelenme vurgusu önemli. Bankalarla ilgili hususlara değinmek gerekirse, bu konu bölgede çokça gündeme gelen bir konu. Bunu Mehmet Şimşek bakanımızla konuşmamız gerekiyor. Bankacılık özel olarak düzenlenen bir alan. Ama hükümet olarak yapılabilecekler konusunda Başbakan yardımcımızla da bunu istişare ederiz. Bunu ne yapabiliriz diye bu konuda Hazine ile kafa yoruyoruz. Vergi konuları yine değişik isimler gündeme getirdi. Van depreminden sonra biliyorsunuz mücbir sebeple erteleme söz konusu. Ama epey bir birikim oluşmuş durumda. Terkin olur mu olmaz mı bu hep konuşuluyor ama bunu zamana yayarak ödeme tartışılmalı. İran’la ilgili Van TSO’nun inisiyatiflerini de tebrik ediyorum. İran’la ilgili turist gelişine de özel bir ilgi göstermemizde fayda var diye düşünüyorum. Buradaki huzur ortamı korunursa, bir tereddüt olmazsa Nevroz döneminde ciddi bir turist gelecek ve bu Van esnafına ciddi katkı sunacak. Orada İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı da ziyaretimizde Türkiye’yi güvenli olmayan bölge olarak görmediklerini söyledi. Bu da olumlu bir gelişme.”

Editör: TE Bilisim