CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Van'ın Muradiye ilçesinde Ünseli Mahallesi’nde şimdi Muradiye Alpaslan Fen Lisesi kampüsünde bulunan ve birçok hizmet binası harabeye Ernis Köy Enstitüsünün bulunduğu alanda açıklama yaptı. Açıklamaya vekil Kaya’nın yanı sıra TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi, Muğla Milletvekili Suat Özcan, Van İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu, Muradiye İlçe Başkanı Ejder Kaya, Erciş İlçe Başkanı Feridun Ünal, Eğitim Sen Van Şube Başkanı Murat Atabey, Eğitim-İş Van Şube Başkanı Abdullah Yula, eğitimciler ve partililerden oluşan bir heyet de katıldı.

“BÖLGE İLLERİNDEN 110 ÖĞENCİ ERNİS KÖY ENSTİTÜSÜNE NAKLEDİLDİ”

CHP'li Kaya, Van Muradiye Ernis Köy Enstitüsü'nün zamanında bölgeye hitap eden kadim bir eğitim kurumu olduğunu belirterek, “Ernis Köy Enstitüsü 18 Kasım 1948'de 21’inci Köy Enstitüsü olarak açıldı. 150 bin metrekarelik bir alan üzerine kuruldu. Van, Ağrı, Muş, Bitlis ve Hakkari illerinden öğrenci aldı. İlk Müdürü İbrahim Oymak’tır Dönemin Milli Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu yaptırdığı incelemelerden sonra, Van Gölü sahilinde bulunan Ernis'e bir Köy Enstitüsü kurulması için İlköğretim Genel Müdürü Yunus Kazım Köni'yi görevlendirdi. Rus işgalinde, Van Gölü kıyısında ağaçlık alana 20-30 binadan oluşan bir tersane kurulmuştu. Erzurum Pulur Köy Enstitüsü Müdürü Nihat Salkur, Ernis'teki binaları inceledikten sonra, burasının enstitü kurulması için uygun bir yer olduğunu Milli Eğitim Bakanlığı'na bildirdi. Yıllarca yerleşime kapalı kalan binalar, Ernis Köy Enstitüsü’nün hizmetine verildi. Erzurum Pulur Köy Enstitüsü Müdürü Nihat Salkur, eksik malzemeleri Pulur Köy Enstitüsü'nden Ernis Enstitüsü’ne gönderdi.  Ernis Köy Enstitüsüne, Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış köy enstitülerinden destek yağdı. İhtiyacı duyulan her çeşit malzeme ve tecrübeler paylaşıldı. Öğrencilere altı ay yetecek yiyecek ve kırtasiye malzemesi temin edildi. Dikiş makinesinden, kamyonete, cipe kadar her çeşit malzeme bu enstitüye gönderildi. TSK tarafından yapılan 41 kerpiç bina ve arsa da Ernis Köy Enstitüsü'ne bırakıldı. Daha sonra da Erzurum Pulur Köy Enstitüsü'nde okuyan Van, Bitlis, Muş, Hakkari ve Ağrı gibi illerden giden 110 öğrenci Ernis Köy Enstitüsüne nakledildi.  Öğrenciler de tersaneyi okula dönüştürmek için büyük bir çaba içine girdi ve ilk aşamada fırın ve hamam yaptılar.” Dedi.

“ENSTİTÜ BİNALARININ YIKILMASI KANUNA AYKIRIDIR”

Enstitünün hasar gören okul ve pansiyon binalarının Van Valiliği kararıyla yıktırıldığını aktaran milletvekili Kaya, “1954 mezunlarından Nezir Şener o yılları anlatırken, ‘1952 Helsinki Olimpiyatlarını, Enstitü Bahçesindeki bir ağaca monte edilen hoparlörden dinlerdik.’ diyor. 1952 yılında bu teknolojiyi kullanan bir eğitim sistemi, ‘Türkiye’yi nerelere taşımazdı?’, ‘Bugün neler yapmazdı?’ diyerek hayıflanıyoruz. Ancak, Ernis Köy Enstitüsü’nün 23 Ekim 2011 Van depreminde hasar gören okul ve pansiyon hizmet binaları, Van Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün 26 Mart 2012 tarih ve 299-5195 sayılı kararıyla yıkılmıştır. Köy Enstitüsü binalarının depreme dayanıklı hale getirilip, restore edilmesi gerekirken yıkılması kanuna aykırıdır. Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Abdullah Dörtlemez’in, 4 Ocak 2000 tarihinde, 21 il valiliğine gönderdiği yazıda, ‘Yurt düzeyine yayılmış bulunan Köy Enstitüsü binaları, önemli tarihsel ve kültürel süreçlere tanıklık eden ve Cumhuriyet döneminin Atatürk ilkelerini yaşama geçirmek üzere eğitim ve çağdaş uygarlık hedefini simgeleyen kimlikleriyle 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 6. Maddesi gereği korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarıdır’ denilerek, Köy Enstitüsü binaları koruma altına alınmıştır.” Şeklinde Konuştu.

“BİR BELEDİYEMİZ BURAYA GELİR, BURAYI ASLINA UYGUN RESTORE EDER”

Milletvekili Kaya, enstitünün kalan yapılarının aslına uygun restore edilmesi gerektiğinin altınız çizerek, “Buradan hem Milli Eğitim Bakanlığı'na hem Van Valiliği'ne hem de Van Milli Eğitim Müdürlüğü'ne sesleniyorum. Bu güzelim yerde metruk hale gelmiş binalar bu çocukların, bu öğrencilerin eğitim yuvası olması için hızla onarılabilir. Eğer sizin Valiliğin bütçesi yetmiyorsa Milli Eğitim Bakanlığı buraya pay ayırmıyorsa biz CHP olarak söz veriyoruz. Bir belediyemiz buraya gelir aslına uygun restore eder ve daha sonra da Alparslan Fen Lisesi idaresine teslim eder. Yani belediyenin malı olmaz bakanlığın malı olur. 1948 yılında temeli atılan bu bina yerle yeksan edilmesin.” Dedi.

