ŞEHRİVAN HABER: ORHAN SAĞLAM-HAKİM İNALÖZ

CEYLANCI: MALİYETLER VE KURAKLIK ÇİFTCİYİ ÇIKMAZA SOKTU!

Tüm dünyanın ortak sorunu olan kuraklık konusu konuşulmaya devam edilirken, son zamanda da artan hayvan girdi maliyetleri de çiftçiyi zorda bırakıyor. Geçtiğimiz günlerde Van’ın Özalp ilçesinde birçok kuş türüne ev sahipliği yapan Akgöl tamamen kururken, ilçenin Ziraat Odası Başkanı Şayettin Ceylancı’dan da çiftçilere destek çağrısı geldi. Ceylanıcı hem yüksek maliyet hem de kuraklıkla mücadele eden çiftçi için desteğin şart olduğu vurgusunu yaptı.

Korona virüs salgınından sonra tüm dünyanın en büyük sorunu olan kuraklık, gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. Meteoroloji'nin Nisan ayındaki kuraklık ve sıcaklık raporuna göre Türkiye'de Doğu Anadolu, Güneydoğu ve Ege'nin güney kesimlerinde 'şiddetli', 'çok şiddetli' ve 'olağanüstü' kuraklık görüldü. Van’da olağanüstü kuraklık yaşanırken, yetkililerden de çözüm önerileri ardı ardına gelmeye başladı. Kış ve yaz aylarında yeteri derece de kar ve yağmur yağışlarının olmaması çiftçileri kuraklık sorunuyla karşı karşıya getirdi. Kuraklık, kentte Van Gölü’nün kuruması, baraj ve göletlerde su sevilerinde düşüş yaşanmasına örnek teşkil ederken, ilçeler de ise durum daha vahim ilerliyor. Özalp ilçesinde bulunan ve bir zamanlar Kuş Cenneti olarak bilinen Akgöl, kuraklık nedeniyle tamamen kurudu. İlk başlarda pandemi salgınıyla baş etmeye çalışan çiftçiler, şimdi de hem kuraklık hem de hayvan girdi maliyetleriyle baş etmeye çalışıyor. Konuyla ilgili Şehrivan’a açıklamalarda bulunan Özalp Ziraat Odası Başkanı Şayettin Ceylancı, çiftçilerin durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, destek çağrısında bulundu.

KURAKLIĞIN EN BARİZ ÖRNEĞİ AKGÖL…

Kuş cenneti olarak bilinen Akgöl’ün kuraklık nedeniyle kuruduğunun bir kez daha altını çizen Özalp Ziraat Odası Başkanı Şayettin Ceylancı, “Geçen yıl yani sonbahardan bu yana ilçemizde yağmur ve kar yağışı yok denecek kadar azdır. Birçok köyde yaptığımız incelemede yüzde 75-80 civarında akarsular azalmış durumda. Çünkü ilimizin iklim yapısı tamamen karasal bir iklim yapısına sahiptir. Bu da yazları sıcak ve kurak geçiyor. Kış aylarında ise yağışlı ve soğuk geçiyor. Ancak geçen senelerde yağmurların olmaması ve kış aylarında da karların yağmaması kuraklığı ciddi anlamda tetikledi. Bunun en bariz örneklerinden bir tanesi Gürpınar ile Özalp arasındaki bölgede yer alan Akgöl, tamamen kurudu. Sanki yıllardan beridir, çöl durumda. Bu örnek ilçenin ne kadar ciddi bir sorunla karşı karşıya kaldığını gösterebiliyor.” İfadelerini kullandı.

CEYLANCI, ‘DESTEK ŞART’ DEDİ.

Kuraklık sorunun gittikçe derinleşmesi hayvancılığı ve tarımı etkileyeceğini aktaran Ceylancı, şunları söyledi: “İlçemizde yaklaşık 2 bin 500 – 3 bin civarında tarım ve hayvancılıkla uğraşan insan var. Bu sorunda onların hayatlarını olumsuz etkileyecektir. Bu sorun Allahtan gelen bir şey ama bizde yetkililerimizden, devletimizden gerek tarımsal anlamda gerekse hayvancılık anlamında desteklerin sağlanması lazım. Vatandaşların tarımsal anlamda ciddi anlamda zararları var. Bu kuraklık eğer geçen sene olmuş olsaydı. Biz tarımsal faaliyetlerin çoğunu Güneydoğudan temin edebilirdik. Ancak bu sene orda da kuraklık sorunu olunca desteklerin verilmesi şart oldu.”

