Depremden bu yana ekonomisinde bir yeniden diriliş arayan Van, ekonomide zor günler geçirmeye devam ediyor. Ekonomi sadece alışveriş ve İran’dan gelen turistlerin harcamaları ile sirkülasyonu sağlarken büyük esnaf hem üretim, hem de ürettiğini satma anlamında ciddi sıkıntılar yaşıyor. Van’da üretim yapma mücadelesi veren firmalar ciddi zararlar ile karşılaşırken son yıllarda hem finansmana erişim, hem batı firmaları ile buradaki çek ve senetlerle iş yapmak da her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. Son yıllarda sürekli olarak bir sermaye göçü yaşanan kentte ekonomi vergi terkini, sicil affı gibi konularda bir adım beklerken, yatırımlar da bu süreçte batıya kaymaya devam ediyor. Ekonominin önde gelen isimleri sermaye göçünün arttığını doğrularken Van’ın son yıllarda kredilere yüklenmesindeki artışın altını çiziyor. Üstelik Van’da kurtuluş olarak görülen krediler çekilirken bu para Van’da değil batıda yatırıma dönüşüyor. Haliyle kent borçlandıkça borçlanıyor…

 

Çözüm sürecinin son bulması ve çatışmalı ortamın yeninden alevlenmesinin ardından bölgeye yatırım yapmak isteyen yatırımcıların vazgeçmesine neden olurken aynı zamanda mevcut sermayenin de batı illerine kaymasına yol açtı. Van, Muş, Bitlis ve Hakkari illerinin bağlı olduğu Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) Genel Sekreteri Emin Yaşar Demirci, 2014 Kobanî olayları protestoları ve yaşanan yıkımlardan sonra bölgenin göç trendinin değiştiğini söyledi. Konuyla ilgili konuşan Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva ise, iş adamlarının batıya gitmelerini engellemek için büyük çaba harcadıklarını söyledi.

 

DEMİRCİ: 1.5 MİLYON LİRA KAÇTI

Normal şartlar altında yüzde 3-5 arasında olan yıllık net göç oranının, birdenbire yüzde 16'ya yükseldiğini vurgulayan Demirci, şunları kaydetti: "Van, 2014 yılında net 16 bin göç verdi. Gelenlerle gidenleri çıkardığımızda bu rakam ortaya çıkıyor. Bu, kent nüfusunun yüzde 2'ye yakın bir oranı. Van, Türkiye'nin ikinci en yüksek net göç veren ili oldu. Kentimiz imkanlarıyla, potansiyelleriyle böyle bir göç oranını hak etmiyor. Bizim ölçümlerimiz bu olaylar ve sonrasında 1,5 milyar liralık sermayenin bölgeden çıktığını gösteriyor. Kentin kendi sermayesini kaybettiğini gösteriyor. Bu bir afet gibi gelir, insanlar bunu yaşar ve sonra geçer. Ama bu uzun süre tekrarlayan bir süreç haline gelirse kaldırılabilir bir yük değil. Eğer gelecek yıllarda da tekrarlarsa o zaman ciddi şekilde Van'ın geleceğiyle ilgili yeni kararların alınması gerekir."

 

“KREDİ BURADA ÇEKİLİYOR YATIRIM BATIYA YAPILIYOR”

Türkiye'de her yıl bankaların borç verme oranlarının arttığını, bunun yıllık ortalamasının yüzde 10 olduğunu anımsatan Demirci, aynı dönemde Van'da bu oranın yüzde 40'a yükseldiğini ifade etti. Demirci, ortadaki rakamlara göre Van'da ticari kullanım oranına göre canlı piyasa performansının bulunmadığına dikkati çekerek, "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre Van'da 2 milyar 100 milyon lira olan kredi kullanım oranı 3 milyar 500 milyon liraya yükselmiş. Arada 1 milyar 400 milyon liralık fark var. Ancak bunun karşılığını getirecek olan bir iş yok. Çekilen kredinin karşılığını kentin ekonomik performansında göremiyoruz. Burada evini, arsasını ya da başka bir varlığını ipotek ederek kredi çekip, batıdaki illerde yatırım yapıldığını biliyoruz." bilgisini verdi.

 

EN DOĞURGAN İL GÖÇ VERİYOR

Van'ın bir milyon 100 bin nüfuslu bir kent olduğunu anımsatan Demirci, şöyle devam etti: "Bu büyüklükteki bir kentin bu ekonomik faaliyetlerle dönmesi mümkün değil. Van iki şekilde bir trende girmek durumunda. Ya nüfusunu ekonomisiyle, sosyolojisiyle de destekleyecek bir yapıya dönüşerek büyüyecek ve refah üretecek ya da bu nüfus kapasiteyi taşımayacak göç verecek, küçülecek ve büyükşehir olmaktan da bir şekilde çıkacak. Son iki yılın trendi bize olumsuzu gösteriyor. Net göç, 2014'te eksi 16, 2015'te eksi 16. Türkiye'nin en doğurgan dördüncü ili olan Van'ın nüfus artışı Türkiye ortalamasının altında. Neredeyse Türkiye ortalamasının yüzde 35 daha altında bir nüfus artışı var, yüksek doğurganlık oranına rağmen. Bunun anlamı Van'da doğurganlık oranı düştüğünde Van nüfus kaybediyor demektir. Sadece doğurganlık oranının getirdiği yıllık artış 45-50 bin civarında. Yaklaşık 35 bin de çevre illerden göç alıyor. 80 bin nüfus artışının binde 9'lara inmesi Van'ın fiilen nüfus kaybettiği anlamına geliyor. Bu parlak bir geleceğe işaret etmiyor."

 

“VAN’I KİMSE TUTAMAYACAKTIR”

Van'ın çevresine göre daha güvenli bölge olarak görüldüğünü dile getiren Demirci, gerekli alt yapıların oluşturulmasının üretim noktasında ciddi avantaj sağlayacağını kaydetti. Demirci, "Bu mevcut nüfusu tutmanın yanında nitelikli iş gücü ihtiyacını dışarıdan karşılayacaktır. Bu hale geldiği zaman Van'ı kimse tutamayacaktır. Kentimizde bu gelişmelerle birlikte verdiğimiz göçten fazlasını alabileceğimize inanıyorum." dedi.

 

TAKVA: ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ

Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva da kentin dinamik bir yapıya sahip olduğunu ve çevresindeki illerle organik bağının bulunduğunu vurguladı. Takva, şöyle konuştu: "Zaman zaman iş adamlarımızın batıda yeni iş arayışı içinde olduklarını duyuyoruz. Somut olarak bir iş adamımızın bu konuda görüş talep ettiğine, batıya sermayesini taşıyabileceğine ilişkin bir istişaremiz olmadı. Ama yine de söylentiler bile burada ekonomimizin seyrini olumsuz etkiyecek durumda. Bunun olmaması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. İş adamlarımızın sermaye göçüne mahal vermeden kazandıklarını burada yatırıma dönüştürmeleri gerektiğini belirtiyor ve bunun için çaba gösteriyoruz. Bankacılık verilerine bakıldığında Van, depremin ardından yaşadığı sıkıntıları atlatmak için çaba harcıyor. Finansmana erişim, ertelenen vergiler konusundaki çözümsüzlük ekonomik belirsizlik yaratıyor. Dileğimiz, düşüncesi olan iş adamlarının sermayelerini farklı illere aktarmadan burada değerlendirmeleridir."


ŞEHRİVAN EKONOMİ: ÖNDER ALTINAL

Editör: TE Bilisim