“YAŞAR KEMAL BU TOPRAKLARDAN GÖÇ ETTİ”

TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü Kaya, Ernis’in Türkiye’nin ve Dünya’nın önemli edebiyatçılarından olan Yaşar Kemal’in memleketi olduğunu da hatırlatarak, “Hepimiz 1923 yılında Adana’da doğan Yaşar Kemal’i Çukurova ile özdeşleştiririz. Ancak Yaşar Kemal’in ailesinin 1915 Rus işgalinden sonra Van’ın Muradiye ilçesine bağlı Ünseli (Arnes-Ernis) köyünden Çukurova’ya göç ettiğini pek bilmeyiz. Yaşar Kemal de ailesinin göçtüğü toprakları özellikle de Van Gölü’nü anlatırken ‘Van Gölü değil, Van Denizi. Öylesine geniş ki, denizden başkası yakışmaz. Zaten Vanlılar da deniz diyorlar; gümüş tasta bir sudur. Kenarları oya oya işlenmiş bir gümüş tas… Dünyada hiçbir göl, hiçbir deniz, hiçbir su Van Gölü’nün maviliğinde olamaz. Masmavi… Deli eden bir mavilik. Ne gökyüzünde vardır öyle bir mavi, ne de başka bir yerde. Bir tek mavi uyar bu maviye: Diyarbakır ovasındaki çiçeklerin mavisi. Bir de bir camı kırıp kesitine bakın, işte o mavi.’ diye tarif eder “Van Denizi’ni.” Diye Konuştu.

“BU BİNALARIN BİR KİMLİĞİ VAR”

CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan da milli servet olan enstitülerin yok sayılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Özcan şu ifadelere yer verdi: “Bugün ilk kez Van'a geliyorum dolayısıyla ilk kez bu mekânı görüyorum. Ülkemizin dört bir tarafına yayılan köy enstitülerine baktığımızda geçen hafta Kırklareli, Balıkesir, İzmir ve Aydın'daydık. Şimdide ülkemizin en doğusunda Van'dayız. Ortak olan bir şey var. Eğitim anlayışı ve eğitimin nasıl çocuklara ve öğrencilere verildiği. Güç koşullarda, kış koşullarında kaymakamlar ilçelerine zor giderken oralara okul yapılıyor. Ve çocuklar bu okulda eğitim-öğretime tabi tutuluyor. Bu sayede çok da değerli öğretmenler yetişiyor. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki sıkıntısını az gelişmişliğini ileriye doğru taşımaya başlıyor. Bu çok önemli olsa gerek. Ancak yine gördüğümüz manzara aynı. Binalar terk edilmiş ama terk edilmesine rağmen sadece kapı ve camları tahrip olmuş ya da coğrafi koşullardan tahrip olmuş. Ama diğer türlü binalar yerli yerinde duruyor. Bu milli servet hem kullanılmayarak hem de boş bırakılarak hem değersizleştirilmiş hem de yok sayılmış. Bu doğru bir şey değil bu binaların değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü bu binaların bir kimliği var. Burası eğitim yuvası. Buraların kıymetini bilirsek eğitime katkısı daha fazla olacak. İyi ki Van'a gelmişim hem duygulandım hem de umutlandım. Çünkü eğitim bir ülkede ne kadar gelişmişse ne kadar yaygınlaşmışsa o kadar ülkenin gelişmişliği fazla olur. Bunlar paraleldir. Bugün bu okuldan mezun olmuş öğretmenlere ve onları mezun etmiş öğretmenlere teşekkür ediyorum. Yaşamını yitirenlere rahmet diliyorum.”

“KÖY ENSTİTÜLERİ BİR DÖNEM ÖNEMLİ BİR MODELDİ”

Türkiye’nin geçmiş zaman eğitim ve öğretiminde Köy Enstitülerinin önemli bir yerinin olduğunu söyleyen CHP Van İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu ise, şöyle konuştu: “Milletvekillerimizin böylesi bir konu için burada olması çok önemlidir. Köy enstitüleri bir dönem önemli bir modeldi. Türkiye'nin kalkınma modeliydi. Bugün Finlandiya, Kore, İzlanda, Hollanda ve Norveç konuşuluyor. Türkiye bu modeli geliştirebilirdi. Hem eğitim hem sanat, hem tarım anlamında geliştirilebilirdi. Ama Türkiye bu çıtayı düşürdü. Ülkedeki kalkınmanın modeli eğitimden geçiyor. Biz iktidarımız döneminde bunları yeniden değerlendireceğiz.”  

“ENSTİTÜDEN FEN LİSESİNE”

Ernis Köy Enstitüsü, 1954 yılında Ernis İlk öğretmen Okulu, 1975 yılında Öğretmen Lisesi, 1990 yılında Anadolu Öğretmen Lisesi, 2014 yılında Muradiye Alpaslan Anadolu Lisesi, 2017 yılında ise Muradiye Alpaslan Fen Lisesi adıyla eğitim öğretime devam etmektedir.

Editör: TE Bilisim