“TALEPLERİMİZ, YETKİLİLERDEN BU DURUMDAN HABERDAR OLMASIDIR”

Hayvan girdi maliyetlerinin geçen yıla göre yüzde yüzlük bir artışın olduğunu belirten Ceylancı, “Bu maliyetler hayvan yetiştiriciliği yapan çitçileri zor durumda bırakarak hayvanlarını satmasına neden olacak. Piyasada da satış talebi fazla olduğu zaman hayvan piyasasında da düşüş meydana gelecek. Dolayısıyla bu durum hem ilçenin hayvansal varlığını hem tarımsal hem de her iki alanda hayatını sürdüren aileleri etkileyecektir. Taleplerimiz, yetkililerden bu durumdan haberdar olmasıdır. Bu konuda bize kulak verilmesini talep ediyoruz. Biz çiftçiler adına konuşuyoruz. Çünkü bize her gün yüzlerce kişi gelerek durumları hakkında bilgi veriyorlar. Bu yılın kendileri için zor bir yıl olduğunu söylüyorlar ve bizden de seslerini duyurmamızı istiyorlar. Tarım İl Müdürlüğüne, İlçe Tarım Müdürlüğüne, kaymakamlıklara ve gerekli yerlere belgelerimizi yolladık.” Şeklinde konuştu.

“HEM HAYVANCILIK HEM DE TARIM ALANLARINI KURTARALIM İSTİYORUM”

Özalp’ta kış aylarının uzun sürdüğünü söyleyen Ceylancı, 6 aylık uzun bir süre de hayvanları korumak ve aç bırakmamak adına yem verdiklerini ifade ederek şunları anlattı: “İlçede pek fazla buğday ekim alanı yoktur. Ancak kaba yem alanı çok büyüktür. İlçemizde şuanda yaklaşık 350 bin kayıtlı küçükbaş hayvan sayımız mevcuttur. 7 bin civarında da büyükbaş hayvan sayısı mevcuttur. Bunları da 2020 yılının kayıtlarına göre söylüyorum. Bunları da muhafaza etmek için yem desteğinin mutlaka verilmesi lazım. Destekler olmazsa hayvancılık nasıl olacak. Her ilçeye has bir desteğin sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Özalp ilçesinde en çok yonca, koringa geliyor. Daha sonra arpa ve en son da buğday diye devam ediyor. Hem hayvancılık hem de tarım alanlarını kurtaralım istiyorum. Biliyorsunuz ki bunlar birbirleriyle bağlantılı biri olmazsa diğeri de olmaz.”

“TARLALARDA SULAK ALAN BULAMAZSINIZ”

Ziraat odası olarak kimseyi zor durumda bırakma gibi bir niyetlerinin olmadığını vurgulayan Ceylancı, şöyle devam etti: “Zor bir pandemi döneminden geçiyoruz. Sağlıktan sonra en çok yıpranan sektörlerin başında tarım geliyor. Salgın sürecinde herkes kendi bağ ve bahçesinde çalışarak üretim sağladılar. Gıda sıkıntısı çekmedik. Şuan kuraklıktan ve maliyetlerden dolayı çiftçi muhtaç durumda. Çiftçiler zor günün dostu. Şimdi de onlar zorda biz dost olalım. Öte yandan akarsu ve barajlarda yüzde 80 oranlarında azalma var. Tarlalarda sulak alan bulamazsınız. Tüm köylerimizde aynı durum mevcuttur. Yapılan ekimlerin hepsi yandı, yeşil alanlarının çoğu otlatıldı. Mera alanlarımızda otlak yok. Hayvanların büyük bir kısmı mera alanlarında su bulamıyor.”

Editör: TE Bilisim