Kurdistan24.org sitesinde yazıları çıkan Av. Abdulbasit Bildirici son yazısında Van Büyükşehir belediyesine bir öneride bulunarak, Van'da başta Kur'an öğrenimi olmak üzere bir çok temel dini bilgilerin öğrenilmesi için medrese sistemi inşa edilmesi gerektiğini kaydetti.

Yazısında bu önerisinin temellendirmesini de yapan Bildirici, o yazısında şu ifadelere yer verdi; 

"Doğrusunu isterseniz Türk İslamcılığı ve bu tür İslamcılığın etkisinde olan diğer kesimlerin eleştirilerini çok önemsemiyorum. Kongre yürütmesi de genel eleştiriyi dikkate almış olmalı ki yaptığı ilk toplantıda bundan sonraki faaliyetleri “Şura Girişimi” adı altında sürdürmeyi uygun buldu. Kongreden sonra Amed’de ilk toplantısını yapan yürütme kurulu Demokratik İslam Kongresi isminin kongrenin ismi olarak kalmasını ancak Şura Girişimi isminin bundan sonrası için kullanılmasını kararlaştırdı. Pratik açıdan bunun faydalı ve gerekli olduğuna ben de inanıyorum.
Ancak şu tespiti de yapmadan geçmek istemiyorum. Kongrenin başında bulunan demokratik nitelemesine yapılan itiraz bu itirazı yapanların hala en katı anlamıyla İslamcı olduğunu da gösteriyor bana göre. Çünkü Kürt İslamcı kesim yeterli ve doyurucu bir İstanbul/Merkez İslamcılığı eleştirisi yaptı. Ancak bir İslamcılık eleştirisi yapılmadı. İkisi farklı şeylerdir. Doğrusunu isterseniz mevcut paradigma ile böyle bir eleştiri yapılmasını da beklemiyorum.

Medrese sistemi

Girişimin üzerinde özellikle yoğunlaşması gereken bir husustan söz etmek istiyorum. Yine bir önceki yazımda medrese sisteminin artık hayata geçirilmesinden söz etmiştim. Bizce girişim özellikle Büyükşehir Belediyelerimizin bulunduğu Van, Diyarbakır ve Mardin’i pilot bölge seçerek birer medrese (şimdilik Kur’an Kursu formatında) inşa etmelidir. Üçer/dörder katlı, kaloriferli, içinde eğitici Seydaları bulunan medreseler son derece kullanışlı olacaktır. Buralarda Kur’an öğrenimi başta olmak üzere temel dini bilgiler, akaid ve temel ahlaki değerler konusunda gençliğin eğitimine zaman geçirmeksizin başlanmalıdır. Kürdistan’da bulunan çok değerli seydalarımız nedeniyle eğitim konusunda bir sıkıntı yaşanmayacağı ise malumdur. Konuyu açtığımız birkaç seydamız böyle bir uygulamayı son derece heyecan verici bir girişim olarak nitelendirmişlerdir.

Bu husus neden önemlidir?

Bilineceği üzere gençlerimizin ve çocuklarımızın dini eğitimlerini maalesef en geniş anlamıyla sistem yürütmektedir. Sisteme muhalif olan halkımız ise ya çocuklarını bu tür yerlere göndermekte ya da çocuklarını din eğitiminden uzak tutmayı tercih etmektedir. Bu kabil yerlerin adeta birer “devşirme üretim merkezi” gibi çalıştığı ise bilinmektedir. Din eğitiminin dindar Kürt halkı için önemi de ortadadır. Her alanda faaliyet yürüten Kürt Özgürlük Hareketinin bu alanı boş bırakması düşünülemez. Kaldı ki bu boşluk son derece önemli bir alana tekabül etmektedir.

Medrese sistemi, tarih boyunca hep halkımız tarafından finanse edilmiş bir alandır. Köylerde uygulanan ‘ratib’ ya da ‘ratip’ uygulaması (feqîlerin yiyeceklerini köyden her gün bir evin karşılaması sistemi) ve camilerin halk tarafından inşa edildiği bilinen uygulamalardır. Zaten geleneğimizde çok köklü bir yeri olan böyle bir uygulamayı halkımızın çok sıcak karşılayacağından da hiç kimse kuşku duymamalıdır. Bunun yanında örnek kabilinden belirtmek gerekirse halkımızın kurban derilerini bu alana aktarması bile başlı başına “iyi bir şey” olacaktır. Neticede aynı medrese sistemi devam ettirilerek ancak biraz daha modernleştirmek suretiyle medrese sistemini tekrar inşa etmekte fayda bulunduğu kuşkusuzdur. 

Kaynak: Kurdistan24.org

Editör: TE Bilisim